Türkiye’de Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) yerleştirme sonuçlarının açıklanmasının ardından birçok üniversitenin çeşitli bölümlerinde olduğu gibi öğrenciler, Eczacılık Fakültelerine de kayıt yaptırmaya başladı.
Edirne Eczacı Odası Büyük Kongre Delegesi Ecz. Şükrü Ciravoğlu, Eczacılık Fakültelerine kayıt yaptıran ve mezun olan öğrencilerin karşı karşıya kalabilecekleri sorunlar ile ilgili konuştu. Ciravoğlu, Türkiye’de 55 adet akredite olan Eczacılık Fakültesi bulunduğuna dikkat çekerek; öğrencilerin akademik eğitimlerinin ardından mezun olarak hem istihdam sorunu, hem de eczanelerde yıl çalışma zorunluluğu ile karşı karşıya kalacağını söyledi.
Üniversitelerde her yıl çok sayıda öğrencinin Eczacılık Fakültelerine kayıt yaptırdığını ve mezun olduğunu belirten Ciravoğlu; “Bu aslında ülkenin genel bir sorunudur. Birçok meslekte böyle bir sorun var. Ama eczacılık mesleğinde de son yıllarda ciddi boyutta artan bir sorun haline geldi. Bu tamamen hesapsız, kitapsız, plansız, programsız işlerin sonucudur. Devlet, okulları açarken ya da insan yetiştirirken o alandaki istihdamı ve ülkenin ihtiyacını göz önünde bulundurmak zorundadır. İleriye dönük perspektifini yapmak zorundadır. Bunu yapmadığınız takdirde yığılmalara neden oluyorsunuz ve sonuçta mağdur olan vatandaş oluyor. Bugün itibariyle yaklaşık 55 tane akredite olmuş eczacılık fakültesi var. Bir kısmı ticarete dökülmüş durumda. Öğretim üyesi bulmakta da zorlanıyorlar. Daha öğretim üyesi bulamadığı için açılmayı bekleyenler de var. Dolayısıyla ciddi bir sıkıntı var. Ortalama olarak bugün itibariyle yılda 4 bin kişi bu eczacılık fakültelerinden mezun oluyor. Böyle bir istihdam alanı, Türkiye'de mümkün değil” ifadelerini kullandı.
Ciravoğlu, sektörün en çok kullanılan alanının eczane açmak olduğunu söyleyerek; “Devlet hastaneleri, özel hastaneler ve ilaç sanayisinde de bir kısım istihdam imkânı var ama bu çok az bir sayıdır. Büyük çoğunluğu serbest eczanelerde ve halk eczanesi dediğimiz eczanelerde değerlendirilen mezunlar oluyor. Eğer yasa gereği eczanenin cirosu belli bir rakamı aştığı zaman eczaneler ikinci bir eczacıyı çalıştırmak zorundalar. Ama eczaneler henüz bu seviyeye gelmiş değil. Gelen var ama çok kısıtlı. Eczanelerin ekonomik yönden gelişmesi lazım ki Avrupa'daki gibi bir eczanede çok sayıda eczacı çalışsın, bir istihdam alanı yaratılsın. Ama şu anda mevcut eczaneler ancak geçim derdinde, ekonomik olarak ayakta kalabilme savaşı vermekteler. Dolayısıyla ikinci, üçüncü eczacıyı çalıştırma olanakları hiç yok” dedi.
Mezun olan eczacıların, eczane açmasında da kısıtlama olduğunu belirten Ciravoğlu; “3 bin 500 nüfusa 1 eczane açılabiliyor. Bu, ülkedeki homojen dağılımı sağlamak için yapılmış bir yasal düzenlemedir. 2012 yılından beri bazı yerlerde aşırı eczane yayılmasının önüne geçmek için uygulanıyor. Eczanesi olmayan yerlerde de eczane açılması için de düşünülerek çıkarılmıştır bir yasadır. Ama bu bir kısıtlamadır. Şehirlerin oranlarına göre bölünüyor ve kaç eczane açılacağı tespit ediliyor. Ayrıca maddi olanak meselesi var. Bu, herkesin yapabileceği bir şey değil. Ancak bunu yapabilecek olanların tercih etmesi gerekiyor. Çünkü bunun net hesabı yok. Açacağınız yere göre de değişir ama eczane açmak için yaklaşık bir milyon TL’ye yakın bir bütçe gerekebilir. Bugünkü Türkiye ortamında da bunu herkesin karşılaması mümkün değil. Çünkü demirbaşları, dolapları, bilgisayarları, iş yerinin eczane olarak hazırlanması, alacağınız ilaç ve ilaç dışı malzemeler var. İyi değerlendirmek, dikkat etmek gerekiyor. Ama vatandaş ne yapsın? Çaresiz, bir şeylerin peşinde koşturuyor. Bunları devletin organize etmesi ve buna göre toplumu yönlendirmesi lazım” sözlerine yer verdi.
Ciravoğlu, yeni mezun bir eczacının, eczane açabilmesi için bir yıl boyunca bir eczanede sigortalı olarak çalışması gerektiğine dikkat çekerek; “Bu da her zaman mümkün olmuyor. Çünkü bunun da yasada ekonomik sınırı var. Asgari ücretin 1,5 katından az maaş veremezsiniz. Her eczane bunu kaldıramıyor. Çünkü eczaneler de gelirine göre personel istihdam ediyor. Söz konusu olan da 1 yıllık eleman. Bir yılı doldurduktan sonra gidecek. Kalıcı olmadığı için bu süre içinde o ücreti vermek, hem ekonomik açıdan zor, hem de idari açıdan insanların tercih ettiği bir şey değil. Böyle olunca da sabit eleman almaya karar veriyorlar. Burada bir tıkanıklık var. Çalışmak için eczane arayan yeni mezunlar var. Bize de geriyorlar, başvuruyorlar. Ama olanağımız yok” dedi.
Edirne merkez ilçede yaklaşık 80 adet eczane bulunduğunu belirten Ciravoğlu; “Edirne’de şu anda eczane açılması mümkün değil. Mevcut bir eczaneyi devir alabilirler. Mevzuata göre merkezde 51 eczane olması gerekiyor. Mevzuat çıkmadan önce açılan eczaneler kazanılmış haktır. 1 defa devir veya nakil hakkı da var. 2012’de öğrenci olanlar da bunun dışında kaldı. Onlar da kazanılmış hakka sahip oldu” diye konuştu.
UĞUR AKAGÜNDÜZ
Kaynak: UĞUR AKAGÜNDÜZ