Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

'Giyilebilir Sanat' atölyesinde dönüşüm yolculuğu

Edirne’de sanat ve zanaatı birleştirerek eskimiş veya kullanılmayan eşyalara ‘Giyilebilir sanat’ atölyesinde yeniden hayat veren Emine Ayas, dönüşümü ve sürdürülebilirliği hedef aldığını söyleyerek “Hem ürün dikiyorum hem tadilatını yapıyorum hem de boyuyorum. Bu şekilde ürünleri dönüştürmüş oluyorum” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 08.02.2024 14:58
Haber Güncellenme Tarihi: 08.02.2024 14:58
Kaynak: HİLAL PEKER
'Giyilebilir Sanat' atölyesinde dönüşüm yolculuğu

Edirne’de yaşayan Emine Ayas'ın atölyesinde, eskimiş veya kullanılmayan eşyalar yeni bir solukla tekrar hayat buluyor. Ayas, İşinin bir parçası olarak hem ürünleri dikerek yeniden şekillendiriyor hem de tadilat ve boyama gibi işlemlerle onları dönüştürüyor. Bu sayede, çevreye duyarlı bir yaklaşımla atık üretiminin azaltılmasına katkı sağlıyor aynı zamanda özgün, el yapımı ve kişiye özel tasarımlarıyla müşterilerine benzersiz bir deneyim sunuyor. Emine Ayas'ın çalışmaları, sadece sanat ve zanaatı birleştirmekle kalmayıp aynı zamanda bir dönüşüm ve sürdürülebilirlik hikayesi sunuyor.

Yaklaşık 10 yıldır kıyafet boyayan Ayas, hobi olarak başladığı işini ticarete dökerek atölyesinde hizmet veriyor. Ayas, Ortaokuldan beri çizim yaptığını, işe evde kendi eşyalarını boyayarak başladığını söyledi. Daha sonralarında Edirne’de bulunan Ulus Pazarı’nda ve Kadın Üreticileri Pazarı’nda satışa başladığını söyleyen Ayas, ilginin ve talebin artması üzerine bir atölyeye ihtiyaç duyduğunu ve ‘Giyilebilir sanat’ serüveninin böyle başladığını söyledi.

“ÖNCE KENDİ EŞYALARIMI BOYAYARAK BAŞLADIM”

İşe öncelerinde kendi eşyalarını boyayarak başladığını söyleyen Ayas; “Yaklaşık 10 yıldır ben kıyafet boyuyorum. Önceleri evde boyuyordum. Önce kendi eşyalarımı boyayarak başladım. Ayakkabı, ceket gibi giyilebilir eşyaları boyadım. Hobi olarak başladım. Trakya Üniversitesi Gümrük İşletme mezunuyum. Hep kurumsal yerlerde çalıştım ama hep bir şeyler boyuyordum. Ortaokuldan beri çizim yapıyorum. Sonra tamamen kıyafet boyama geçtim. Tasarım işine başladım ve ürünlerimi Ulus Pazarı ve Kadın Üreticiler Pazarı’nda satmaya başladım. Edirne’nin festivallerinde yer aldım. Kakava ve Sarayiçi’nde yapılan birçok festivalde yer aldım. Sonrasında baktım eve sığmıyorum artık. Eşyalar çoğaldı, ürünler, boyalar çoğaldı. Pazarda satışlar artınca baktım büyüyor, bir atölyeye geçmek istedim. Bu dükkanı tesadüfen bulduk. Daha sonra evdeki bütün eşyaları atölyeye taşıdım. Hem atölye olsun hem satış yeri olsun ürünler kişinin gözü önünde dikilsin. Kişinin gözü önünde boyansın diye dikkat çekmek istedim. Serüven böyle başladı yaklaşık bir yıldır da atölyede hizmet vermekteyim” dedi.

