Tekirdağ’da ‘‘Mevlid-i Nebi Konferansı’’ Düzenlendi

Tekirdağ İl Müftülüğü Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferans programı yoğun ilgi gördü. Programa, Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, İl Emniyet Müdürü Ahmet Metin Turanlı, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Keskin, DİB Dini İhtisas Merkezi Müdürü Mehmet Alver, Kurum Amirleri, Akademisyenler, Din Görevlileri ile Vatandaşlar katıldı.

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, Tekirdağ İl Müftü Vekili Yusuf Bektaş’ın Selamlama konuşması ve Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan sinevizyon gösterimiyle devam etti.

Akabinden Prof. Dr. Halil İbrahim Kutlay tarafından "Peygamberimiz ve Şahsiyet İnşası" temalı konferans verildi. Kutlay konuşmasında ‘‘Tarih ikiye ayrılır Efendimiz (SAV)’den önce O’ndan sonra. Öncesi, Kuran-ı Kerimin ifadesiyle cahiliye devri, Onunla beraber ilim ve aydınlanma devridir. Efendimizi namazda, evde, dışarıda her daim anıyoruz ve bugün burada onu anmak ve konuşmak üzere toplandık. Diyanet İşleri Başkanlığı her yıl Mevlid-i Nebî haftasında Efendimizin farklı özelliklerini bizlere aktarmak amacıyla haftanın konusunu belirliyor. Bu yıl "Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası" nın teması "Peygamberimiz ve Şahsiyet İnşası" dır. Efendimizi bizlere en iyi anlatan Kitabımız Kur’an-ı Kerimdir ve Yüce Rabbimiz Şöyle buyurmaktadır ‘‘Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, mü’minlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir.’’ ( Tevbe Suresi, 128) Efendimiz (SAV)’ı bir de kendinden dinleyecek olursak, şöyle buyurmaktadır. “Benim ve sizin durumunuz, ateş yakıp da, ateşine cırcır böcekleri ve pervaneler düşmeye başlayınca, onlara engel olmaya çalışan adamın durumuna benzer. Ben sizi ateşten korumak için kuşaklarınızdan tutuyorum, siz ise benim elimden kurtulmaya, ateşe girmeye çalışıyorsunuz.” (Müslim, Fezâil 19. Ayrıca bk. Buhârî, Rikâk 26; Tirmizî, Edeb 82)

Efendimizin (SAV) hadislerin okumak kadar yorumlamakta önemlidir. Tamamını incelediğimizde iki şey ön plana çıkar. Değerler eğitimi ve şahsiyet inşası. Kur’an-ı Kerimde aynı şekilde bu değerlere önem vermektedir. İslam medeniyeti öyle insanlar öyle şahsiyetler yetiştirmiştir ki, Avrupa hala onların eserlerini üniversitelerinde okutmaktadır.

Bizler daima hayatımıza sevgiyi hâkim kılmaya çalışmalıyız. Efendimizin birçok hadisinde bunu görürüz. Şahsiyet İnşasını bizzat kendisi uygulayarak bizlere anlatmıştır, Kur’an-ı Kerimde ‘‘Sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin’’ (Kalem Suresi, 4) buyurulmaktadır. Zaten Mekkeli müşriklerde bunu söylüyorlardı, ama önemli olan onu örnek almaktır. Efendimizin “Kim benim sünnetimi ihyâ ederse beni sevmiş olur. Beni seven kişi de cennette benimle beraber olur.” Onu sevdiğimiz için burada toplandık. Rabbim cennette Efendimiz ile beraber olmayı nasip eylesin’’ dedi.

HABER MERKEZİ