Saadet Partisi (SP) Edirne İl Başkanlığı, asgari ücretin 22 bin 104 TL açıklanmasına tepki gösterdi. Saraçlar Caddesi’nde düzenlenen basın açıklamasını, SP Edirne İl Başkan Yardımcısı Faruk Yalçınkaya okurken; açıklamada, “Asgari Ücret Değil, İnsani Ücret” yazılı pankart açıldı.
Yalçınkaya, Türkiye’nin dört bir yanında milyonlarca emekçinin sesinin “Geçinemiyoruz! İnsanca bir yaşam ve emeğimizin karşılığını alabileceğimiz bir düzen istiyoruz” diye yankılandığını söyleyerek; “Bugün burada, halkımızı açlık sınırının da altına iten ve emekçiyi yok sayan politikalara karşı duruşumuzu göstermek için bir aradayız. Asgarî değil, insani bir ücret talep ediyoruz; milleti, emekçiyi ezmeyen bir politika talep ediyoruz. Açıklanan son asgari ücret rakamıyla, sermayenin dediklerini emir kabul edilmiş ve enflasyonun tüm yükünü yoksulun sırtına bindirilmiştir. 2024 yılında milyonlarca emekli kardeşimizi sadaka parası bile denemeyecek bir ücretle açlığa mahkûm eden iktidar; 2025 yılında yoksul kesimin açlıkla mücadelesini daha da katmerli hâle getirdi” ifadelerini kullandı.
Açıklanan asgari ücretin, TÜİK açıkladığı enflasyonun bile altında bir rakam olduğunu söyleyen Yalçınkaya; “TÜİK'in bütün algı oyunlarına rağmen gösterilen yüzde 47'lik enflasyon oranı bile asgarî ücretliye çok görüldü. Halbuki biz bu enflasyonun yüzde 80'lerde olduğunu biliyoruz. Biz, yoksul kesimi enflasyona ezdirmeme sözünün tutulmadığını biliyoruz. Haftalarca masada oturup, bir çözüm için çalışmadığınızı biliyoruz ve artık sizin neyi bilmediğinizi de biliyoruz. Siz çarşıyı bilmiyorsunuz, pazarı bilmiyorsunuz, sokağı bilmiyorsunuz, emekçiyi bilmiyorsunuz. Öyle görünüyor ki bir zamanlar hesabı yapılan, bir bardak çay ve simidin fiyatını bile bilmiyorsunuz. Şimdi soruyoruz; bu rakamı neye göre belirlediniz? Kimle belirlediniz?” dedi.
Yalçınkaya, bir tarafta açlığa, yoksulluğa mahkûm edilen milyonların, öbür tarafta rant, ihale, yolsuzlukla ve faizlerle servetine servet katan bir avuç azınlığın olduğunu belirterek; “Bu asgari ücret rakamı yoksul milyonların değil, rantçı azınlığın rakamıdır. Tenceresi boş kalan annelerin değil, sofraları zengin olanların rakamıdır. Sabahın köründe işe giden işçinin değil, köşeyi kolay yoldan dönenlerin rakamıdır. Okuluna yırtık botla giden çocukların değil, makam aracı için kavga edenlerin rakamıdır. 85 milyonun değil, faiz lobilerinin rakamıdır. Bu rakam işçinin, işverenin değil; Hazine ve Maliye Bakanının rakamıdır” sözlerine yer verdi.
Asgari ücret üzerinden milleti fakirliğe ikna etmek için çeşitli manipülasyonların yapıldığını söyleyen Yalçınkaya; “İktidar, 2002 yılından bugüne asgarî ücreti dolar bazında 628 dolara çıkardık diye övünüyor. Biz de soruyoruz; sizin alım gücü diye bir şeyden haberiniz var mı? Zamanında 126 dolar ile geçinebilen bir ülke, neden bugün 628 dolarla geçinemiyor? Biz size cevabını verelim: çünkü ortalama kira fiyatları bugün 500 doların üstünde. Daha açıklayıcı olalım. Bugün asgari ücret 22 bin 104 Türk Lirası oldu. Ücretin tamamını geçtik. Şu sonundaki 4 lira ile bir zamanlar, henüz Türkiye’de AK Parti yokken neler yapılabiliyordu neler. 2002’de 4 lirayla 8 paket makarna alınabiliyordu. 2002’de 4 liraya 30 adet yumurta alınabiliyordu. 2002’de 4 liraya 4 tane dürüm-ayran alınabiliyordu. Bugün 4 lirayla, bir çiklet dahi alınamıyor” dedi.
Yalçınkaya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul İl Başkanlığı görevindeki simit-çay hesabı yaptığı sözlerini hatırlatırken; “Hatırlayacaksınız yıllar önce Sayın Cumhurbaşkanımız, henüz İstanbul İl Başkanıyken asgari ücretin yetersizliği için simit-çay hesabı yaptıktan sonra şunları demişti; ‘Evin kirasını kim ödeyecek? Elektrik parasını kim ödeyecek? Su parasını kim ödeyecek? Çoluk çocuğun okul masrafını kim karşılayacak?’ Biz de şimdi buradan soruyoruz; bu ücretle evin kirası nasıl ödenir? Bu ücretle elektrik parası nasıl ödenir? Bu ücretle çoluk çocuğun okul masrafı nasıl ödenir? Çarşıya, pazara nasıl çıkılır?” ifadelerine yer verdi.
Türkiye’de asgari ücret ve biraz üzerine çalışan yaklaşık 8,5 milyon emekçi ve ailesinin kabul etmeyeceği asgari ücret rakamını kendilerinin de kabul etmediğini söyleyen Yalçınkaya; “Çünkü bu rakam zulümdür. Emeğe zulümdür. Emekçiye zulümdür. Alın terine zulümdür. Kiraların yüzde 60, pazar fiyatlarının yüzde 100 arttığı bir ortamda çalışana yüzde 30 zam bırakın vermeyi teklif dahi edilmemelidir. Aziz milletimiz adına buradan haykırıyoruz; bu yanlıştan dönün. Kuru soğana muhtaç ettiğiniz, soğuk evlerinde kombi açamaz duruma düşürdüğünüz, çocuğunun beslenme çantasına ekmekten başka bir şey koyamaya on milyonlarca insanın gözyaşları sizi boğmadan bu yanlıştan dönün. Talebimiz açıktır. Bizler; asgari ücret değil, insani ücret talep ediyoruz. Bunun gerçekleşmesi için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da canla, başla aziz milletimiz için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
UĞUR AKAGÜNDÜZ
Kaynak: UĞUR AKAGÜNDÜZ