Irmak Yörük, her iki meselenin birbiriyle bağlantılı olduğunu ve bağımsız ele alınamayacağını vurgulayarak, kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan "sığınmacıların ülkelerine döndüğü" algısının gerçeği yansıtmadığını ifade etti.
Geçici sığınmacıların Türkiye’de kalıcı hale getirilmeye çalışıldığını belirten Yörük, bu durumun özellikle kayıt dışı ekonomik faaliyetler yoluyla halkın ekonomik refahını olumsuz etkilediğini dile getirdi.
Yörük yaptığı yazılı açıklamasında şunlara yer verdi:
“Sevgili Edirneliler, Ülke gündemini belirleyen iki konu son zamanlarda hepimizi oldukça ilgilendirmektedir. Bu konular Sığınmacı ve Kaçak Göçmenler ile Asgari Ücrettir. Bu iki kritik mesele, birbirinden bağımsız ele alınamayacak kadar iç içe geçmiş durumdadır. Hem geçici sığınmacı ve kaçak göçmenler sorununun çözümü hem de halkın ekonomik refahının arttırılması elzem bir ihtiyaç haline dönüşmüştür.
Son dönemde kamuoyunda, geçici sığınmacı ve kaçak göçmenlerin geri döndüğüne dair bir algı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Ancak bu iddia, mevcut sosyo-ekonomik ve politik verilerle örtüşmemektedir. Toplumun yanlış yönlendirilmesi yerine, gerçeklerle yüzleşmek ve çözüm odaklı politikalar geliştirmek gerekmektedir. Geçici sığınmacıların ve kaçak göçmenlerin ülkede kalıcı hale getirilmeye çalışıldıkları bir gerçektir. Barınma, eğitim, sağlık ve işgücü piyasası gibi alanlarda geçici sığınmacılar ve kaçak göçmenler, Türkiye’nin sosyo-ekonomik dokusunun bir parçası oldurulmaya çalışılmaktadır.
Bunun yanı sıra, bu durumun özellikle kayıt dışı ekonomik faaliyetler ile bağlantılı olması, halkın ekonomik koşullarını daha da zorlaştırmaktadır. Kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin artması, sığınmacı ve kaçak göçmenler ile Türk milleti arasındaki ekonomik rekabeti aleyhimize körüklemektedir. Türkiye, Suriyeli geçici sığınmacılar için barınma merkezi haline gelmiştir. Bu merkezde gıda, su, sağlık hizmetleri ve güvenlik gibi temel ihtiyaçlar sağlanmaktadır. Geçici sığınmacılar devlet hastanelerinde ücretsiz sağlık hizmetlerinden yararlanabilmektedir. Özellikle kadınlar ve çocuklar için kapsamlı sağlık hizmetleri sunulmaktadır.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, geçici sığınmacı ailelere ayni ve nakdi yardımlarda bulunmaktadır. Tüm bu yardımlar yetmezmiş gibi yerel kamu yönetimleri de ayrıca yardım sağlamaktadır. Büyükşehir, İl ve ilçe belediyeleri, geçici sığınmacılara yönelik gıda, barınma gibi çeşitli hizmetler sunmaktadır. Türkiye’de birçok STK da geçici sığınmacılara barınma, eğitim, sağlık ve geçim desteği sağlamaktadır. Türk halkının ödediği vergilerle finanse edilen bu yardımların, bizleri daha fazla fakirliğe ve yoksulluğa sürüklediği yetmezmiş gibi, “Asgari Ücret” de yoksulluk sınırından bir bağımsız değişkenmiş gibi belirlenmektedir.
Halkımızın büyük çoğunluğunun asgari ücret ile yaşamını idame ettirdiği göz ardı edilmekte, sözde misafirlerimiz ise en iyi şekilde yardımlarla yaşatılmaktadır. Artan enflasyon ve temel ihtiyaçlara erişimdeki zorluklar, asgari ücretle geçinmeye çalışan milyonlarca yurttaşı derinden etkilemektedir. Ücretlerdeki adaletsizlik ve enflasyonun getirmiş olduğu hayat pahalılığı, yalnızca ekonomik değil, toplumsal bir sorun haline de gelmiştir. Aile içi huzursuzluklar, genç işsizliği ve nitelikli iş gücünün göç eğilimi gibi sonuçlar, ücretlerdeki düşüklüğün ve adaletsizliğin doğrudan yansımalarıdır. Türkiye’de “iş aramayan genç sayısı” gibi nitelendirmeler ile veriler analiz edilmekte ancak gençlerin iş aramaya neden isteksiz olduğu ve bunun sebepleri araştırılmamaktadır. Son yıllarda artan işsizlik, işsizliğe ve umutsuzluğa bağlı intiharlar araştırılmamaktadır. Geçici sığınmacı ve kaçak göçmen politikasında şeffaflık sağlanmalı, toplumun bilgilendirilmesi doğru yapılmalıdır.
Asgari ücret, yaşam maliyetleri göz önünde bulundurularak insanca yaşam standartlarını karşılayacak düzeye çıkarılmalıdır. Toplumun temel ihtiyaçlarını oluşturan konularda daha gerçekçi rakamlar üzerinden analiz yapılmalıdır. Kayıt dışı ekonomik faaliyetlere karşı etkin önlemler alınmalı, adil bir işgücü piyasası oluşturulmalı tam istihdam hedefiyle gelir adaletsizliği ortadan kaldırılmalıdır. Yüce Türk Milleti, kendine reva görülen bu görünmez yurttaşlığı hak etmemektedir. Saygılarımla.”
HABER MERKEZİ
Kaynak: Haber Merkezi