TÜ'de “Balkanlarda Alevilik ve Bektaşilik Sempozyumu”

Edirne Valiliği, Kültür ve Turizm Bakanlığı Alevi- Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ve Trakya Üniversitesi (TÜ) tarafından Uluslararası Balkanlarda Alevilik ve Bektaşilik Sempozyumu Balkan Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Sempozyuma; Edirne Valisi Yunus Sezer, Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu, Edirne Baro Başkanı Av. Gökhan Karakoç, kurum müdürleri, parti temsilcileri, akademisyenler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program, açılış konuşmalarıyla devam etti. İlk açılış konuşmasını TÜ Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müberra Gürgendereli yaptı.

“RUHLARI BESLEMEYE DEVAM ETTİ”

Gürgendereli, “Bildiğimiz üzere Bektaşilik, Balkanlarda ve Osmanlı’dan önce Sarı Saltuk’la başlamış. Osmanlı’dan sonra ilerleyerek gelişerek Balkanlar’da yayılmaya devam etmiştir. Bu gelenek özellikle akıncı beyleriyle yakın münasebetleri ve orduyu teşvik eden moral ve motivasyon mekanizması olarak ruhları beslemeye devam etti” dedi.

Gürgendereli'nin ardından Makedonya Alevi-Bektaşi İnanç Önderi Zeynel Abidin Tekeshanoski yaptı. Tekeshanoski, kendilerini sempozyuma davet eden herkese teşekkür etti.

Ardından T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Alirıza Özdemir konuşma yaptı.

BALKANLAR, TARİH BOYUNCA BİRÇOK KÜLTÜR VE İNANCIN KESİŞİM NOKTASI OLDU”

Özdemir, "Balkanlar, tarihi boyunca birçok kültürün ve inancın kesişme noktası olmuş kutlu bir coğrafyadır. Bu topraklarda Alevilik ve Bektaşilik, sadece bir inanç olarak değil, aynı zamanda bir kültür ve yaşam biçimi olarak varlığını bugüne kadar devam ettirmiştir” ifadelerine yer verdi.

“SEMPOZYUMUN HAYIRLARA VESİLE OLMASINI DİLİYORUM”

Özdemir’in Ardından TÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Hatipler konuştu. Hatipler, "Bugün burada Balkanların zengin kültür mozaiğinin en değerli taşlarından biri olan Alevi-Bektaşi düşüncesini, anlayışını, mikrokozmostan makrokosmosa kadar insan kavrayışını alanında uzman akademisyenlerimizin kıymetli çalışmaları ile derinlemesine inceleme fırsatı bulacağız. Bu noktadan hareketle; edebiyat, musiki, mimari, sosyoloji başta olmak üzere birçok farklı alanda ve disiplinde Balkanlardaki Aleviliğin ve Bektaşiliğin dününün, bugününün ve yarınının konuşulacağı, tartışılacağı sempozyumumuzun hayırlara vesile olmasını diliyorum” diye konuştu.

“BÜTÜN İNSANLIĞIN BENİMSEMEYE İHTİYACIMIZ VAR”

Son olarak konuşmayı Edirne Valisi Yunus Sezer gerçekleştirdi. Sezer, "Bugün Sarı Saltuk, sadece oradaki Müslümanlar, Aleviler, Bektaşiler ve Türkler tarafından benimsenen bir büyük değil, aynı zamanda diğer milletlerin de benimsediği ve türbesinin 7 yerde olduğu rivayet edilen büyük bir zat. Onun peşinden gidenler de Balkanlar’a huzur getirmiştir. Aslında bizim şiddetli bir şekilde insanlığa bizim medeniyet değerlerimizi sunmaya, onlara adalet değerlerimizi hatırlatmaya ihtiyacımız var insanların aslında birbirleriyle kavga ederek değil huzur içerisinde yaşadığı dönemleri hatırlatmaya ihtiyacımız var. Sarı Saltuk'un izinde oradaki birçok dergâhta, birçok dervişhanede bütün insanlığa hitap edecek, bütün insanlığın geleceğine hitap edecek sözlerin bütün insanlığın benimsemesine ihtiyacımız var” dedi.

Açılış programı, hediye takdimi ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.

Seminerler yarın sona erecek.

MERT ERİŞKİN