Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ahmet Baran Yazgan

Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi - Ahmet Baran Yazgan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ahmet Baran Yazgan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bakan Bayraktar’dan Yazgan’a Kalıcı Yaz Saati Uygulamasına İlişkin Soru Önergesine Yanıt Haber

Bakan Bayraktar’dan Yazgan’a Kalıcı Yaz Saati Uygulamasına İlişkin Soru Önergesine Yanıt

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, kalıcı yaz saati uygulamasının başladığı Ekim 2016 ile Mart 2024 tarihleri arasında yaklaşık 20 milyar lira karşılığı olan 11,252 milyar kilovatsaat (kWh) enerji tasarrufu sağlandığını bildirdi. İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından yürütülen çalışmanın sonuçları doğrultusunda sabit saat uygulamasına geçildiğini hatırlatan Bayraktar, bu uygulamadan önce 17.00'de gerçekleşen akşam puantının ilerleyen saatlere doğru yayıldığını, böylelikle puantın teknik olarak yönetiminin daha kolay hale geldiğini belirtti. Bayraktar, yaz saati uygulamasının başladığı Ekim 2016 ile Mart 2024 tarihleri arasında yaklaşık 20 milyar lira karşılığı olan 11,252 milyar kilovatsaat (kWh) enerji tasarrufu sağlandığını bildirdi. Bu enerji tasarrufunun dönemsel dağılımını da paylaşan Bayraktar, 2016 Ekim ve 2017 Mart tarihleri arasında 1,308 milyar kWh, 2017 Ekim ve 2018 Mart tarihleri arasında 1,365 milyar kWh, 2018 Ekim ve 2019 Mart tarihleri arasında 1,345 milyar kWh, 2019 Ekim ve 2020 Mart tarihleri arasında 1,380 milyar kWh, 2020 Ekim ve 2021 Mart tarihleri arasında 1,439 milyar kWh, 2021 Ekim ve 2022 Mart tarihleri arasında 1,513 milyar kWh, 2022 Ekim ve 2023 Mart tarihleri arasında 1,406 milyar kWh, 2023 Ekim ve 2024 Mart tarihleri arasında 1,496 milyar kWh olmak üzere toplamda 11,252 milyar kWh enerji tasarrufu sağlandığını açıkladı. YAKLAŞIK 1 MİLYAR VERİ İLE ARAŞTIRMA Bakan Bayraktar, meteoroloji mühendisliği, elektrik mühendisliği, psikoloji, sosyoloji ve ekonomi alanlarında çalışmalar yürüten akademisyenler ile uzmanlardan oluşan ekip tarafından hazırlanan raporun yönetici özeti bölümünde yer alan bilgileri de yanıtında paylaştı. Buna göre, yaz saati uygulaması (YSU) ve kış saati uygulamasının (KSU) detaylı analizi için Türkiye'nin son 6 yılına ait elektrik tüketimi, sıcaklık, bağıl nem ve bulutluluk verileri saatlik zaman ölçeğinde ele alındı. Yaklaşık 100 milyon satırdan oluşan ve her bir satırında 5 verinin olduğu yani toplamda 500 milyon saatlik elektrik tüketim verisi, bunun yarısı kadar meteorolojik değişkenlerin saatlik verisi ve işleme katılanlar da düşünüldüğünde 1 milyar veri ile metin içerisinde detayları alt başlıklar halinde verilen "Ana Bileşenler Çözümlemesi, Doğrusal Çoklu Regresyon, Saat Değişim İndeksi ve Puant Değerler Analizi" yöntemlerinin analizleri gerçekleştirilip yorumları yapıldı. İşlenen, yöntem ve analizlerin sonuç verileri de düşünüldüğünde toplamda yaklaşık 1 milyar veri ile araştırma sonlandırıldı. Araştırmanın