Edirne’de şehirlerarası taşımacılık otobüs işletmecisi Mustafa Altunhan’ın geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamalara, Kara Ağa Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Hatip Akdik yanıt verdi. Akdik, 2006 yılından 2012 yılına kadar Edirne otogarında faaliyet gösterdiklerini ve 11 Nisan 2012 yılında otogardaki yazıhanelerinin boşaltılması sonucu otogardan ayrılmak zorunda kaldıklarını söyledi. Daha sonra Edirne Belediyesi’nden otogarda yer istediklerini ancak belediyenin kendilerine yer göstermemesi sonrası, valilikten izin alarak şehir içinde faaliyete devam ettiklerini belirtti.
Akdik, mahkeme kararı sonrası, 18 Ekim 2024 tarihinde Edirne Belediyesi Ulaştırma Müdürü Mustafa Çelik tarafından belediyeye davet edildiğini buraya daha sonra Şoförler Odası Başkanı Ali Şahin ve Mustafa Altunhan’ın da geldiğini iddia etti. Akdik, Ulaşım Müdürü Mustafa Çelik’in, “Bize yüzde 30 vermezsen seni Edirne’de çalıştırmayız” dediğini iddia ederek şunları söyledi; “2012 yılının Nisan ayının 11’inde Mustafa Altunhan gecenin saat 12’sinde bütün resmi evraklarımızın tamamı olmasına rağmen, Bulgaristan’dan 2-3 tane bodyguard getirerek Edirne otogarındaki yazıhanemizi bozuyor, çöp ediyor ve atıyor. Bize bu durum haber edildi ve çıktık geldik yazıhanemize bakmak için. Yazıhanenin bozulduğunu gördük. Ertesi gün polis otogarın kamera kayıtlarını istedi. Çünkü Mustafa Altunhan otogarı bizim bastığımızı iddia ediyordu. Bizim basmamıza imkan yok. Çünkü biz orada esnafız, orada hizmet veriyorduk. Emniyet, kamera kayıtlarını istediğinde Mustafa Altunhan kameraların çalışmadığını söyledi. Bir ilin otogarın kamera kayıtlarının çalışmaması enteresan. Daha sonra biz belediyeye müracaat ettik. Belediye bize otogarda yer temin edemediği için valiliğe müracaat ettik. Valiliğimiz de bize, tarifeli taşımacılık yetki belgemiz üzerinden şu anki merkezdeki adresimizde kalkış-varış yapabileceğimizi söyledi. Biz de faaliyetimize oradan devam ettik. 8-9 ay sonra Mustafa Altunhan valiliği mahkemeye verdi. Biz bu dosyada taraf değiliz. Biz mahkemeden yürütme durdurma kararı alındıktan sonra Edirne’ye gelmedik, faaliyetimizi Edirne’de durdurduk. 18 Ekim’de beni Ulaşım Müdürü Mustafa Çelik aradı. Kendisini tanıtıp beni davet etti. Yanına gittiğimde bana; ‘Sizi Mustafa Altunhan ile oturtalım’ dedi. Niye oturayım? dediğimde otogarın işletmecisi olduğunu söyledi. Otogarın işletmecisi olmadığını, şu şartlarda işgalci olduğunu, 8 senedir bu şekilde yürüyen, harabe olmuş, camları kırık, yıkık, dökük olan bir yer olduğunu söyledim. Otogar böyle bir yer ve Mustafa Altunhan bizi yüzde 30 haraca tabi tutmaya çalışıyor. Bunu da Ulaşım Hizmetleri Müdürünün eliyle yapmaya çalışıyor. Şoförler Odası Başkanı Ali Şahin’in eliyle yapıyor. Mustafa Çelik bana ‘Senin otogardan kalkman lazım, Filiz Başkan öyle söylüyor’ dedi. Tabi ki başım gözüm üstüne dedim. Otogarın çok kötü olduğunu söyledim, düzeltilmesi gerektiğini söyledim. Bize yer verin gidelim dedim. Sonra Mustafa Altunhan’ı da çağırdılar. Mustafa Altunhan’dan orada kontrat istedim ve bana kontrat yapamayacağını söyledi. Kontrat olmazsa ben nasıl otogara gideceğim? Mustafa Altunhan’ın herhangi bir yetkisi yokken bize dayatıldı. Kontrat olmayınca otogara gidemeyeceğimi söylediğimde, Ulaşım Müdürü Çelik bana, otogara gitmezsem Filiz Başkanın benim ruhsatımı iptal edeceğini söyledi. Daha sonra başka ne istiyorsunuz dediğimde, Mustafa Altuhan, Ulaşım Müdürü Mustafa Çelik ve Şoförler Odası Başkanı Ali Şahin benden yüzde 30 istediler. Şu an firmamız ‘Bize yüzde 30 vermezsen seni Edirne’de çalıştırmayız’ durumuyla karşı karşıya” dedi.
Edirne Belediyesi Ulaştırma Müdürlüğü’ndeki konuşmadan sonra, savcılığa suç duyurusunda bulunarak Edirne Belediyesi’ne de dilekçe verildiğini, bundan sonra zabıtaların sürekli işyerine geldiğini ve farklı uygulamalara maruz kaldığını, belgelerin tam olduğunu gördüklerinde bazen kendilerine bir lokanta gibi muamele yaptıklarını söyleyen Akdik; “18 Ekim’de biz bu konuşmayı yaptıktan sonra ben Edirne Belediyesi’ne dilekçemi verdim. Ya bana otogardan yer verin ya da bana yer belirleyin dedim. Hala bu dilekçeme cevap yok. Bundan sonra peyder pey işyerime zabıta gelmeye başladı. Daha önce hiç karşılaşmadığımız uygulamalarla karşılaşmaya başladık. Yetki belgelerimizin tam olduğunu görünce, farklı dallarda iş yapıyormuşuz gibi, mesela lokanta işletiyormuşuz gibi işlemler yapmaya çalışıyorlar. Bu olaylardan sonra ben de savcılığa şikayette bulundum. Vali Bey’in, Belediye Başkanı’nın ‘git Mustafa Altınhan’a yüzde 30 ver’ demeyeceğini bildiğim için bu olay bana tuhaf geldi” diye konuştu.
Edirne’de 8 yıldır otogar ihalesinin yapılmadığını, otogar sorunun Edirne’de kangren olduğunu söyleyen Akdik; “Mahkeme kararına göre bizim bir yetki belgemiz iptal oldu. Biz burada silsile yolunda hata yaptık. Karayolları Kanunun 58’inci maddesinde, önce otogar sonra belediye, belediye de yer göstermezse mülki amir izini gerekiyor diyor. Mahkeme de diyor ki, silsile yoluyla alınmamış, git bunu silsile yoluyla al diyor. Bu otogar sorunu Edirne’de kangren olmuş durumda. Gece orada insan insanı kesse kimsenin haberi olmayacak bir yer. Maalesef bizim rakibimiz bizimle rekabet yapmıyor, karalama yapıyor. Al kardeşim arabalarını, sen yolcuya 300 lira de, ben 200 liraya taşıyacağım. Sen 100 liraya taşırsan ben bedava taşıyacağım. Bu yapılmıyor ama Mustafa Altunhan’a yüzde 30 vermezsen seni Edirne’de çalıştırmayacağız diyorsunuz. Siz kimsiniz, bu ülkede hukuk var. Bizim de otogarda çalışmamızın altyapısının oluşturulmasını sayın büyüklerimizden istiyoruz” ifadelerini kullandı.
ŞENER ŞENTÜRK
Kaynak: ŞENER ŞENTÜRK