Resmi Gazete'de bugün yayımlanan "Hayvanların Korunması Hakkında Uygulama Yönetmeliği" ile kanunda yapılan değişiklikler sonucu hayvanların korunmasına ilişkin hayata geçirilecek uygulamalar açıklandı.
Sokak hayvanları hakkında yürürlüğe giren yasa hakkında açıklama yapan Aydın, bu yasayı ilk günden itibaren kabul etmediklerinin altını çizdi. Aydın; “Biz en baştan beri söylüyoruz; kendi çıkardıkları kanuna acaba kendileri inanıyorlar mı? Bunu çok merak ediyorum. Çünkü gerek kanun tasarısı, gerekse yeni yayımlanan yönetmeliğin hiçbir taraftan elle tutulacak, akla, bilime, mantığa uyabilecek hatta uygulanabilecek bir yanı da yok. Bunu en baştan beri söyledik. Bu yasa bir taraftan sokaklarda hayvan popülasyonunu artırırken; bir taraftan da hayvanların ne yazık ki acı çekerek, eziyet çekerek katledilmelerine sebep olacak bir yasa” dedi.
Barınakların fiziki şartlarından dolayı hayvanların büyük çoğunluğunun hayatını kaybettiğini, kalanların ise öldürülmeye hazırlanıldığını söyleyen Aydın; “Yasanın uygulama yönetmeliğinde; tehlike arz eden hayvanlar olarak 'yasaklı ırk' dediğimiz canlarımızla ilgili bölüm zaten oldukça can sıkıcı. Yaklaşık iki buçuk sene önce bu hayvanların bir daha barınaklardan çıkmamacasına bir tecridiyle zaten karşı karşıyaydık. Bu hayvanlar zaten hapis hayatı sürüyordu. Bugün ülkemizdeki hemen hemen her barınağa gidin, o gün teslim edilen sayıyla bugün yaşayan hayvanların neredeyse belki de üçte ikisi ne yazık ki hayatını kaybetmiş durumda. Kalanlar da belki bir metrekare, belki iki metrekare alandan hapis hayatı yaşıyorlar. Bu hayvanların genetik özelliklerine göre bakılabileceği hiçbir bakım evinde böyle bir alan zaten mevcut değil. Yeni yasayla beraber maalesef, ‘Siz bu kadar da yaşamayın, sizin artık nefes almaya da hakkınız yok’ diyerek hepsini ötenazi dedikleri katliam yöntemleriyle öldürmeyi planlıyorlar” sözlerine yer verdi.
Hayvanseverler olarak seçim belirleyebilecek güce sahip olduklarına dikkat çeken Aydın, “Bu yasa nereden bakarsanız bakın çöp bir yasa. Bunu en baştan beri söylüyoruz. Mücadelemiz de bunun için devam edecek. Siyasiler bir şeyleri kazandıktan sonra o koltuklarda çok rahat oturuyorlar ama 4 sene sonraki seçimi çok düşünmüyorlar. Ben çok inanıyorum; hayvanseverler çok ciddi bir kitledir. Sadece evinde sahipli olan hayvan 7 milyonken bu ülkede sokaklarda bakılanlarla, sokakta hayvan bakanlarla beraber çok ciddi bir sayıyız. Biz bu ülkede seçim kazandırıp, seçi kaybettirecek bir kitleyiz” dedi.
Veteriner hekimlerce ateşli silahla hayvanın öldürülüp öldürülemeyeceğinin belirlenmesinin ucu açık kanal bir konu olduğunu söyleyen Aydın, veteriner hekimin onaylaması durumunda hangi personelde silah kullanma yetkisinin olup, hangi personelin bu işlemi gerçekleştireceğini sordu. Aydın açıklamalarına şu ifadelerle devam etti; “Veteriner hekim tarafından gerekli görülmedikçe ateşli silahlarla öldürme yöntemi yasaklanmış. Maalesef açık bırakılıyor. Birincisi; veteriner hekimin vicdanına bırakılmış. Liyakatten bir kere aykırı bir durum. Biz kabile devleti miyiz? Biz yasalarla yönetilen bir ülkeysek bunun da veteriner hekimin neye göre gerekli görüleceği dahi yasada yazmıyor. Kaldı ki belediye bakım evlerinde ruhsatlı silah kullanma yetkisi hangi personelde var? Kimsede yok diyebiliriz değil mi? Ne yapacağız? Hayvan öldürmek için belediye personellerine ruhsatlı silah mı aldıracaklar? Yoksa avcılara mı teslim edecekler? Biz burada bir arınma gecesi gibi bir şey mi yaşayacağız? Eline silahı alan veteriner hekim gerekli gördü diyerek silah kullanması yetkisi dahi olmayan insanlar bu hayvanları avlamaya mı çıkacak, öldürmeye mi çıkacak?”
MEHMET EFECAN HIDIROĞLU
Kaynak: MEHMET EFECAN HIDIROĞLU