“HOBİMİ İŞE DÖNDÜRDÜM”

Ayas, hobi olarak başladığını daha sonralarında ticarete döndürdüğünü belirterek; “Gençlerin çok dikkatini çekti. Çünkü herkes kendi üzerine yakışanı giymek istiyor. Kendisine özel bir şey tasarlanmasını istiyor. Doğal olarak bende hobimi işe döndürdüm aslında. Bu atölyenin bir yıllık olan aşamasında ben birde dikiş atölyesine gittim. Dedim ki bu işin içinde tasarım var, en azından dikişte olmalı. Onunla destekledim. Sanatla zanaatı birleştirip dikişle destekledim. Bu konuda bana çok destek olan insanlar oldu. Kadın girişimcilerdeki arkadaşlarım özellikle. Eşim tabi ki çok destek oldu. Hobi olarak başladım şu an tamamen ticari boyuta geçtim. İşimden çok keyif alıyorum. Burası benim içimin bir balkonu gibi. Atölyem bana huzur veriyor” ifadelerini kullandı.

“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ HEDEF ALDIM, BUNU AMAÇLADIM”

İşinin en sevdiği yanının hiçbir şeyin çöpe gitmemesi olduğunu söyleyen Ayas; “Kişi geliyor benim ceketim artık kullanılmıyor, eskidi, rengini değiştirmek istiyorum. Ya da farklı bir şey katmak istiyorum diyor. Eğer o ürün boyaya uygunsa ben onu boyayarak dönüştürüyorum yine kişinin onayı üzerine. Ama farklı şeyler istediğinde de bana bırakıyor ben tamamen dikiş üzerinden onu onarıyorum. Şalvar isteyen bir müşterim vardı geçenlerde. Koştur koştur gidip kumaşımı alıp şalvarını dikiyorum kişinin. Ya da bir ceket diktiriyor. Hem ürün dikiyorum hem tadilatını yapıyorum hem boyuyorum bu şekilde ürünleri dönüştürmüş oluyorum.  İşim de sevdiğim en güzel şey hiçbir şey çöpe gitmiyor. Burada yaptığım her üründen bir tane oluyor. Eğer kişi burada üzerine giydiği ürün olmuyorsa onun için dikilmemiştir aslında o ürün sahibini bekliyor demek. O yüzden ürün tekrarı yapmıyorum. Sürdürülebilirliği hedef aldım, bunu amaçladım. Bu beni tatmin ediyor. Amaç o aslında” dedi.

“BAHAR AYLARINDA BİR WORKSHOP DÜŞÜNÜYORUM”

Ayas, bahar aylarında 4-5 kişilik gruplarla Workshop etkinliği yapmak istediklerini söyleyerek; “Bahar aylarında bir Workshop etkinliği düşünüyorum. Yine kendi alanımda ve küçük 4-5 kişilik grupla. Burada ürünümüzü dönüştürmeyi planlıyoruz. Workshop’ta mühim olan keyifli vakit geçirmek. Örneğin kahvemizi yapacağız, sanat eşliğinde ürün değiştireceğiz, ürün dönüştüreceğiz. Kişiler ürünlerini boyayacaklar. Ceket olabilir bu, ayakkabı olabilir. Sık sık aralıklarla Workshop yapmayı planlıyoruz” dedi.

“SOKAK HAYVANLARINA MAMA DESTEĞİ SAĞLIYORUZ”

Bazı ürünlerin gelirini sokak hayvanlarına mama desteği olarak sağladıklarını ifade eden Ayas; “Bazı ürünler de şöyle yaptık. Ürünlerimizin fiyatını makul tuttuk. Yine bana destek olan arkadaşlar kitaplarını getirdiler. Burada satıyoruz ve geliri tamamen sokak hayvanlarına gidiyor. Yine benim diktiğim veya boyadığım ürünlerin yine fiyatlarını makul tutarak onların da gelirini sokak hayvanlarına mama desteği sağlıyoruz. Onlar da bir can, bu doğayı birlikte paylaşıyoruz” diye konuştu.

HİLAL PEKER

Kaynak: HİLAL PEKER

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.