Vekil Yontar, Milli Eğitim Bakanlığı'nın açıkladığı yeni öğretim müfredat programına ilişkin sert eleştirilerde bulundu. İktidarın eğitimde yozlaşma kültürünü benimsediğini ve laiklik anlayışından tamamen uzaklaştığını ifade ederek şunları söyledi:" 22 yıldır iktidarda olmanın verdiği keyfiyetle ilk olarak ÇEDES projesi adı altında bir uygulamayla ülkemizde eğitim sistemini ideolojik hedefleri doğrultusunda, dini kurallara ve referanslara dayandırarak biçimlendirmeye çalışmak istediler. ÇEDES Projesi ile amaçlananın, öğrencilerin hem okulda hem de okul dışında geçirdiği zamanlar üzerinden öğrencileri dini referanslı eğitim anlayışı ile sınırlamaktı. Ülkemizin bazı bölgelerindeki okullarda öğrenciler camilere götürülerek cami temizliği ve benzeri şeyler yaptırıldı. 22 yıllık iktidarında Türkiye’yi hemen her alanda büyük sorunlar ve açmazlarla karşı karşıya bırakan, Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığını kendisine şiar edinmiş AKP iktidarının, kendilerinin de kabul ettiği üzere, en büyük başarısızlık alanlarından biri, eğitimdir. 22 yılda yapılan değişiklikler yetmemiş olacak ki, Millî Eğitim Bakanlığı tüm öğretim kademelerindeki zorunlu derslere ait, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” yeni öğretim programı (müfredat) taslağını kamuoyu ile paylaştı.
"YENİ MÜFREDAT CEMAAT VE TARİKATLARA GÖRE HAZIRLANMIŞ"
Taslakta yer alan değişikliklerden bazıları; • Tarih öğretim programında, Türk’ün yanına, İslam da eklenerek “Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasındaki etkisi” denildi. Fen Bilimleri dersi programında “Canlılar ile evrenin oluşumu” konusuna atıf yapılan paragrafta ise sure ve ayetlere yer verildi. Temel eğitim 12’nci sınıf din dersi programına “Cihat” kavramı girdi. “İslam ve barış konusu” ele alınırken “Cihat” kavramına yer verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Sonuç olarak bu taslak, tarikatlarla, cemaatlerle protokol yapmaya devam edeceğiz diyenlerin taslağıdır. Bu taslak, toplumda dillendirilen “Hemen her konuda dini referans alacaklar” eleştirilerinin haklılığı da gözler önüne sermiştir. Millî Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı yeni öğretim programı (müfredat) eğitim devrimlerini tümden yok etmeye yönelik hazırlanmıştır. Anlaşılan o ki cemaat ve tarikatların görüş ve önerileri doğrultusunda hazırlanmıştır. Hazırlanma aşamalarına eğitim sendikaları davet edilmemiş, görüşleri dahi sorulmamıştır. Yeni öğretim programının (müfredatın) eğitimin tüm bileşenlerinin de görüşleri alınarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin ihtiyaçlarına göre yeniden hazırlanması gereklidir. Akla ve bilime uygun olan budur.
"ÜLKEMİZİN İHTİYACI DİNİ DEĞERLERDEN ARINMIŞ LAİK EĞİTİM SİSTEMİDİR"
İşin en vahimi ortaya atılan bu öğretim programında (müfredatta) cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önderimiz Atatürk’e, cumhuriyete, çağdaş, laik, bilimsel eğitim ilkelerine neredeyse hiç yer verilmemiştir. Bu girişimle çağdışı zihniyetle donanmış nesillerin yetiştirilmesi amaçlanmakta, tarikat ve cemaatlere adeta göz kırpılmaktadır. Ancak ne yaparsanız yapın Atatürk’ü ve cumhuriyet değerlerini halkın gönlünden silemezsiniz. Onun devrimleri tüm cumhuriyet çocuklarının kalplerinin üstüne nakşedilmiştir. Ülkemizin İhtiyacı olan sistem dini değerlerden arındırılmış laik eğitim sistemidir. Eğitim sisteminde laikliğin hâkim kılınması, laiklikten ödün verilmemesi, öncelikle devletin geleceği, sonra toplumun birliği ve beraberliği, bireyin yaşamı için hayati bir önem taşımaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin temel hedefi; düşünen, araştıran, sorgulayan, eleştiren nesiller yetiştirmek olmalıdır. Bilimden kopuk; matematiği, fiziği, kimyayı, biyolojiyi, felsefeyi dışlayan ağırlıklı olarak “dini” referans alan bir eğitim sistemi Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğini karartır. Ancak biz buna asla müsaade etmeyeceğiz" dedi.
HABER MERKEZİ
Kaynak: Haber Merkezi