sonucundaki şu tespitler dikkati çekti: - "Rusya Federasyonu'nda 11 farklı zaman dilimi kullanılmakta olup doğu ile batı arasındaki zaman farkı 9 saattir. ABD'de doğu ile batı arasındaki zaman farkı 4 saat olup Kanada'da 5 saate çıkmaktadır. Ülkeler bu doğal zorunluluklara ve zorluklara rağmen ekonomik, siyasi ve idari işlemleri ulusal/uluslararası süreçlerle başarılı bir şekilde düzenlemektedirler. Bir anlamda ülkemize dayatılan diğer devletler ile ortak bir zaman diliminde buluşma zorunluluğu dünyada bulunmamaktadır." - "Kış saati uygulaması sürecinin başlamasıyla birlikte gün uzunluğuna bağlı olacak şekilde farklı mesai saatleri göz önünde bulundurularak illerin karanlıkta kalma saat miktarları hesaplanmış ve haritaları çizilmiştir. Bunun sonucunda gün ışığından en fazla yararlanılacak şekilde en uygun mesai saatlerine ait değerler ve haritalar elde edilmiştir. Bu haritalar yardımıyla yıl boyunca karanlıkta kalma saat miktarları belirlenmektedir." - Analizler sonucunda kış saati uygulamasından kaynaklanan ilave elektrik tüketimleri 08.00- 17.00 mesai saat aralığı düşünüldüğünde 626.068 - 2.375.061 MWh, 08.30-17.30 mesai saat aralığı düşünüldüğünde 5.788.685 - 6.523.240 MWh ve son olarak 09.00-18.00 mesai saat aralığı düşünüldüğünde ise 5.885.005- 6.450.746 MWh arasında değişmektedir. Bu değerler hesaba katılan yılların kış saati uygulaması sürelerinin ortalama toplam tüketimleriyle karşılaştırıldığında yüzde 8,58'e kadar çıkmakta, yıllık toplam elektrik tüketimi ile karşılaştırıldığında ise yüzde 3,62'ye kadar yükselmektedir." - "Bu çalışmada ayrıca yıl boyunca kesintisiz yaz saati uygulamasına geçilmesi alternatifinin, mevcut duruma kıyasla Türkiye'de elektrik tüketimin yol açtığı değişikliğin finansal boyutu hesaplanmıştır. Farklı mesai saatlerine göre ortalamada 1 milyar 897 milyon 135 bin 508 TL, maksimum olarak ise 2 milyar 685 milyon 617 bin 908 TL ekonomik kayıp oluşmaktadır." - "İklim değişikliği gibi önem taşıyan süreçler de hesaba katıldığında KSU YSU'dan dolayı ilave elektrik tüketim değerlerinin karbon üretim karşılıkları düşünüldüğünde aslında ekonomik zararın daha yüksek olacağı aşikardır." - "Somut verilere dayanan tüm hesaplamalar ve metin içerisinde görülebilecek olan detaylı değerlendirmeler sonucunda kış saati uygulaması saat değişiklikleri ülkemize enerji tüketimi açısından herhangi bir olumlu katkı sunmamaktadır. Tam tersine elektrik tüketiminin artmasına sebebiyet verdiği proje süresince elde edilen matematiksel ve istatistiksel işlemlere dayalı sonuçlar ile ortaya konulmuştur. Bütün mesai çalışmalarında güneş ışınımından daha fazla yararlanma ilkesi esas alınmalıdır. Bunun için de YSU'nın yıl boyunca uygulanması, enerji planlaması, ekonomik kazanç, sosyolojik ve psikolojik anlamda daha doğru olacaktır." Öte yandan Bakan Bayraktar, sabit saat uygulamasına ilişkin, Avrupa Parlamentosunun 26 Mart 2019'da kabul edilen teklifle üye ülkelere tek saat uygulamasına geçmelerini tavsiye ettiğini hatırlattı.

