İYİ Parti Edirne Belediye Başkan Adayı Hamdi Sedefçi, İYİ Parti Edirne Milletvekili Mehmet Akalın ve İYİ Parti Edirne İl Başkanı Alpay Alpagut Engin, İl Başkanlığında basın açıklaması düzenlediler.
Edirne Valiliği’nin Edirnespor’a 4 milyon lira maddi yardım yapmasının İba Ailesine ait olan 2 gazetede, yardımı Belgin İba’nın yaptığı şeklinde haber olmasını eleştiren Hamdi Sedefçi, “Edirne’yi yönetmeye talip olan bir insan, işe yalanla başlarsa, yapmadığı bir işi yapmış gibi göstererek ve daha sonra yapmadığını itiraf ederse vay haline Edirne’mizin” dedi. Sedefçi açıklamasının devamında ; “Ben 20 yıl Belediye Başkanlığı yaptım aynı zamanda da 4 sene Edirnespor Başkanlığı yaptım. 4 yıl kulüp başkanlığımda Edirnespor’u 3’üncü ligden alıp 1’inci ligde Play Off’lara kadar çıkartıp oynatmış bir insanım. O zaman belediye imkanlarının kulüplere desteğine yasalar imkan sağlamazken, ben çeşitli yollarla Edirnespor’a büyük kaynaklar yaratmış bir insanım. 93 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel’den ben bir milyar para almıştım ve bu parayı ben hiç kimsenin ruhu duymadan, hiçbir tören, hiçbir reklam yapmadan Edirnespor’a aktarmıştım. Son yıllarda baktığımda Edirnespor’a destek olan kurumların başında Edirne Belediye Başkanlığı geliyor. Benim bildiğim kadarıyla Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan 28 milyon lira destek olmuş. Ben Recep Gürkan’dan da bunun reklamını yaptığına tanık olmadım. Ama enteresandır, son haftalarda Edirnespor’un vahim durumu bazı insanlara fırsat doğurdu. Fırsatçılık yaparak devletten alınan, valilikten alınan, halkın vergilerinden alınan paraların 4 milyon lirası Edirnespor’a aktarıldı. Edirnespor’a aktarılan bu devletin parası Edirnespor’a Belgin İba ödemiş diye haber yaptılar. İba bu parayı cebinden çıkarıp Edirnespor’a bağışladı diye 2 tane gazetede haber var. Edirne Valisi bu parayı verdiği halde, Belgin İba vermişçesine insanları resmen kandırarak bir demeç verdi. Niye sayın Valimiz basın toplantısı yaparak bu parayı Belgin İba değil, Edirne Valiliği vermiştir demedi. Vali Bey suskun kalmakla bu işe sahip çıktı. Bu parayı Belgin İba vermemiştir, Edirne Valiliği vermiştir demeliydi. Ben açıklamayı yaptıktan sonra, Belgin İba çıkarak valilikten para istediğini, resmen 2 tane gazetenin haberinin yalan olduğunu somut olarak belgesini, bilgisini halkımıza verdi. Bu arkadaşımız Edirne’yi yönetmeye talip. Edirne’yi yönetmeye talip olan bir insan, işe yalanla başlarsa, yapmadığı bir işi yapmış gibi göstererek ve daha sonra yapmadığını itiraf ederse vay haline Edirne’mizin. Bu anlayışla başkasının yaptığı işe sahip çıkarak, yalan beyan vererek Belediye Başkanı seçilirse Edirne’mizin vay haline” diye konuştu.
“BELGİN İBA ŞU AN HANGİ PARTİNİN ADAYI?”
Belgin İba’nın bilboardlarda AK Parti amblemini kullanmadığını, partisinin Türkiye’ye verdiği sıkıntılardan utanan bir aday olduğunu belirten Sedefçi; “Belgin İba sevdiğim bir kız kardeşimdir. Belgin İba şu an hangi partinin adayı. Bilboardlarda minicik bir ampul amblemi var. AK Partiliyim, AK Parti adayıyım diyemeyen, partisinden utanan bir Belediye Başkan adayıyla karşı karşıyayız. Partisinin Türkiye’ye verdiği sıkıntılardan utanan bir belediye başkan adayıyla karşı karşıyayız. Ben aslanlar gibi İYİ Parti adayıyım diyebiliyorum. Ben partimle onur duyuyorum, şeref duyuyorum. Belgin İba AK Parti ile şeref duyup onur duyamıyor, utanıyor. Belgin İba, Atatürk ve Cumhuriyetle ilgili bazı broşürler hazırlıyor. Ankara genel merkeze onaya gönderiyor, kazara belediye başkanı olsa Ankara talimatıyla iş yapmaya başlayacak. Edirne’yi Ankara uzaktan yönetecek” dedi.
“ANKARA’YA DEĞİL, KENDİNE GÜVENMEK ZORUNDASIN”
Belgin İba’nın Ankara’ya güvendiğini söyleyen Sedefçi, Ankara’ya değil, kendisine güvenmek zorunda olduğunu belirterek; “Ulaşım için 80 tane otobüs alacağını söylüyormuş. 8 yüz milyon nereden gelecek? Ankara’dan gelecek. Ankara’dan her şeyi bekleyip yaparsan yolda kalırsın. Ankara’ya değil, kendine güvenmek zorundasın. Ben yıllarca bu işi böyle yaptım. Dün yaptıysam bugün de yaparım. Ben seçimi kazanacağım, yüzde 45 ile” şeklinde konuştu.
