Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Akalın; “Tarım, Milli Güvenlik Kadar Önemli”

İYİ Parti Edirne Milletvekili Mehmet Akalın, Türkiye'nin tarım sektörü ve bu alandaki politikalarla ilgili yaptığı açıklamada; tarım politikalarının, millî güvenlik politikaları kadar önemli olduğuna inandıklarını belirtti.

Haber Giriş Tarihi: 15.12.2024 10:29
Haber Güncellenme Tarihi: 15.12.2024 10:32
Kaynak: Haber Merkezi
Akalın; “Tarım, Milli Güvenlik Kadar Önemli”

İYİ Parti Edirne Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Akalın, Türkiye'nin tarım sektörü ve bu alandaki politikalarla ilgili açıklama yaptı.

Tarımın yalnızca gıda güvenliğini değil, aynı zamanda ülkenin ekonomik bağımsızlığını ve sağlığını da doğrudan etkileyen stratejik bir sektör olduğunu vurgulayan Akalın, İYİ Parti olarak tarım politikalarının, millî güvenlik politikaları kadar önemli olduğuna inandıklarını belirtti. Akalın, tarım alanında yapılacak düzenlemelerin ulusal bir güvenlik meselesi olarak ele alınması gerektiğini ifade etti.

TARIM KANUNU VE ANAYASA’YA ATIFTA BULUNDU

Akalın, Türkiye’nin tarım sektöründe yaşanan sorunlara dikkat çekerken; hükümetin açıkladığı 2024 yılı bütçesinin çiftçilerin problemlerini çözmeye yönelik olmadığını belirtti. Tarım Kanunu'na ve Anayasa'ya atıfta bulunan Akalın, tarım desteklerinin gayrisafi milli hasılanın en az yüzde 1'ini oluşturması gerektiğini, ancak bu oranın bütçede çok altında kaldığını ifade etti. Akalın, bu durumun, yasal bir zorunluluğun yerine getirilmediğini ve çiftçilerin ekonomik zorluklar içinde olduğunu gösterdiğini söyledi. Son yıllarda nüfus artışıyla paralel olarak buğday üretim alanlarının 2,5 milyon hektar azaldığını belirten Akalın, tarımda dışa bağımlılığın arttığını ve özellikle tarım ithalatının ciddi boyutlara ulaştığını dile getirdi. Akalın, 2002'de 1,5 milyar dolar olan tarım ithalatının 2023 itibarıyla 14 milyar dolara yaklaştığını ve ticaret dengesinin eksi 5 milyar dolar civarında olduğunu belirtti. Akalın, bu durumu sorumsuz ithalat politikalarına bağladı ve çiftçilerin sahipsiz bırakıldığını vurguladı.

KİMYALLARIN YOĞUN KULLANIMINA DİKKAT ÇEKTİ

Konuşmasında, tarımsal kimyasalların yoğun kullanımının çiftçilerin maliyetlerini artırmakla kalmadığını, aynı zamanda çevresel tahribata yol açtığını belirten Akalın, yer altı sularında tarım ilaçlarına ve diğer sanayi kalıntılarına rastlandığını, bunun da tarım yapılan toprakları verimsiz hale getirdiğini ifade etti. Akalın, Avrupa Birliği verilerine göre, Türkiye’den ihraç edilen birçok gıda ürününün pestisit ve mikrotoksin kalıntıları nedeniyle geri çevrildiğini belirtti. 2024 yılının ilk yarısında, kimyasal kalıntılar nedeniyle 205 parti gıda ürününün uluslararası gümrüklerde sorun yaşadığını ve 132’sinin sınırda reddedildiğini belirten Akalın, bu durumun tarımsal gıda üretiminde kalite denetiminin eksik olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Akalın, son olarak Finlandiya'ya ihraç edilen kimyon baharatında salmonella bakterisi tespit edilmesi ve ürünlerin piyasadan toplatılmasını örnek gösterdi.

