Çidem, "Kırklareli il sınırları içinde 2117 bitki türü ve 2062 hayvan türü olmak üzere toplamda 4179 tür canlı tespit edilmiştir. Bu zenginlik, Istranca Ormanları'nın ne kadar önemli bir doğal varlık olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor" dedi.
Istrancalar’ın 1/3'ünün Bulgaristan’da, yaklaşık 2/3’ünün ise Türkiye'de yer aldığını belirten Çidem, "Bulgaristan'daki Istranca Park alanı 1161 kilometrekare büyüklüğünde ve biyosfer rezerv alanıdır, koruma altındadır. Türkiye'deki Istrancalar ise 1970 kilometrekarelik bir alana yayılıyor ve maalesef bu alan, madencilik ve enerji üretim faaliyetleri gibi tehlikelerle karşı karşıya" diyerek bölgedeki tehditlere dikkat çekti. Çidem, komşu Bulgaristan’ın aynı ormanı korumak için ulusal ve uluslararası yasaları hayata geçirdiğini ancak Türkiye'de bu ormanların kullanım amacıyla çeşitli projelerin hayata geçirildiğini ifade etti.
Çidem, bilimsel raporlarda iklim değişikliğinin ormanlar ve biyolojik çeşitlilik üzerindeki olumsuz etkilerinin vurgulandığını belirterek, "Istrancalar ve dünya ormanları, kritik eşikte. Biyolojik çeşitlilik ürkütücü bir hızla azalıyor ve birçok tür yok olma riskiyle karşı karşıya" dedi. Ayrıca, Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün verilerine dayanarak 2025'te Türkiye'de 'susuz yaz' yaşanacağını belirten Çidem, su kaynaklarını tehdit eden projelerin durdurulması gerektiğini vurguladı.
Istranca Ormanları’ndaki madencilik ve enerji projelerinin, özellikle su kaynakları üzerinde ciddi etkiler yarattığını söyleyen Çidem, "Ormanlarımızda üretim alanı adı altında yapılan ağaç kesimi ve ormancılık faaliyetleri mutlaka yeniden değerlendirilmelidir. Ormanları madencilik sahasına dönüştürmek, enerji üretim alanı yapmak ve yapılaşmaya açmak kabul edilemez" dedi. Ormanların karbon yutak alanları olduğunu ve su rejimini düzenlediklerini belirten Çidem, bu doğal ekosistemlerin korunması gerektiğini söyledi.
Çidem, Trakya'daki yeraltı su kaynaklarının tükenme aşamasına geldiğini belirterek, "Yüzey sularının kirlendiği bir dönemde, yeraltı suyu besleme alanları her türlü yapılaşmaya kapatılmalı ve mutlak koruma altına alınmalıdır" dedi. Ayrıca, İstanbul’un içme suyunun büyük bir kısmının Istranca Ormanları'ndan sağlandığını belirterek, "İstanbul, Istrancaların kaynaklarını kullanarak su ihtiyacını karşılıyor. Ancak, bu bölgedeki su kaynaklarını tehdit eden projeler, hem İstanbul'u hem de bölgeyi büyük tehlikeye atmaktadır" ifadelerini kullandı.
Çidem, geleceğe dönük ciddi bir sorumluluk taşıdıklarını belirterek, "Bizler, bu mücadeleyi gelecek nesillerin yaşam alanlarını korumak için veriyoruz. İstanbul’daki su kaynaklarını tehdit eden projelere karşı çıkıyoruz çünkü bu bölgedeki doğa, sadece bugünün değil, geleceğin de teminatıdır. Gelecek yok edilirken sessiz kalanlar, çocuklarımıza ve torunlarımıza karşı olan sorumluluklarını unutmamalıdırlar," dedi.
Çidem, Trakya'nın ve özellikle Kırklareli'nin çevre mücadelesinin sadece bölgeye değil, tüm Türkiye'nin geleceği için önemli olduğunun altını çizerek, "Tarih, doğru adımlar atanları yazacak. Bizler geleceğe umut bırakmak için mücadelemizi sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.
HABER MERKEZİ
Kaynak: Haber Merkezi