Cumhuriyet Halk Partisi Edirne Milletvekili Ediz Ün, Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülmekte olan Türk Ticaret Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Teklifin 7’nci maddesi üzerine Partisi adına konuştu.
Yasa maddesiyle lisanslı depoculukla ilgili yeni düzenlemeler yapıldığı söyleyen Ün, yeni cezai tedbirlerin getirildiğini ancak teşvikin olmadığına dikkat çekti. Konuşmasında lisanlı depoculuğun yanı sıra buğday fiyatlarının açıklanmaması başta olmak üzere çiftçilerin sorunlarına değinen CHP Edirne Milletvekili Ün şunları söyledi:
“Lisanslı depoculuğun çiftçilere olan faydalarını saymakla bitiremeyiz, sadece çiftçilere de değil; tüccarlara, sanayicilere, hatta finans sektörüne de büyük faydaları olan bir sistem. Bu maddede de lisanslı depoculuğun verimli hâle gelebilmesi için bazı düzenlemeler öngörülmüş. Evet, bazı tedbirler alalım, bazı cezaları da düzenleyelim ama bu maddede lisanlı depoculuğun gelişmesi adına, teşviklerin artırılması adına bir hükme rastlayamadım. Sadece ceza verelim diye bir sektörü geliştiremeyiz. Lisanlı depoculuğun teşviklerinin artırılması ve bürokratik engellerin ortadan kaldırılarak geliştirilmesi gerekmektedir.
Tek sorunumuz keşke tarım ürünlerini depolayamamak olsa. Sektörün o kadar çok sorunu var ki yakında depolayacak ürünü yetiştirecek çiftçi bulamayacağız. "Çiftçi" demişken bir teşekkürü de kendilerine borç bilirim. 85 milyon vatandaşımızı, 60 milyon yabancı turisti ve hatta 13 milyon sığınmacının beslenmesi adına yaz kış demeden, soğuk sıcak demeden fedakârca üretim yapan çiftçilerimizin tek tek hepsine teşekkür ediyorum, hepsine saygılarımı sunuyorum.
Şimdi, tarım sektörü ne hâlde, çiftçi ne hâlde biraz sizlerle paylaşmak isterim: AKP iktidara gelmeden önce çiftçilerimizin millî gelirden aldığı pay 10,2 idi ama şimdi 6,2'ye düştü; yarı yarıya bir azalma var. Siz iktidara gelmeden önce 900 bin kişi Tarım BAĞ-KUR'luydu, bu sayı 460 bine düştü; yine yarı yarıya azalma var. ÇKS'ye kayıtlı çiftçi sayısı 2,8 milyondu, şimdi 2,3 milyona düştü. Ya, iktidarınızda tarım alanları bile yüzde 12 azalmış. 2002 yılında tam 7,5 milyon kişi sektörde çalışırken, tarım sektöründe çalışan kişi sayısı 4,6 milyona düşmüş. 3 milyon kişiye, aileleriyle birlikte hesaplarsak 15 milyon kişiye ‘Siz şehre gidin, tarım yapmayın.’ demişsiniz. Sizin tarım sektörüne bakış açınız şudur, net söylüyorum: Çiftçiye ‘Sen tarım yapma, sen şehre git, benim belirlediğim asgari ücretle çalış, benim belirlediğim emekli maaşıyla yaşa. Ben dışarıdan ithal ederim, senin çiftçilik yapmana gerek yok.’ Tarım maalesef bu hâlde.
İktidarınız boyunca tam 103 milyon ton buğday ithal etmiştiniz ki siz iktidara gelmeden önce kendi kendine yeten 7 ülkeden bir tanesiydik. Sadece 2023 yılında tam 12 milyon ton buğday ithal etmişsiniz. Sayenizde en çok buğday ithal eden ülke konumundayız. Beceriksiz tarım ve ekonomi politikalarınız sayesinde gıda enflasyonunda Avrupa'da 1'inci sıradayız, dünyada 4'üncü sıradayız. "2023 yılında 63 milyar destek verdik." diye burada böbürlene böbürlene anlattınız. Siz 2005 yılında "Millî gelirin yüzde 1'ini tarımı desteklemek için vereceğim." dememiş miydiniz? Demiştiniz. Peki, millî gelirin yüzde 1'i kaç? 263 milyar TL. Siz çiftçiye 200 milyar eksik ödediğiniz için burada geldiniz, böbürlene böbürlene anlattınız; çok yazık.
Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve birçok bölgede buğday hasadı tamamlandı. Yakında tüm Türkiye'de buğday hasadı başlayacak ve çok kısa bir süre içerisinde bitecek ama hâlâ bir fiyat açıklayamadınız, hâlâ bir fiyat yok. Bakın, Türkiye Ziraat Odaları Birliği kilo başına buğday üretim maliyetini hesaplamış: 10 lira 87 kuruş. Şu an borsalarda 9 TL'ye buğday satılıyor, kilosu 9 TL. Çiftçi fiyatı açıklamadığınız için zararına satış yapmak zorunda kalıyor. Bakan çıktı, çay fiyatını açıklarken şunu söyledi: "Maliyet artı makul kâr."
Hadi, maliyet 10 lira 87 kuruş - buğday yılda bir hasat edilen bir ürün- yıllık enflasyon da yüzde 70'se, 18 lira açıklayın o zaman. Ama ben eminim 15 lira bile açıklayamayacaksınız çünkü Türk tarımını yok etmek gibi bir misyonunuz var.
Emeklileri yok ettiniz, işçileri yok ettiniz, çiftçileri yok ettiniz, şimdi sıra esnaflara geldi. Halkbank aracılığıyla verdiğiniz Hazine destekli faizleri artırdınız, 2 katından fazlaya çıkardınız, esnafları da yok etme yolundasınız. En son yerel basını da yok etme kararı aldınız. Yerel basına ‘5 kişi istihdam et.’ diye zorunluluk getiriyorsunuz ama şimdi diyorsunuz ki: ‘Ben size resmî ilan vermeyeceğim, ben sizin aboneliklerimizi ortadan kaldıracağım.’ Yerel basına bu zulmü etmeyin. Bakın, yerel seçimlerden bir ders çıkaramadınız. Sayın Murat Kurum köftecilere sataştı, Ekrem İmamoğlu tarihî bir zafer elde etti. Siz şimdi bütün sektörlere sataşıyorsunuz ama emin olun ki hepinizi 2028'de bu millet sandığa gömecek.”
HABER MERKEZİ
Kaynak: Haber Merkezi