Edirne İl Genel Meclisi’nin bugün düzenlenen toplantısına katılan Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) İl Müdürü Ali Altındal, Edirne’nin maruz kalabileceği afet risklerini açıkladı.
Altındal, Edirne’nin Arda, Meriç ve Tunca nehirlerinden dolayı en önemli afet riskinin su taşkınları olduğuna dikkat çekeken; 2’nci afet riskinin ise deprem olduğunu söyledi. Türkiye’nin eski ve yeni deprem haritaları arasındaki farkları açıklayan Altındal, Edirne’de deprem riskinin olmadığını söylemenin doğru olmadığını savundu. Altındal, ayrıca Edirne’nin son afet riskinin ise Bulgaristan ile Romanya’da bulunan nükleer santrallerden kaynaklandığını belirtti.
“EN ÖNEMLİ RİSKİMİZ SU TAŞKINIDIR”
Altındal, Edirne’nin maruz kalabileceği afet risklerine dikkat çekerek; “En önemli riskimiz su taşkınıdır. 2015 yılında 2 bin 149 metrekübü Meriç’te gördük. Ondan sonra DSİ’nin yaptığı, 773 metreküplük suyu tahliye edecek bir baypas kanalı var. Bu baypas kanalını deneyecek şansımız olmadı. Çünkü ilimiz bu kadar metreküplük su ile karşı karşıya kalmadı. Ama 2 bin 200 metreküplük su geldiği zaman, 700 metrekübü kanal ile tahliye edildiği takdirde, bin 500 metreküp yatağımızın çok rahat taşıyabileceği seviyelerde olacağı için bu konuda bir risk beklemiyoruz” ifadelerini kullandı.
“SUYUN NE ZAMAN GELECEĞİNİ 15 SAAT ÖNCEDEN ÖĞRENİYORUZ”
Edirne’yi besleyen Arda, Meriç ve Tunca nehirlerindeki barajlara dikkat çeken Altındal; “Bu nehirler üzerinde sensörlerimiz var. Bu sensörler sayesinde suyun bize ne zaman geleceğini, yaklaşık 15 saat önceden haber alabiliyoruz. Erken uyarı yapabiliyoruz. Bu sayede önlemimizi alabiliyoruz” dedi.
“EDİRNE’DE DEPREM RİSKİ YOK DİYEMEYİZ”
Altındal, Edirne’deki 2’nci afet riskinin ise deprem olduğunu belirterek; “Eski deprem haritalarında Edirne’yi depremden ari bir bölge olarak gördük ama 1 Ocak 2009 yılında yeni haritamız yürürlüğe girdi. Eski deprem haritasında Keşan, birinci derece bölgeydi. Yeni haritamızda noktasal ivme değerlerini görüyoruz. Edirne’nin en güneyindeki Gülçavuş köyünden ve merkezden birer noktayı alıp ivme değerlerini ölçtük. Gülçavuş köyünün ivme değeri 5 üzerinden 4; yani 0,4 ivme değeri çıktı. Merkezin ise 0,18 çıktı. Merkezdeki deprem riski 0,18 iken, Gülçavuş köyüde 0,4 ivme değeri gibi yüksek bir değer çıktı. Bizim özellikle Mayıs ile Eylül ayında yazlık bölgemizde nüfusumuzun arttığını göze alırsak; ‘Edirne ilimizde deprem riski yok’ diyemeyiz. Çünkü Edirne’nin güneyinde çok yüksek bir ivme değeri var. İstanbul’da, Tekirdağ açıklarında beklenen olası depremlere karşı da ilimizin konumu çok önemlidir. Bu yüzden depreme karşı hazırlı olmakta Edirne olarak çok büyük bir sorumluluğumuz var” sözlerine yer verdi.
“NÜKLEER REAKTÖRLERİN EDİRNE’YE UZAKLIĞI 300 KİLOMETRE”
Edirne’nin afet risklerinden bir diğerinin de radyasyon olduğunu açıklayan Altındal; “Romanya’da Cernavo şehrinde bir nükleer santral var. Burası, Romanya’nın 5’te 1 elektrik ihtiyacını karşılıyor. Bulgaristan’ın Kozluduy nükleer santrali de elektrik ihtiyacının 3’te 1’ini karşılıyor. 2 tane büyük reaktör var. Bu reaktörlerin bize kuş uçuşu mesafesi 330 kilometredir. Daha önceki Çernobil’i hatırlarsanız bu reaktörler bize azımsanmayacak yakınlıktalar. Bunlar aktif, 1960 yılından beri faaliyette olan eski teknoloji ile yapılmış reaktörlerdir” dedi. Altındal, sunumunun ardından meclis üyelerinin sorularını yanıtladı.
UĞUR AKAGÜNDÜZ
Kaynak: UĞUR AKAGÜNDÜZ