Türk Sağlık-Sen Edirne Şube Başkanı Alim Kanpolat, hastanede tayin sorununun had safhaya ulaştığını belirtti.
Kanpolat, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Üniversitelerde de çalışan sağlık ve idari personelin 657 Sayılı DMK hükümlerine tabi olarak çalışan kamu personeli olmasına rağmen üniversitelerin kendilerine özgü durumları nedeniyle eş, sağlık vb özür durumu tayin hakkından yararlanamamakta. Bu hak mahrumiyetinin artık sona erdirilmesi gerektiğine dikkat çekiyoruz. Yüksek Öğretim Kurumu Başkanını Üniversiteler Arası Atama Nakil ve Tayin yönetmeliğini çıkarması için göreve davet ediyoruz.
Nakil işlemlerinde de personel kendisini talep edecek kurum aramak zorunda kalmakta Nakil olmak isteyen bir memur bir kurum bulduğu taktirde de kendi üniversitesinden Muvafakat almak mecburiyeti ile karşı karşıya kalmakta ancak bu Muvafakat her zaman verilmediğinden memur mağduriyet yaşamaktadır. Nakil ve becayiş işlemlerinde kimseyi ikna etmek zorunda değiliz kredi çekmek para ödemek zorunda değiliz. Muvafakatname alabilmek için kimsenin önünde eğilmek istemiyoruz. Biz de her devlet memuru gibi hakkımız olan Tayin ve Nakil yönetmeliğinin çıkarılmasını istiyoruz
Şimdi neden biz bunu söylüyoruz? Çünkü artık Türkiye’nin dört bir tarafında üniversite var, üniversite hastanesi vardır. Tayin ve nakil durumları açısından diğer memurlardan farklı uygulamalara maruz kalan üniversitelerde görev yapan sağlık ve idari personel olarak bu yönüyle büyük bir haksızlık yaşamaktayız.
Düşünebiliyor musunuz; üniversite hastanelerinde görev yapan personel, sağlıkla ilgili bir sorun dahi yaşasa tayin isteyememektedir. Bu da var olan sağlık sorunlarının düzenli tedavi imkânı olmadığı için daha da artmasına ve ilerlemesine neden olmaktadır. Ayrıca eş ve çocuklarından ayrı kalan personelin eşleri arasında huzursuzluk yaşanmakta, bazıları boşanma aşamasına gelmekte, dolayısıyla aile bütünlükleri bozulmaktadır.
Yer değiştirme talebi olan ve muvafakat için kurumu ile sorun yaşayan personele yapılan keyfi uygulamalar da çalışanlar üzerinde psikolojik baskı oluşmasına neden olabilmektedir. Mobbinge maruz kalan üniversite çalışanları verimli ve kaliteli iş üretememektedir. Türk Sağlık -Sen olarak bu hak mahrumiyetlerine kayıtsız kalmamız mümkün değildir. Yüksek Öğretim Kurumu Başkanlığı tarafından artık atama tayin ve nakil yönetmeliği bir gün bile beklenmeden derhal ama derhal çıkarılmalıdır.
İki toplu sözleşmede karar altına alınmış olmasına rağmen üniversite Sağlık ve İdari personelinin nakil sorunları çözülmemiştir. Eş durumundan dahi tayin hakları yoktur. Bir çalışana eş durumundan tayin hakkı vermemek Anayasa’nın ihlali anlamına gelir. Bu noktada YÖK’ün üniversiteleri bağlayıcı bir yönetmelik yayınlayarak, Sağlık ve idari çalışanların tayin / nakil sorunlarını çözmesini istiyoruz.
Geçen yıl toplanan dilekçelerden hiç ses seda yoktur. Siz ses çıkartmadınız, adım atmadınız artık adımları biz atıyoruz. Hakkımız sonuna kadar savunup isteyip talep edip alacağız. YÖK bu talebimizi hayata geçirdiği takdirde Üniversite personeli daha huzurlu, verimli ve mutlu olarak çalışacaktır. Dolayısıyla YÖK’ün konuyu bir an önce gündemine almasını ve çözüm üretmesini bekliyoruz.
Türk Sağlık Sen olarak bundan önce nasıl asgari ücretin altında maaş alırken sabitlerimizin Genel bütçeye aktarılmasını sağladıysak. Ardından yeni sabit ve teşvik ödetilmesini sağladık. Türk Sağlık Sen olarak 3600 ek göstergenin alınmasında ortaya koyduğumuz mücadele ve Sendika ikramiyesinin çıkartılmasını sağlamada ortaya koyduğumuz irade bugün de üniversitelerde tayin hakkı, nakil hakkı ve Becayiş hakkımızın çıkarılmasını sağlayacağımızın teminatıdır. Bundan hiç kuşkunuz olmasın. Mücadelemiz sonuç alınıncaya kadar devam edecektir.”
ŞENER URFA
Kaynak: ŞENER URFA