Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Taş; “Uygarlık Hareketi Kadınlardan Başlar”

Edirne’de Uluslararası Sosyal Bilgiler Eğitimi Sempozyumu’nda Cumhuriyet’in Kuruluşundan Günümüze Kadın Öğretmenler” konusunda sunum yapan Prof. Dr. Ayşe Mentiş Taş, kadına ulaşıldığı zaman tüm ülkenin eğitilebileceğini söyleyerek; “Uygarlık hareketi kadınlardan başlar” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 21.05.2024 14:03
Haber Güncellenme Tarihi: 21.05.2024 14:05
Kaynak: UĞUR AKAGÜNDÜZ
Taş; “Uygarlık Hareketi Kadınlardan Başlar”

Edirne’de Trakya Üniversitesi’nin ev sahipliğinde bu yıl 12’ncisi düzenlenen Uluslararası Sosyal Bilgiler Eğitimi Sempozyumu devam ediyor.

20-23 Mayıs tarihleri arasında Balkan Kongre Merkezi’nde düzenlenen sempozyumda bugün “Barışta Kadın” konulu panel gerçekleştirildi. Panelde, Prof. Dr. Ayşe Mentiş Taş, Prof. Dr. Ebru Gençtürk Güven ve Doç. Dr. Filiz Zayimoğlu Öztürk sunum yaptılar.

Akademisyenler ve öğrencilerin katıldığı panelde Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Mentiş Taş, “Cumhuriyet’in Kuruluşundan Günümüze Kadın Öğretmenler” konusunda sunum yaptı. Prof. Dr. Taş, sunumunda Fatma Refet Angın, Hatice Sökmen, Ayşe Sıdıka Avar, Vedide Baha Pars, Nimet Zerrin Tüzün ve Nazik Erik gibi Cumhuriyet’in kuruluş döneminde öğretmenlik yapan kadın öğretmenlerin hayatları ve mesleki çalışmalarından örnekler verdi.

“KADINLAR MODERNLEŞME PROJESİNİN TEMSİLCİLERİ”

Cumhuriyet’in kuruluş döneminde yapılan bütün çalışmalarda yenileşme ve iyileşmenin gereklerinden biri olarak ailenin merkeze alındığını söyleyen Taş; “Ailenin temeli ve çocukların ilk öğretmenleri olarak anneler kabul edildiğinden, kamusal eğitim süreciyle ilgili düzenlemelerde kadın öğretmenlerden faydalanılmıştır. Kadınlar, devletin birçok uygulamasında odak noktası olmuşlardır ve modernleşme projesinin temsilcisi olarak kabul edilmişlerdir. Kadın öğretmenlerden beklenenler; iyi eğitimli, vatanperver, idealist, azimli, ağır başlı olmaları ve ülkenin her yerinde, her türlü zorlu koşulda canla başla çalışmaktır. Okul sınırlarında bu niteliklere sahip olması beklenen kadın öğretmenlerin görev tanımları, sadece bu kadarla da sınırlı kalmamıştır. Onlara düşen asıl görev, devletin toplumsal hayatta uygulamaya koyduğu yeni düzenlemeleri bizzat halka örnek olarak tanıtmaktır. Kadın öğretmenler, kıyafetleri, yerine göre davranışları, uygun dille konuşmaları, gittikleri yerlerde devletin temsilcisi olduklarını unutmadan yapmışlardır. Böylece gündüz çocuklara, okul dışında ise onların annelerine kendi yaşantılarıyla örnek olmuşlardır” ifadelerini kullandı.

“KADINA ULAŞTIĞIMIZ ZAMAN TÜM ÜLKEYİ EĞİTEBİLİRİZ”

Taş, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu dönemde yoksulluk içinde olduğunu söyleyerek; “Kadınlarımız eğitimsizdi. Kadınlarımızın eğitilmesi için okullar kurulduğunda bile kadın öğretmen adaylarımızın dersine girecek kadın öğretmenlerimiz yoktu. Kadınlarımızın öğretmen olması neden önemliydi? Uygarlık hareketi kadınlardan başlar. Ailenin temeli kadındır. Kadına ulaştığımız zaman tüm ülkeyi, toplumu, bireyi, insanları eğitebiliriz. Kadınların eğitilmesi de kadın öğretmenlerden geçiyor. Çünkü öğretmenlik, anaçlık duygularını da barındırıyor ve kadınları o zaman bütün meslek gruplarını yapması cumhuriyetle birlikte sağlandı ama özellikle öğretmenlik mesleğini yapmaları son derece daha desteklenen ve kolay bir durumdu” dedi.

KADIN ÖĞRETMENLERİN ORTAK ÖZELLİKLERİNİ AÇIKLADI

Türkiye Cumhuriyeti’nin kadın öğretmenlerinin ortak özelliklerini de açıklayan Taş; “Anadolu'nun farklı şehirlerinde, kasabalarında severek görev yapmışlardır. İdealizm duygularıyla toplumu eğiterek ulusu her anlamda modern medeniyetler seviyesine yükseltme isteği, bu öğretmenlerde iç içe geçmiştir. Öğretmenlerin bir diğer ortak özelliği ise Atatürk'e olan bağlılıklarıdır. Öğretmenler için hiç şüphesiz ki Atatürk'ün değeri ve anlamı büyüktür. Bu bağlılık, onları hayatları boyunca kendini durmadan geliştirmeye ve çalışmaya yönelmiştir. Dur durak bilmeden, koşullar ne olursa olsun canla başla çalışmışlardır. Kadın öğretmenler, eğitimi asla duvarlarıyla sınırlı tutmayarak toplumsal eğitimi kurumlar aracılığıyla sosyal hayatta kalıcı hale getirmişlerdir. Bunları da davranışları, kıyafetleri ve Türkçe'ye hâkimiyetleriyle yapmaya çalışmışlardır. Toplumu bilinçlendirmek, öğretmenlerin içine işlemiştir. Karşılaştıkları tüm zorluklara rağmen bunlardan asla şikâyet etmemiş, bilakis zorluklar karşısında yılmayıp daha da güçlenerek hayatlarını öğrencilerine ve dolayısıyla ülkelerine adamış bu öğretmenleri bu kadar başarılı kılan en temel unsur da insan ve meslek sevgisidir. Cumhuriyet’in hem öğreten, hem öğrenen bu kadın öğretmenleri, hayatlarını sevgiyle hareket eden, çalışkan, yardımsever ve yurtsever kişiler yetiştirmeye adamışlardır. Kadın öğretmenlerin hemen hepsi ülkeyi karış karış dolaşarak gerek okullarda, gerek sosyal hayatta kendilerinden beklenen rolleri azimle ve mutlulukla sergilemişlerdir. Ülkeyi modernleştirme ideallerinden ölünceye kadar vazgeçmeyen kadın öğretmenler, gittikleri her yerde hiç şikayet etmeden hal ve hareketleri, kıyafetleriyle örnek olmuş, en zor şartlarda bile yaşamlarını sürdürmüşlerdir” sözlerine yer verdi.

SUNUMLARLA DEVAM ETTİ

Taş’ın sunumunun ardından panel, Prof. Dr. Ebru Gençtürk Güven ve Doç. Dr. Filiz Zayimoğlu Öztürk’ün sunumları ile devam etti.

UĞUR AKAGÜNDÜZ

Kaynak: UĞUR AKAGÜNDÜZ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.