TÜ’de “İlham Veren Kadınlar” Başarı Hikayelerini Anlattı

Trakya Üniversitesi (TÜ) Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÜKÇAM), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında “İlham Veren Kadınlar ve Başarı Hikayeleri” konulu panel düzenlendi.

Trakya Üniversitesi Balkan Kongre Merkezi Senato Salonu’nda gerçekleşen panel, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Panele Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrıkulu, Trakya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Eylem Bayır, Havsa Belediye Başkanı Hüseyin Özden, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Panelde, TÜKÇAM Müdürü Prof. Dr. Hatice Kahyaoğlu Süt, Yeni İmaret Mahallesi Muhtarı Neslihan Dönmez Dürüktaş, Kooperatif Girişimcisi Hülya Tuncer, Oto Lastikçi ve Tekvando Hakemi Remziye Cankıran, ilk ETUS Kadın Şoförü ve Eğitmen Sibel Güzelsev Pakarda, Futbol Hakemi Selvi Güler konuşmacı olarak yer aldı.

“KADINLAR UZUN YILLAR HAK MÜCADELESİ VERDİ”

Panelin açılış konuşmasını yapan TÜKÇAM Müdürü Prof. Dr. Hatice Kahyaoğlu Süt, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün tarihçesine değinerek, kadınların uzun yıllar hak mücadelesi verdiğini hatırlattı. Süt; “Birleşmiş Milletler tarafından 1977 yılında ilan edilen 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün geçmişi çok eskilere dayanmaktadır. Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olma yolunda verdiği mücadelenin başlangıcı, 8 Mart 1857’de ABD’nin New York kentinde 40 bin kadın dokuma işçisinin ‘eşit işe eşit ücret’ talebiyle gerçekleştirdiği grev olarak kabul edilmektedir” dedi.

“KADINLARA DOKUNMAK İÇİN MUHTAR OLDUM”

Yeni İmaret Mahallesi Muhtarı Neslihan Dönmez Dürüktaş, kadınlar için muhtar olduğunu vurgulayarak; “Mahallemde bir şeyi fark ettim.  Özellikle kız çocuklarımızın erken evlilikler yapmasının nedeni sadece düğün görmeleri. Çünkü hiçbir etkinlikleri yok, tiyatroları yok, sinemaya gidemiyorlar. Sadece sokak düğünleri görüyorlar, özeniyorlar ve erkenden evlenip çocuk sahibi oluyorlar. Sonra çalışamıyorlar, ekonomik sıkıntılar başlıyor ve sonrasında şiddet devreye girebiliyor. Yollar, kaldırımlar, rögarlar elbette yapılır ama ‘Bu kadınlar için, kızlar için ne yapabilirim?’ diye üzerinde çok durdum. Ben bunun için muhtar oldum, bu insanlara, kadınlara dokunmak için muhtar oldum” diye konuştu.

“KADINLAR GÜÇLERİNİ BİRLEŞTİRİRSE BÜYÜK İŞLER BAŞARABİLİR”

Kooperatif girişimcisi Hülya Tuncer ise kadın dayanışmasının ekonomik hayattaki önemine dikkat çekerek; “Arkadaşlarımızla, 'Emeğimizi nasıl değerlendirebiliriz?' diye konuşurken kooperatif fikri gelişti. Kararı aldığımızda ana sermayemiz ve yerimiz yoktu. Havsa Belediyemiz bize bu yeri verdi. 6 arkadaş aramızda 100'er lira para topladık. Bir çuval un ve bir teneke yağ almıştık. Bundan yapacağımız ürünleri satıp işi döndürürüz diye düşündük. Bir çuval un, iki çuval un getirdi sonra onu sattık sonra 3 çuval un getirdi. Şimdi bir sene sonra bakıyoruz ki artık fabrikadan çok sayıda un alabiliyoruz. Geri dönüp baktığımızda bir çuval unumuz, 100'er lira sermayemiz bugün kocaman bir kooperatife dönüştü. Atölyemiz çok güzel çalışıyor. Kadınlar isterse ve güçlerini birleştirirlerse büyük işler başarabilir” ifadelerini kullandı.

“SANAYİ ESNAFI BANA KUCAK AÇTI, SAHİPLENDİ”

Sanayide oto lastik ustası ve tekvando hakemi olan Remziye Cankıran, erkek egemen sektörlerde kadınların yaşadığı zorluklardan bahsederek şunları kaydetti; “Başlangıçta çevremde birçok kişi bu işi yapamayacağımı düşündü. Ancak azmim ve çalışkanlığım sayesinde ön yargıları yıkmayı başardım. Sanayi esnafı bana kucak açtı, sahiplendi. İşimi ne kadar titizlikle yaptığımı görüyorlar ve geri dönüşler de güzel oluyor. Başlarda ön yargılar çoktu. Bir kadının sanayide oto lastikçi olması hem sanayi esnafı tarafından, hem de gelen müşteriler tarafından tuhaf karşılanıyordu. Kadınlarımız her yerde olmalı. Kendilerine güvenmeliler, konfor alanlarından çıkıp yenilikçi olmalılar. Kadın isterse her şeyi yapar. Ben Edirne’de sanayi de tektim. Benden sonra kadınlar sanayiye girmeye başladı. Bu beni çok mutlu ediyor.”

“BEN BİR MİNİBÜSÇÜ KIZI OLARAK DOĞDUM”

Edirne’de ilk ETUS kadın şoförü olan Sibel Güzelsev Pakarda, ulaşım sektöründe kadınların daha fazla yer alması gerektiğini belirterek; “Ben bir minibüsçü kızı olarak doğdum, büyüdüm. Aileden geldiği için bizde araç kullanmak, kapımızın önündeki bir minibüs bizim için bir taksi gibiydi. 15 yaşında minibüs kullanmayı öğrendim. Araba kullanmak o kadar güzel, o kadar keyifli ki ilerleyen süreçte ETUS kadın şoförü oldum. İlk başladığım zamanlar çok tuhaf tepkiler ile karşılaştım ancak asla önemsemedim. Çünkü kadınlar her meslekte başarılı olabilir. Önemli olan, onlara fırsat eşitliği sunulmasıdır. İkinci ETUS kadın şoförü geldiğinde ise devrettim ve çok sevdiğim iş olan Direksiyon Eğitmenliğine devam ettim. Şu an hali hazırda İsmimin de yer aldığı Sibel Sürücü Kursumda aktif bir şekilde usta öğretici olarak da çalışmaya devam ediyorum. Araba kullanmak kadınların özgürlüğü. Bence her kadın ehliyetini almalı ve istediği zaman istediği yere gidebilme özgürlüğüne ulaşabilmeli” dedi.

“SPORCU KİMLİĞİM İLE BURADAYIM”

Futbol hakemi Selvi Güler ise spor alanında kadınların karşılaştığı zorluklara değinerek, özellikle erkek egemen sporlarda kadın hakemlerin daha fazla desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Güler; “Ben sporcu kimliğim ile buradayım. Spor, hayatımda hep vardı. 2016-2017 sezonunda, üniversite 1. sınıfta iken Futbol Hakemliğine başladım. 1 yıl aday hakem, 2 yıl il hakemi olarak görev yaptım. 5 yıldır da Bölgesel Hakem olarak görevime devam etmekteyim. Kadınların futboldaki varlığı her geçen gün artıyor. Bu süreçte bizlere düşen en büyük görev, cesaretimizi kaybetmeden çalışmaya devam etmek ve bizden sonra gelecek kadın hakemlere yol açmaktır. Kadınların sahalarda daha fazla yer alması için elimizden gelen desteği vermeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

HİLAL PEKER