Her yıl tüm dünyada 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü olarak kutlanıyor. Önceki yıllarda da Edirne Çocuk Hakları Derneği bu günü çeşitli etkinliklerle kutluyordu. Gazze’de devam eden Filistin - İsrail savaşında ölen yaklaşık 5 bin çocuğun anısına bu yıl dernek üyeleri kutlama yapmayarak ölen çocukları andı. Edirne Özgür Çocuklar Parkı’nda anmaya katılanlar, öldürülen veya yaralanan her bir çocuk için birer mum yakarak, yanan mumlarla “Barış” yazdılar.
Dernek adına açıklama yapan Edirne Çocuk Hakları Derneği Başkanı Nur Yılmaz Erçin, “Bu yıl dernek olarak, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nü, Gazze’de öldürülen yaklaşık 5 bin çocuğun yasını tutmak adına kutlamıyoruz. Bu yıl sadece anıyoruz. Çocuklar için sözde laflarla bu günü geçirmek istemiyoruz. Dünyanın gözü önünde, bile isteye gerçekleşen ölümler durduğunda belki yine çocuk haklarından söz edebileceğiz. Ama bu yıl, öldürülen veya yaralanan her bir çocuk için tüm karanlıklara karşı, şiddete ve tüm savaşlara karşı herkesi birer mum yakmaya davet ediyoruz” dedi.
“Savaşları çıkaran çocuklar değil”
Çocuk Hakları Günü’nü kutlamanın bu kez ne kadar zor olduğundan bahseden ercin açıklamasında; “Çocukların, eğitim, nitelikli sağlık ya da oyun oynama haklarından, özgürce ve doyasıya yararlanma hakları var, bunu sağlamak en önemli önceliğimiz diyecek yerde, çocuklar öldürülmesin demek zorunda kalmak çok zor. Ama daha fenası, son derece utanılacak, son derece acınası bir durumda olmak çok ağır, çok zor. Aslında acınası durumda olanlar, hiç şüphemiz yok ki, yetişkinler. Bizleriz, hepimiziz. Savaşları başlatanlar çocuklar değil, silahlarla, bombalarla ayrım gözetmeksizin sivilleri öldürenler çocuklar değil. Doğal afetlere karşı önlem almayanlar, depremde yıkılacak binalara onay verenler, o binaları kağıttan yapanlar çocuklar değil. Ağaçları kesip, ormanları yakan, yerine beton mezarlar inşa edenler çocuklar değil. Coğrafyaları kader olmaktan çıkarmayı farklı yorumlayıp, iklim değişikliğini, küresel ısınmayı hızlandıranlar çocuklar değil. Denizlerdeki, gökyüzündeki canlıların en ileri teknolojiyle soyunu tüketenler çocuklar değil. Para kazanma hırsıyla, en zararlı işlenmiş gıdaları en albenili ambalajlarla miniklerin beğenisine sunanlar çocuklar değil. Oyuncak bebekleri, rengarenk minyatür ev gereçlerini, tabancaları oyuncak mağazaları için üretenler çocuklar değil. Evde, okulda, sokakta, oto sanayide, tarlada, küçücük bedenlere her türlü şiddeti, tacizi, tecavüzü kendine hak görenler çocuklar değil. Tüm bunları yapanlar da, üstelik akli dengesi yerinde olmayanlar değil. Toplumsal bilinci ve kamusal vicdanı olmayan yetişkinler, sokaktaki herkes olan bizleriz. Bu nedenle, çocuklara karşı utanılacak bir durumdayız. Öldürmediğimizde, şiddet uygulamadığımızda bile, görmezden geldiğimiz, yok saydığımız, sessiz kaldığımız sürece her suça ortak olduğumuz su götürmez bir gerçek. İleri teknolojiyle donatılmış uçaklar çocukları ne kadar hassasiyetle bombalıyorlar, öyle değil mi? Menzili her geçen gün daha da uzatılan füzeler, nasıl da ahenkle, yumuşacık vuruyor çocukların barınaklarını. Nasıl kutlayacağız şimdi Çocuk Hakları Günü’nü? Nasıl bir gelecek vaat edeceğiz? Hangi umudu yeşerteceğiz? Hepimizin çok sevdiği bir Kızılderili Atasözü var: ‘Biz Yeryüzünü atalarımızdan miras almadık, çocuklarımızdan ödünç aldık’. Zalimlerin yarattığı her türlü vahşette, çocuklar, yaşıtlarının yasını tutmayı öğrendi yeryüzünde! Yetişkinler için bundan daha büyük bir utanç olabilir mi? Edirne Çocuk Hakları Derneği olarak, öncelikle, çocukların ellerinden alınan yaşam haklarına kavuşabilmeleri için müdahil olabilecek yeryüzünün tüm sorumlularını ve yetkililerini ortak akıl ve toplumsal vicdanla hareket etmeye çağırıyoruz” dedi.
Kaynak: ŞENER ŞENTÜRK