“SÖĞÜTLÜK DOĞAL KALSIN”
Söğütlük’e Millet Bahçesi yapılma konusuna da değinen Sedefçi; “Söğütlükte hükümet Millet Bahçesi yapmayı planlıyordu. Mahkemeler engel oldu. Şu anda tekrar gündeme almışlar diye duyum alıyorum. Yanlış yaparlar. Söğütlük şu anda olduğu doğal haliyle halka hizmet veren konumda ve herkesin sevdiği beğendiği bir yer olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Eğer hükümet millet bahçesi yapmak istiyorsa söğütlüğü bırakıp Sarayiçi’ne baksın. Burası belediyenin mülkiyetinde olan bir yerdir. Bakir bir yerdir. Orasını düzenleyerek Edirne’mize güzel bir tesis kazandırma şansları vardır. Stadyumu TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar iken bir anlaşma yaptık. Şu an 2. TOKİ’nin olduğu yerde imar plan tadilatı yaparak orasını 2012 yılında işlemiştik. Kapalı spor salonu da o protokolde vardı, protokol de şu an Edirne Belediyesi’nde mevcuttur. Ama Recep Başkan o protokolü takip etmediği için de stadyum hala bu güne kadar yapılmış değildir” şeklinde konuştu.
“BELEDİYE BAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ YAPILMASIN”
Devlet kurumlarının tüm siyasi partilere eşit mesafede olması gerektiğini söyleyen İYİ Parti Edirne Milletvekili Mehmet Akalın, “Eğer eşitlik olmayacaksa o zaman üniversitelerdeki gibi seçim yapılmadan belediye başkanı atansın” dedi. Akalın açıklamasının devamında; “İYİ Parti olarak biz, müstakilen, özü başımıza seçimlere gireceğiz dedik. Bakıyorum ki İYİ Parti olarak biz kiminle mücadele ediyoruz bunu ortaya çıkarmaya çalışıyorum. Bir tarafta devletin bütün kurumlarını kullanan, mevcut bir iktidar ve onun belediye başkan adayı var. Diğer tarafta da yine yerelde iktidar olan ana muhalefet partisi var ve yerelin bütün imkanlarını kullanan bir siyasi parti ve siyasi partinin adayı var. Genelde hükümetle, yerelde de yerel yönetimle mücadele ediyoruz. Geneli değerlendirecek olursak devletle hükümet kavramını ayırmamız lazım. Devlet bizim için ve Türkiye’de yaşayan herkese göre ebed müddettir. Devlet hakemdir. Devlet bütün vatandaşlarına aynı mesafededir ama hükümet geçicidir. Hükümetler görevini yapar ve yerine seçimlerle yeni hükümet gelir. Vali devletin valisidir. Bürokrat devletin bürokratıdır. Bunlar hepimizin ödediği vergilerden maaşlarını alırlar. Bir siyasi partiden maaşlarını almazlar. Dolayısıyla herkese karşı, her siyasi partiye karşı eşit mesafede olmalıdırlar. Olmazlarsa orada devlet hakemlik görevini yapamıyordur. Bu yandaşlığını, devlet yandaşlığının, devleti kullanarak hükümet yandaşlığının sonu belediye seçimlerinin yapılmamasıdır. Ona da varım. Belediye Başkanlığı seçimini kaldırın, Cumhurbaşkanımız, üniversiteler gibi belediyeye birisini atasın, bu işten kurtulalım. Ama seçim yapıyorsanız bunun hakemi kimdir. Yunanistan devleti midir? Türk devleti midir? Nerde o vali? Nerde o bakan? Lütfen bu kurumların içini boşaltmayın. Ben bu yöneticilerimizden devlet ciddiyetini göstermelerini istiyorum” ifadelerini kullandı.
“SAAT 10.00’DA OLAN BAKAN’IN PROGRAMINA 9.58’DE DAVET EDİLDİK”
Devletin bütün kurumlarının iktidar partisi adayıyla fotoğraf verdiğini söyleyen Milletvekili Akalın; “Biz gittiğimiz zaman aman fotoğraf vermeyelim diyorlar. Onun için diyorum seçim yapmayalım. Dün Bakan Bey’in programı 10.00’da başlıyor, bizi 9.58’de aradılar. Zaten Vali gelmiş, AK Parti Milletvekili gelmiş bizi 9.58’de arıyorlar. Yani diyorlar ki; siz gelmeyin. Bakın bu devleti, bu milleti biz kimseye bırakmayız. Ben bunları 80 öncesinde yaşadım. Onun için bu devlet, bu millet kimseye bırakılmaz. Devlet, ebed müddettir. Ben valiliğe her zaman sahip çıkacağım. Valiye değil, valiliğe sahip çıkacağım” diye konuştu.
ŞENER ŞENTÜRK
Kaynak: ŞENER ŞENTÜRK