Trakya Üniversitesi İlim ve Düşünce Topluluğu ile Ayizi Dergisi Edebiyat Dergisi tarafından Necip Fazıl Kısakürek’in ölüm yıl dönümü nedeniyle Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde program gerçekleştirildi. Programda Necip Fazıl Kısakürek ve şiirleri anlatıldı. Programa Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Öztürk, Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, Anayasa Mahkemesi Basın Müşaviri ve Ayizi Dergisi Yayın Kurulu Başkanı Osman Arslan, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
“NECİP FAZIL KISAKÜREK ÖLDÜĞÜNDE BİLE MAHKEMELER BİTMEDİ”
Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, “Milletlerin tarihine baktığınızda meydanlarda genellikle şairler olur. Özellikle dönüm noktalarında. Bu adam Mehmet Akif. Mehmet Akif, batılılaşma akımına karşı bir mücadele veriyor. Hem şiiri hem de hayatıyla. Akif gittikten sonra kim geliyor? Bugün kendisini andığımız Necip Fazıl Kısakürek geliyor. Necip Fazıl öldüğünde bile mahkemeler bitmemişti. Necip Fazıl hayatı hapislerde geçen, mücadelelerde, kovuşturmalarda geçen bir şahsiyet” dedi.
“YAŞADIĞI IZDIRABI DİLE GETİRMEK KOLAY BİR ŞEY DEĞİL”
Anayasa Mahkemesi Basın Müşaviri ve Ayizi Dergisi Yayın Kurulu Başkanı Osman Arslan, “Necip Fazıl, çölün ortasında yetişmiş çınar gibi milli ve manevi değerlerin sesini yükselten, kimsenin olmadığı bir ortamda gür ve cesur bir ses olarak ortaya çıkmıştır ve diyebilirim ki bu mücadeleyi verirken yalnız olmanın çilesi başka bir şeydir. Malum işte Çile şiirinin bir bölümü. Bir gün cezaevinde Osman Yüksel’le beraber yatarlarken Yüksel demiş. Ranzanın an üst katı da alttan yukarıya düşer anlamında. Odak başını kaldırmış. Demiş ki Yüksel yeni bir şiir yazdım. Okumaya başlamış. İşte bir mısrası, ‘Öz ağzımdan kustum kendi kafatasımı. Osman Yüksel'e nasıl buldun demiş? Üstat senin çileni kimse çekemez demiş. Yani yaşadığı ızdırabı dile getirebilmek için bu anlatımı bulabilmek kolay bir şey değil. Öz ağzımdan kustum kendi kafamı. Yani bir milletin kendi evlatlarıyla ve kendi evlatlarından gördüğü ihanet ve kendi kendini prangalayan bir kaderden kurtulma mücadelesini bu kadar güzel anlatmak nasıl mümkün olabilir? İşte Necip Fazıl ruhumuzda bütün oynanan oyunları deşifre eden büyülük kelimelerle adeta hamur gibi yoğurduğu kelimelerle kurduğu şiirler inanılmaz etkili olmuş ve başta Sakarya türküsü. Bir slogan, bir marş haline gelmiş” ifadelerine yer verdi.
Programda sorulan sorulara doğru cevap veren öğrencilere kitap dağıtımı ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.
MERT ERİŞKİN
Kaynak: MERT ERİŞKİN