Beklentilerin karşılanmaması, haksızlığa uğrama, kültürel baskılar, başarısızlık, kayıplar, öz saygı eksikliği, çaresizlik veya algılanan tehditler gibi durumların öfkeye yol açabileceğini vurgulayan Tezel, önemli olanın bu duyguyu sağlıklı bir şekilde kontrol etmek ve yönetmek olduğunu belirtti.
Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu Tezel açıklamasında, “Öfke, bedenimizde de çeşitli fiziksel tepkilere yol açabilen bir duygu. Aslında bu tepkiler, vücudumuzun ‘savaş ya da kaç’ yanıtının bir sonucu. Öfke; kalp atış hızı ve tansiyonun yükselmesi, terleme, baş ağrısı, mide-bağırsak sorunları ve kas gerginliği gibi fiziksel belirtilere neden olabilir” dedi.
ÖFKENİN KAYNAĞI ANLAŞILMALI
Öfkeyi kontrol etmenin, çevreye verdiği zararı azaltabildiğini ancak öfkeyi kontrol etmek dendiğinde bazı kişiler için bunun öfkeyi bastırmak veya dışa vurumunu engellemek anlamına gelebildiğini söyleyen Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu Tezel, “Bu durum kişinin duyguyla mücadele ederken iç dünyasında yaşadıklarını iletişim yoluyla aktaramayacağı anlamını taşıyor ki bu da kişiyi yalnızlaştırıyor, sorunun kaynağını konuşma ve sorunu çözme ihtimalini azaltıyor. Oysa öfkenin kaynaklarını inceleyip, öfkeyi kontrol etmeye çalışarak daha sağlıklı ve yapıcı bir iletişim dili yaratılabilir. Yapıcı iletişim dili; empatiyi, otokontrolü, duyguları tanımayı, anlamayı ve uygun bir şekilde ifade etme becerilerini içerir.
Özellikle çocuklar ve ergenler, öfke kontrolünde zorluklar yaşayabiliyor. Ergenlik döneminde hormonların ve beyin yapısının hızlı değişimi öfkeyi tetikleyebiliyor. Ayrıca kimlik ve benlik gelişimi, bağımsızlık arayışı, akran baskısı gibi çeşitli sosyal ve kişisel baskılar da öfkenin bir nedeni. Özellikle genç yetişkinlik döneminde kariyer kaygısı, ilişkileri yönetme ve bağımsız bir yaşam kurma gibi yeni sorumluluklarla başa çıkmak zorunda kalan kişiler için stresle mücadele güçlüğü de öfkeyi getiren kaynaklardan” ifadelerini kullandı.
SAKİNLEŞMEK İÇİN 5 TAVSİYE
Sağlıklı bir öfke yönetimi için 5 öneride bulunan Ezgi Dokuzlu Tezel, “Ancak öfke kişinin günlük yaşam düzenini sürdürmesine engel oluyorsa, kişi çevresine psikolojik veya fiziksel zarar vermeye başlamışsa mutlaka bir uzman desteği almalı” diye konuştu.
İşte O Tavsiyeler:
KENDİNİZİ TANIYIN
Kendinizi, öfke seviyenizi ve öfkenizi tetikleyen durumları tanıyın. Kendinizi geliştirmek ve kişisel farkındalıklar edinmek öfke yönetiminizi kuvvetlendirir.
NEFES EGZERSİZİ YAPIN
Stresli veya öfkeli hissettiğinizde, 10-15 kez diyafram nefesi alın. Bu nefes egzersizi sizi rahatlatacaktır. Ayrıca unutmayın, açık havada yürüyüş yapmak ve temiz hava almak da öfkenizi azaltır.
POZİTİF DÜŞÜNÜN
Pozitif düşünme yönündeki her çabanız öfke kontrolüne yardımcı olabilir. Daha olumlu bir bakış açısı geliştirmek ve diğer kişilerin bakış açısını anlamaya çalışmak öfkeyle baş ederken kişinin daha yapıcı bir iletişimde olmasına yardımcı olur.
AÇIK VE NET OLUN
Duyguları açık ve net ifade etmek, sade ve anlaşılır bir iletişim dili kullanmak kişinin kendini ifade etmesine yardımcı olabileceği için öfkeyi azaltabilir.
BİLİME GÜVENİN
Uzun vadede öfke yönetimi becerilerini geliştirmek için düzenli egzersiz, meditasyon, spor veya psikoterapi gibi bilimsel yöntemlerden yararlanmak fayda sağlar. Bu teknikleri günlük hayat akışınızda düzenli yapmanız, öfke anlarında daha sakin kalabilmenize ve duygusal tepkilerinizi daha etkili bir şekilde kontrol etmenize yardımcı olur.
HABER MERKEZİ
Kaynak: Haber Merkezi