NKÜ Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Arazi ve Su Kaynakları Ana Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Halim Orta, iklim değişikliği ve kuraklık nedeniyle Trakya'da çiftçinin kurak toprağa ekim yaptığını ve bunun çiftçiye ciddi bir maliyetinin olduğunu söyledi. Bakanlık ve meteorolojik verileri Trakya'da çok iyi takip ettiklerini belirten Prof. Dr. Orta, "Son 6 aydır çok ciddi bir kuraklık yaşadık, özellikle kasım başına kadar kasım ayı ortalarına kadar, hatta çok kötü bir kuraklık. Çiftçilerin çoğu da kışlık ekimlerini gerek hububatını gerekse yağlık bitki kanolayı bu kurak dönemde yaptılar. Çok zor bir ekim oldu, çok masraflı bir ekim oldu. Alet ve makinelerin arazide kurak koşullarda çalışması zor değildi, çok fazla tamir bakım gerektirdi, kırılanlar oldu, dökülenler oldu ama çiftçi her şeye rağmen bu ekimlerini bitirdi. Kanola, eylül ayı itibarıyla bölgede ekildiği için yağışlar kasım sonuna kadar uzadığından dolayı kanolada umulan kayıplar gerçekleşti. Umulan düzeyde, çimlenme ve çıkış gerçekleşmedi ve ciddi kayıplar var. Çiftçilerin bazıları bunları bozarak buğday hatta bir kısmı da tahmin ediyorum ki ayçiçeğine döndürmek, tekrar bir masrafla yeni bir ekimi düşüneceklerdir" diye konuştu.
Trakya'da buğdayda çimlenme çıkışını sağlayacak yağışların yetiştiğini söyleyen Prof. Dr. Orta, "Düzgün bir çıkış oldu an itibarıyla o çimlenme çıkış safhasını kurtardık. Ama önümüzdeki günlerde ne olur? Hala geçmiş yıllara baktığımızda yaklaşık 3'te 1 düzeyinde, çok ortalama bir rakamla yağış eksikliği yaşıyoruz. Su yılını 1 Ekim'den itibaren başlatırız, 30 Eylül-1 Ekim'den itibaren su bütçesi başlar. Dolayısıyla gerek yıl itibarıyla, takvim yılı, gerekse su yılı itibarıyla baktığımızda eksiklik içerisindeyiz. Umuyoruz ki kış aylarında yeterli ve etkili yağışlar alırız. Ama havadan ümitvar değiliz. Hafta sonundan itibaren bir yağışlı hava beklentimiz var. Umuyoruz bu ve arkasındaki yağışlar ama özellikle kar yağışları çok bekliyoruz. Kar da bölgede nasıl olur? Trakya'da an itibarıyla fabrika sayımız, 3 bin 280. Bunlar, suyu çok fazla kullanan, enerjiyi kullanan fabrikalar. O nedenle bu kadar yoğun sanayinin olduğu yerde tabii ki lokal ısınmalar da ciddi düzeyde yükseliyor. Şehirlerin ve bölgenin yıllık ortalama sıcaklıkları hızla yükseliyor. Bu bağlamda kar yağışı herhalde biraz hayal gibi gözüküyor, hep birlikte göreceğiz" dedi.
Özellikte geçen yıllarda yine kurak toprağa ekim yapılan kanola tarlalarının çiftçiler tarafından bozulduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Orta, "Çok büyük bir ihtimalle aynı sıkıntıyı yaşanacak. Dediğim gibi kanolaların bozulması veya bozulacağı ihtimali ve bozulması realitesini gözlemliyoruz. Onlar daha çok erken ekildi ve çok daha hassas bir bitki, çok daha küçük tohum kanola. Daha çabuk bozulabiliyor, toprak altında böyle bir beklentimiz var" diye konuştu.
Üniversite olarak DSİ ile birlikte çalışmalar yaptıklarını anlatan Prof. Dr. Orta, "DSİ ile yaptığımız çalışmalarla bölgedeki depolamayı sağlayan yer üstü su kaynakları geliştirme, yapıları, göletler, barajlar, hayvan içme suyu göletleri istedik. Bir taraftan da Bulgarlar ve Amerikalılarla beraber toprak işlemesiz, tarımla su tüketimini azaltmak ve iklim değişikliğine duyarlı tarım sistemlerini geliştirmek adına da yeni projelerin hazırlığı aşamasındayız. Çünkü zaten söyledik, şu anda kendimizi yalanlayacak halde değiliz. Bu kuraklık trendi devam edecek ve 2040 yılında birçok ülkenin hemen hemen tamamının içinde olduğu bir kuraklık dönemi bekliyoruz" dedi.
Kaynak: DHA