“HAYVANCILIK DESTEKLERİ GİDEREK AZALIYOR”

Akalın, 2024 yılı bütçesinde hayvancılık desteklerinin payının giderek azaldığını belirterek, 2023 yılında yüzde 24,2 olan desteğin 2024’te yüzde 21,6’ya ve 2025’te de yüzde 20,1’e düşmesinin köylerde hayvancılığın yok olmasına neden olduğunu söyledi. Bu durumun, özellikle köylerdeki çiftçilerin hayvancılık faaliyetlerini terk etmelerine yol açtığını belirten Akalın, sektörde ciddi bir daralma yaşandığını ifade etti.

“KÖY OKULLARININ KAPATILMASI BÜYÜK TEHDİT”

Akalın, tarım sektörüne etki eden önemli bir diğer sorunun da kapanan köy okulları olduğunu dile getirdi. Akalın, iktidarın köy okullarını kapatarak köylerden göçü hızlandırdığını ve bu durumun köylerin demografik yapısını bozduğunu söyledi. 32 bin olan köy okullarının sayısının bugün 12 bin seviyelerine düştüğünü belirten Akalın, köy okullarının kapanmasının, köylerin geleceği için büyük bir tehdit oluşturduğunu ifade etti. Akalın, yanlış politikalar nedeniyle çiftçilerin arazilerini terk etmeye başladığını ve verimli toprakların köy dışındaki kişilere, özellikle yabancılara satıldığını söyledi.

GELİŞMİŞ ÜLKELERİN POLİTİKALARINA DİKKAT ÇEKTİ

Akalın, gelişmiş ülkelerdeki tarım politikalarını örnek göstererek Türkiye’nin tarım sektöründe izlenmesi gereken stratejiler hakkında önerilerde bulundu. Avrupa Birliği ülkelerinde tarımsal desteklerin gayrisafi milli hasılanın yüzde 1 ile 2’si arasında olması gerektiğini belirten Akalın, Türkiye’de bu oranın yüzde 1’in altında kalmasının büyük bir eksiklik olduğunu vurguladı. Amerika Birleşik Devletleri’nde 2018 yılında kabul edilen Çiftlik Yasası’yla tarım sektörünün ekonomik katkısının 1,5 trilyon dolara ulaştığını ve 22 milyon tarım ve gıda çalışanının istihdam edildiğini söyleyen Akalın, Avrupa Birliği’nin tarımsal desteklere ayırdığı bütçenin yaklaşık 400 milyar euro olduğunu ve bu bütçelerin yalnızca çiftçileri değil, aynı zamanda sürdürülebilir tarım uygulamalarını yaygınlaştırmak, doğal kaynakları korumak ve yenilikçi teknolojilere yatırım yapmak amacıyla kullanıldığını belirtti.

“TARIMSAL DESTEKLER GSMH’NİN EN AZ YÜZDE 1’İNE ÇIKARILMALI”

Akalın, Türk tarımının güçlendirilmesi ve sürdürülebilir bir hale gelmesi için somut önerilerde bulundu. Tarım Kanunu’na uygun şekilde tarımsal desteklerin gayrisafi milli hasılanın en az yüzde 1’ine çıkarılması gerektiğini vurgulayan Akalın, yerel tohumların korunması ve geliştirilmesi için bilimsel çalışmaların artırılması gerektiğini belirtti. Akalın, tarımsal ilaçların kontrolsüz kullanımının engellenmesi, organik tarımın yaygınlaştırılması, çiftçilerin mali yüklerinin azaltılması için mazot, gübre ve yem gibi temel girdilere yönelik desteklerin artırılması gerektiğini söylerken; ayrıca, çevre dostu ve yenilikçi tarım politikalarının uygulanması, toprak ve su kaynaklarının korunması için teşviklerin artırılması gerektiğini ifade etti.

“KÖY OKULLARI YENİDEN AÇILMALI”

Akalın, en önemli çözüm önerisinin ise köy okullarının yeniden açılması olduğunu belirtti. Akalın, bu düzenlemelerin sadece bugünkü sorunları çözmekle kalmayıp, gelecekte tarım sektörünü daha güçlü ve sürdürülebilir bir hale getirmek için kritik öneme sahip olduğunu ifade etti.

HABER MERKEZİ

Kaynak: Haber Merkezi

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.