Yağmur nedeniyle Atatürk Bulvarı’nda yapılamayan Edirne’nin kurtuluşu törenleri, Mimar Sinan Spor Salonu’nda gerçekleştirildi. Selimiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından canlandırılan Edirne’nin kurtuluş seremonisiyle başlayan törenlerde, öğrenciler temsili olarak Edirene’ye girişte bayrağı teslim almaları canlandırıldı. Daha sonra bayrak, Edirne Valisi Yunus Sezer’e teslim edildi. Öperek kendisine teslim edilen bayrağı alan Vali Sezer, “Ebediyen bu vatan inşallah bağımsızlığını koruyacaktır ve sizin gibi genç valilerle yönetilecektir. Bayrağı teslim alıyorum, şeref duyuyorum ve göndere çekilmek üzere gönderiyorum” dedi.
Daha sonra Edirne belediye bandosu eşliğinde okunan İstiklal marşıyla bayrak göndere çekildi. Bayrağın göndere çekilmesi sonrası Selimiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerinden Ertuğrul Perçin, “Edirne Kasidesi” isimli şiirini okudu. Şiirin okunması sonrası günün anlam önemine ilişkin konuşan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Edirne’nin kurulduğu günden bugüne dek hep Rumeli'de, Balkanlar'da, Anadolu'yu neredeyse korumakla imar edilmiş bir şehir olduğunu belirtti.
“EDİRNE’NİN MUHAFAZA VE MÜDAFA GÖREVİ VAR”
Gürkan; “Serhat şehri Edirne'mizin, insanlığın ve tarihin sekiz bin üç yüz yıllık kadim şehri Edirne'mizin 101’inci kurtuluş yıl dönümü kutlu olsun. Şehirlerin tarihinde hem geçmişten izler taşıyan hem de geleceğe hatıralar bırakacak önemli günler vardır. Kuşkusuz Türkiye Cumhuriyeti gibi ve bir Serhat şehri olan Edirne gibi şehirlerin, bu anlamdaki günlerinin sayısı oldukça fazladır. Cumhuriyetin ilanından önceki son 150 yıla baktığımızda o 150 yılda, Edirne'mizin dört kez işgale uğradığını görürüz. Edirne aslında, bir asker şehirdir. Edirne bütün tarihi boyunca, kurulduğu günden bugüne dek hep Rumeli'de, Balkanlar'da, Anadolu'yu neredeyse korumakla imar edilmiş bir şehirdir. Bu özelliği dün de vardı, bugün de var, atide de var olacak. O yüzden Edirnelilerin bir görevi, bu kutsal vatanı Türkiye Cumhuriyeti'nin en batısında temsil etmek ama diğer bir görevi de Türkiye Cumhuriyeti'nin Misak-ı Milli sınırları içerisindeki her bir karışını, her bir çakıl taşını muhafaza ve müdafaa etmektir. Tarihimize baktığımızda bunun onlarca, yüzlerce örneğini görmek mümkün” dedi.
“İLK DİRENİŞ ÖRGÜTÜNÜ EDİRNELİLER KURDU”
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda Edirne'nin çok ayrı, çok özel bir yeri olduğunu söyleyen Gürkan; “30 Ekim 1918’de yenilmiş devletler olarak imzaladığımız Mondros Mütarekesi'nin ardından, sadece 3 gün sonra 1 Kasım'ı 2 Kasım'a bağlayan gecede, o zamanki Osmanlı coğrafyasındaki ilk direniş örgütünü kuran dört kahraman Edirnelidir. Dönemin belediye başkanı Şevket Dağdeviren, dönemin Belediye Meclis Üyesi Yolageldili Kasım Efendi ve dönemin Meclis-i Mebusan üyeleri Mehmet Şeref Aykut ve Faik Kaltakkıran, 1 Kasım’ı 2 Kasım'a bağlayan gece 1918’de, yani Mondros'tan sadece 3 gün sonra İstanbul'da Nişancıyan’da toplanarak, ilk direniş örgütü olan Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ni kurarlar. Bu tarihten yaklaşık altı buçuk ay sonra Mustafa Kemal Paşa'nın 19 Mayıs 1919’da Samsun’a attığı ilk adımla başlayan kurtuluş mücadelemizin ardından, Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurulur. Yine 23 Temmuz'daki Erzurum Kongresi, ardından 4 Eylül 1919’daki Sivas Kongrelerinde alınan, ‘Vatan bir bütündür, bölünemez’ kararlarıyla, Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’yle Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri birleştirilir. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adına alınır. Ve buradan o Kurtuluş Savaşı'nı gerçekleştiren, ülkemizi emperyalizmden, düşman çizmelerinden kurtaran o milli ordumuz, o kurtuluş ordumuz Kuva-yi Milliye kurulur” ifadelerini kullandı.,
ŞEHİT VE GAZİLERİ YADETTİ
Ülkenin düşman işgalinden kurtarılmasının ilk işaret fişeği, ilk çoban ateşi, ilk direniş örgütü Rumeli'de, bu topraklarda kurulmuş olduğuna dikkat çeken Gürkan; “Misak-ı Milli sınırları içerisindeki tüm vatanı kurtarmış ve cumhuriyetimizi kurarak 100’üncü yılını yaşamasını sağlamıştır. Bugün geldiğimiz bu noktada cumhuriyetimizin 100’üncü yılını tamamlamış ve 2’nci yüzyıla doğru emin ve kararlı adımlarla yürüyoruz. Kurtuluşumuzunsa, 2’nci yüzyılın ilk yılındayız. Eminiz, biliyoruz, kararlıyız; Türk milleti var oldukça Türkiye Cumhuriyeti de ilelebet payidar olacaktır. Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un dediği gibi; ‘Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.’ Bu toprakları bize vatan yapan başta Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere silah arkadaşları ve vatanımızın özgürlüğü ve bağımsızlığı için gözünü kırpmadan canını veren aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle şükranla yad ediyoruz, ruhları şad olsun. Şehit olmak için cepheye giden, ama gazi olarak geri dönen kahramanlarımızdan da ebediyete intikal edenlerin hayatta olanları da sağlıkla, şükranla yad ediyoruz” şeklinde konuştu.
Kurtuluş törenleri daha sonra folklor gösterileriyle sürdü.
ŞENER ŞENTÜRK
Kaynak: ŞENER ŞENTÜRK