“250 BİN KONUT SÖZÜ TUTULSUN” Haber

“250 BİN KONUT SÖZÜ TUTULSUN”

Cumhuriyet Halk Partisi Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, 2019 yılında hükümet tarafından duyurulan ‘100 bin Konut Projesi’nin ve 13 Eylül 2022’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ‘Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi’ olarak duyurulan 250 bin toplu konut sözünün hala yerine getirilmemiş olmasına tepki gösterdi. Haziran 2021 tarihinde ihale edilen ve 450 gün içerisinde bitirilmesi planlanan Edirne Hadımağa 221 konut ve 10 adet dükkân projesinin hala tamamlanmadığına dikkat çeken Milletvekili Yazgan, “Edirne geneli emlak endeksi raporlarına göre Edirne’de ortalama ev fiyatları 2,5 milyon TL’nin üzerinde. Son iki yılda Edirne genelinde ev fiyatları tamı tamına altı katına çıkmış vaziyettedir. Son dört yılı göz önüne aldığımızda ise durumun vahameti daha da ağırlaşmaktadır. Son dört yılda konut fiyatlarında yaşanan fiyat artışı yüzde 841’dir. Vatandaşların tümüne yaşanabilir bir konut sağlanması iktidarların ödevidir. 2021 yılı Eylül ayında inşaatına başlanan ve 2022 yılı Kasım ayında tamamlanması taahhüt edilen Hadımağa projesi hala tamamlanamadı. Durum böyleyken 2019’da sözü verilen 100 bin konutun ve 2022 yılında vaat edilen ve vatandaştan 4 milyar lira toplanan 250 bin konut projesinin takipçisi olacağız. Seçim dönemi bol keseden atanların seçimden sonra sıvışmasına müsaade etmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı. “SOSYAL KONUT ÜRETMEK DEVLETİN GÖREVİDİR” Milletvekili Yazgan, yaptığı basın açıklamasında son yıllarda yaşanan fahiş kira artışlarına dikkat çekerek iktidar yetkililerinin sorunun çözümü hususunda göreve çağırdı. Yazgan: “Edirne geneli emlak endeksi raporlarına göre Edirne’de ortalama ev fiyatları 2,5 milyon TL’nin üzerinde. Bu meblağın döviz karşılığı ise 95 bin dolar civarına tekabül ediyor. Son iki yılda Edirne genelinde ev fiyatları tamı tamına altı katına çıkmış vaziyettedir. Son dört yılı göz önüne aldığımızda ise durumun vahameti daha da ağırlaşmaktadır. Son dört yılda konut fiyatlarında yaşanan fiyat artışı yüzde 841’dir. İktidar eliyle işletilen akıl ve bilimden uzak ekonomi politikaları sonucu yaşanan enflasyon atakları da durumu tek başına açıklamaya yetmemektedir. Tüm kıyaslamayı Türk Lirası üzerinden değil de dolar üzerinden yapsak bile son iki yılda konut fiyatlarındaki artış yüzde 91 olarak görülmektedir. Son dört yılda ise dolar bazında ev fiyatları iki katından fazlaya çıkmış durumdadır. Hal böyle olunca 2,5 milyon liralık bir ev için 120 aylık kredi çeken bir vatandaş, aylık en düşük 73 bin 500 lira kredi ödeyecek. Toplamda ise 2,5 milyon liralık bir ev için 9 milyon lira civarı bir ödeme çıkacak. Tüm bu koşullar ortadayken, en düşük memur maaşı 22 bin lira, en düşük emekli maaşı 7 bin lira ve asgari ücret 11 bin 402 lira olduğu göz önüne alındığında ücretli çalışan vatandaşlarımızın konut alması neredeyse hayaldir. Konut sahibi olmak isteyen bir kişi aylık olarak neredeyse asgari ücretin yedi katını ödemek zorundadır. Bu finansal koşullar altında hükümet vatandaşı merkezine alan etkili bir sosyal konut projesi gerçekleştirmezse vaziyet daha da beter bir hal alacaktır. Kaldı ki sosyal konut üretmek devletin görevidir. Anayasanın 57. Maddesine Konut Hakkını düzenler. Söz konusu maddede ‘Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözetleyen bir planlama çevresinde, konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler’ denilmektedir. Tüm bu süreçlerde yoksul ve dar gelirlilere öncelik verilmesi, vatandaşların tümüne yaşanabilir bir konut sağlanması iktidarların ödevidir” ifadelerini kullandı. “KONUTLARIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ” Milletvekili Yazgan basın açıklamasının devamında “Bilindiği üzere 2019 yılında hükümet tarafından 100 bin konut yapılacağı duyurulmuştu. Sözde iki yıl içinde tüm konutları tamamlayıp teslim edeceklerdi. Gelin görün ki bu konutların büyük bir kısmı tamamlanmamışken bir de 2022 yılının Eylül ayında büyük büyük laflarla ‘İlk Evim, İlk İşyerim’ projesi duyuruldu. Projeye 1,5 ayda tam 8 milyon kişi başvurdu ve devletin kasasına başvuru ücreti olarak 4 milyar lira girdi. 8 milyon yurttaş seçim sürecinde umutlandırıldı. Ama gelin görün ki umutları tükenmek üzere. 2021 yılı Eylül ayında inşaatına başlanan ve 2022 yılı Kasım ayında tamamlanması taahhüt edilen Hadımağa projesi hala tamamlanamadı. Durum böyleyken hükümetin 2022 yılında sözünü verdiği ve vatandaştan 4 milyar lira topladığı 250 bin konut projesinin takipçisi olacağız. Seçim dönemi bol keseden atanların seçimden sonra sıvışmasına müsaade etmeyeceğiz” diye konuştu. HABER MERKEZİ

