İl Genel Meclisi’nde 1 Mayıs atışması

Edirne İl Genel Meclisi Mayıs ayı ilk toplantısı, meclis toplantı salonunda gerçekleşti. Edirne Valisi Yunus Sezer, İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu’nu odasında ziyaret ederek toplantı salonunda tüm İl Genel Meclis üyelerine yeni dönem çalışmaları hakkında başarılar diledi.

Vali Sezer’in ayrılmasından sonra 4’üncü toplantının 5’inci bileşimi tutanak özetlerinin okunmasıyla başladı. Toplantıda tek gündem maddesi olan 2023 yılı kesin hesabının plan ve bütçe komisyonuna havalesi oy birliğiyle kabul edildi.

Gündem maddesinin görüşülmesinin ardından İl Genel Meclis Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, 1 Mayıs kutlamaları için AK Parti ve CHP gruplarına söz verdi. İlk söz alan AK Parti Meclis Grup Sözcüsü Mutlu Kırman’ın “1 Mayıs İşçi ve Emekçi gününde bu ülkemizin belirli noktalarında güvenlik güçlerine yapılan saldırıları kınıyorum” sözleri kısa süreli bir tartışmaya dönüştü. Kırman’ın ardından söz alan CHP Meclis Grup Sözcüsü Mustafa Üstün, 1 Mayıs 1977 yılında Taksim’de hayatını kaybedenleri anarak başladığı konuşmasında, “Öncelikle 1 Mayıs 1977’de, Kazancı Yokuşu’nda, Taksim’de ölen işçilerimizi rahmetle anıyorum. Özellikle Kazancı Yokuşu’nda çiğnenerek ölen ve gözleri açık olarak giden işçilerimizi rahmetle anıyorum. 1979 yılında sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen, 1979 1 Mayıs’ta tek başına bu yasağı delen Behice Boran’ı da rahmetle anıyorum. İşçiler polis ve emniyetle çatışmaması lazım ve ne olursa olsun devlet, emniyeti işçilerin karşısına dikmemesi lazım. İşçiler hak arama mücadelesini vermesi lazım. İşçilerin haklarını savunmamız lazım. Hak arama mücadelesini veren işçilerin yanında olmamız lazım. Faşizme direnen işçilere selam olsun” ifadeleri kullandı.

Daha sonra söz alan CHP’li Meclis Üyesi Şenol Kılıç ise Kırman’a cevaben; “Toplu gösteri ve yürüyüş anayasal haktır. Önce bunun bilincinde olacağız. Devletimizin güvenlik güçlerine kalkan eli ben de kınıyorum ama diğer taraftan polisimizin, güvenlik güçlerimizin, bu anayasal hakkı kullana kişilere karşı koruyucu kalkan da oluşturması gerekli. 1 Mayıs’tan korkmamalıyız. 50 yıldır simgesel hale gelmiş olan Taksim Meydanı hala yasak. Biz kendi insanımızdan mı korkuyoruz? Orda canlar gitti. En azından o canların anılması için Taksim Meydanı’nın açılması gerekli” diye konuştu.

Son olarak sendikacı geçmişi olan CHP’li Meclis Üyesi Alaattin Öztürk ise işçilerin ve sendikaların neden Taksim’de ısrar ettikleri konusunda şunları söyledi; “Neden Taksim’de sendikaların ısrarı diye düşünülüyor olabilirler. Ben bir sendikacı olarak şunu söylemek istiyorum; Taksim, Sıkıyönetim Mahkemeleri’nin yaşandığı dönemin mücadelesinin simgesidir. Sonrasında da orada katledilen insanların anısına verilen mücadeledir. Bir diğer ayağı da, alan kutlamalara açıldığında kutlamaların coşkusunu yaşayabilme dönemidir. O yüzden Taksim, mutlaka sendikalar için çok önemlidir. O eksende yapılan mücadeledir. Her şeye rağmen yaşasın işçi sınıfının birliği, yaşasın 1 Mayıs.”

ŞENER ŞENTÜRK