Edirne’de Ziraat Odası eski Meclis Başkanı ve çiftçi Erdal Akgün, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ile il ve ilçe ziraat odalarına seslendi.
Akgün, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO), 2024 dönemi hububat alım fiyatlarını açıklamasının ardından çiftçinin karşı karşıya kaldığı sorunlara dikkat çekti. Türkiye’deki tüm ziraat odalarının başkanları ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’a seslenen Akgün, ziraat odası üyesi olmaktan utandığını söyledi.
“ÜRETİCİNİN ARKASINDA DEVLET YOKSA AYAKTA DURAMAZ”
Devletin, üreticinin arkasında durması gerektiğine dikkat çeken Akgün; “Dünyanın neresine giderseniz gidin, hangi sektörde olursanız olun; devlet, üreticinin arkasında değilse o üreticinin ayakta durması mümkün değildir. İsterse meyve üreticisi olsun, isterse tahıl üreticisi olsun. Bu işlerin kıymetini bilmek lazım. Uzun yıllardan beri verdiğim mücadelelerin bir anlamda kendi çiftçilerimiz tarafından da hiç değerlendirilmemesi, hiç düşünülmemesi bizim yüreklerimizi acıtıyor. Gele gele bu duruma kadar geldik” ifadelerini kullandı.
“BU YIL VERİM DE DÜŞÜK”
Akgün, çiftçinin önceki yıllarda iyi verimle de karşılaştığını söylerken; “Fiyat düşük de olsa Allah'ımıza şükürler olsun dedik, işimize baktık. Ama bu yıl verim de düşük. Fiyatlar yüz kızartıcı, yürek acıtıcı, vicdan sızlatıcı. Bu kadar olmaz. Ofis, 45 gün sonra para ödeyecek. Burada da bir kelime oyunu var. 45 iş günü. Eğer 65 günden aşağı bir tane üretici ofise verdiği malın karşılığını alsın, ne derseniz deyin. Savaş yok, bir şey yok. Bu çiftçi, Kıbrıs Barış Harekâtında en geç 3 gün içinde devletin ofisine boşalttığı malın karşılığını almıştır. Lüzumsuz yerlere yapılan yatırımlar, devletin parasının birkaç yere, birkaç kişiye peşkeş çekilmesi, ülke ekonomisinin ne kadar zor duruma düşürdüğünü burada görüyoruz” dedi.
“GENEL BAŞKAN TÜRK TARIMINA İHANET EDEN TEK ADAM”
Türkiye’deki tüm ziraat odaları başkanları ile Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’a seslenen Akgün; “Ben burada Türkiye'deki bütün ziraat odaları başkanlarına, en küçük ilçesinden genel başkana kadar sesleniyorum. Genel başkan, Türk tarımına 25-30 yıldan beri ihanet eden tek adam. Bu çiftçinin üzerinden aldığı maaşlarla büyük zengin oldular. Bir insan ziraat odaları genel başkanı oluyor, kardeşi ziraat odalarının birinci yedek listesinde. Birine bir şey olsa Türkiye Ziraat Odaları genel yönetimine kardeşi girecek. Ben buna işbirlikçi demeyeyim de kime diyeyim? Gitmiş, hobi bahçeleriyle uğraşıyor. Ben yanıyorum, yüreğim yanıyor, içim yanıyor” sözlerine yer verdi.
“ÇİFTÇİ İÇİN 1-2 KELİME BİR ŞEYLER SÖYLE”
Akgün, dünyada hiçbir işin zararına yapılamayacağını belirterek; “Benim bir çiftçi olarak çok fazla yapabileceğim bir şey kalmadı. Ben ülkem için 2 tane çok hayırlı evlat yetiştirdim. Şimdiden sonra bana bir parça kuru ekmek yeter. Ama buğday, ayçiçeği, pirinç, mısır, pancar ekip bu ülke için evlat yetiştirmeye çalışan analar, babalar var. Dünyada zararına hangi iş olur? Ziraat Odaları Genel Başkanı; yeter artık. Çık şu millet için, şu çiftçi için 1-2 kelime bir şeyler söyle. Bizim içimizi acıttın. Bizim vicdanımızı acıtıyorsun. Böyle olursa hiçbir işe yaramayan, çiftçiden sadece aidat toplayan bir ziraat odaları var. Ben ziraat odası üyesi olmaktan utanıyorum. Ayrılma şansım yok. Çünkü nereye gitsem ziraat odaları üyeliği istiyorlar. Bu ziraat odaları bir an önce lağvolsun. Bizim de başımıza bela olmasın” diye konuştu.
UĞUR AKAGÜNDÜZ
Kaynak: UĞUR AKAGÜNDÜZ