YAZGAN’DAN TEKİN’E OKUL VE DERSLİK SORULARI Haber

YAZGAN’DAN TEKİN’E OKUL VE DERSLİK SORULARI

CHP Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, Edirne’de okul ve derslik sayılarındaki eksiklikler ile Edirne’de okullaşma oranına dair sorunları Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e sorarak meclis gündemine taşıdı. Yazgan önergesinin gerekçesinde şunları kaydetti: Edirne ilinde temel eğitim düzeyinde ciddi bir okullaşma sorunu yaşanmaktadır. Bu durum Edirne ilinde eğitim gören öğrencilerin sınav başarı sıralamasına da yansımaktadır. 1998 ve 1999 yılı sınav sonuçlarına göre diğer iller arasında Edirne’nin başarı sırası 10 iken, 2021 yılı YKS sınav sonuçlarına göre ise ortalama 562.311 sıralama ile Edirne, 81 il arasında 53. sırada yer almıştır. Ortaöğretimden liseye geçiş durumunda ise 2023 yılında Türkiye’nin en iyi liseleri sıralamasında Edirne Süleyman Demirel Fen Lisesi 441,516 taban puan ve 3.47 yüzdelik dilimiyle ilk 100 okul arasına girememiştir. Edirne’deki diğer liseler ise ilk 250 arasına dahi girememiştir. Eğitim gören öğrencilerin başarı sıralamalarındaki düşüş eğiliminin ana sebebi okul ve derslik sayısının az olmasıdır. Adrese dayalı nüfus kayıt sistemine geçilen 2007 yılından bugüne Edirne’nin Merkez ilçe nüfusu yüzde 27 artmışken, 2004 yılından beri yeni hiçbir okulun yapılmaması hatta mevcut olan okulların da yıkılması ya da eğitime elverişli vaziyette olmayışı göze çarpmaktadır. Bu durum vatandaşların eğitim haklarından yararlanmasını engellemektedir. Çocuklarına nitelikli eğitim aldırmak isteyen aileler ise özel okulları tercih etmek zorunda kalmaktadır. CHP Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, Bakan Tekin’in cevaplaması için şu soruları yöneltti: Edirne ve ilçelerinde ilköğretim, ortaöğretim ve lise düzeyinde toplam öğrenci sayısı kaçtır? Edirne ve ilçelerinde okul çağındaki çocukların okula kaydedilme oranları kaçtır? Okul çağında olmasına rağmen okula kaydedilmeyen çocuk sayısı kaçtır? Edirne ve ilçelerinde tüm kademelerde toplam okul ve derslik sayısı kaçtır? 2002 yılından bugüne Edirne’de yeni açılan okul ve derslik sayısı kaçtır? Edirne ve ilçelerinde kaç özel okul vardır? Özel okulların toplam okullar içerisindeki oranı kaçtır? 2002 yılından bugüne Edirne genelinde okul ve derslik yapımına ne kadarlık bir bütçe ayrılmıştır? Edirne’de okullaşma ve eğitim öğretim başarısını artırmaya yönelik Milli Eğitim Bakanlığı ne gibi çalışmalar yürütmektedir? HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.