Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Paris Ekolünün Son Temsilcisi Alantar’ın Eserleri Edirne’de

Edirne’de Osman İnci Müzesi, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı özel bir sergi ile kutladı. Paris ekolünün son temsilcisi ressam Erdal Alantar’ın eserlerinin yer aldığı “Üstada Saygı Sergisi” sanatseverlerle buluştu.

Haber Giriş Tarihi: 30.10.2024 17:18
Haber Güncellenme Tarihi: 30.10.2024 17:41
Kaynak: UĞUR AKAGÜNDÜZ
Paris Ekolünün Son Temsilcisi Alantar’ın Eserleri Edirne’de

Edirne’de Osman İnci Müzesi, Cumhuriyet’in ilanının 101’inci yılı anısına Paris ekolünün son temsilcisi olan ressam Erdal Alantar’ın eserlerinin sergilendiği “Üstada Saygı Sergisi”nin açılışını gerçekleştirdi.

Osman İnci Müzesi Sanat Galerisi’nde düzenlenen sergiye; Trakya Üniversitesi eski Rektörü ve Müze Kurucusu Osman İnci, Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Baybora Temel, Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İletişim Sanatları Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Devrim Baran, Erdal Alantar’ın oğlu Alp Alantar, proje yürütücüsü ve ressam Günseli Toker, sergi küratörü Fırat Çakmak, koleksiyoner Onur Soysalan, Edirne Belediyesi eski Başkanı Güngör Mazlum, akademisyenler, sanatseverler ve öğrenciler katıldı.

“1996 YILINDA RÖPORTAJ YAPMIŞTIK”

Serginin açılış töreninde Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Dr. Öğretim Üyesi Bahar Hoşcan Kaya ve Dr. Öğretim Üyesi Gülce Sevi Özsoy sahne aldı. Serginin açılış konuşmasını Erdal Alantar’ı çektiği fotoğraflarla sergi açan Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İletişim Sanatları Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Devrim Baran yaptı. Baran, Alantar’ı 1996 yılında fotoğraf çektiğini belirterek; “Bu fotoğraflar, 1996 yılında Cumhuriyet Gazetesi’nde Gül Erçetin ile birlikte yaptığımız röportajın fotoğraflarıdır. Kendilerini Büyükada’daki evlerinde ziyaret etmiştik. Erdal Alantar o gün benim ufkumu açan şeylerden bahsetti. O sırada anlamlandıramadığım soyut sanatın ne olduğunu bize anlattı. ‘Ben mert adamımdır ve kavgacı bir yapım vardır. Soyut resim yaparken bile bir boksör gibi tuvalle savaşır ve resmi öyle yaparım’ demişti. Bunu dile getirişi bende önemli bir etki yaratmıştı. ‘Soyut sanat hem zor, hem kolaydır. Kolaydır çünkü hiçbir şeye benzemek zorunda değildir. Fakat zor olan kısmı 5 metrelik bir tuvalin önünde hiçbir şeye benzemeyen bir dünya yaratmaktır’ demişti. O zaman soyut sanatın ne olduğunu hissettiğimi hatırlıyorum” ifadelerini kullandı.

“ALANTAR MÜZİKTEN FEYZ ALARAK RESMİNİ YAPIYOR”

Sergide koleksiyonundaki Erdal Alantar eserleri yer alan koleksiyoner Onur Soysalan da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutlarken; Alantar ile ilgili anılarını anlattı. Sergi küratörü Fırat Çakmak da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayarak; “Erdal Alantar’ın yolu ilk olarak İtalya’ya, oradan da Fransa’ya düşüyor. Eğitimini bu şekilde tamamlamaya, kendini geliştirmeye çalışıyor. Biz de bugün onun kimliğinden ötürü Cumhuriyet’in 101’inci yılını bir retrospektif sergi ile anmak istedik. Sergide onun kübik ve soyut dönemine ait eserleri izleyebileceksiniz. Resimlerinde genel olarak bir geçiş var. Kübik dönemden sonra, özellikle yurt dışına gittikten sonra dinlediği müzikler, bulunduğu çevre onu soyuta itti. ‘Müzik, sanatların en soyutudur’ derler. Çünkü sesler, ritimler vardır ve bu sayede espasa derinliği yaratırsınız. Erdal Alantar da bu müzikten feyz alarak, onda yarattığı hareket ve güçle resmini yapıyor. Çoğunlukla da Beethoven, Mozart gibi sanatçılar dinliyor. Bunlar da müziklerinde çok güçlü şeyler kullanırlar. Birden yükselir ve alçalırlar. Tıpkı Erdal Alantar’ın eserlerindeki gibi. O da hem renklerinde, hem de fırça darbelerinde çoğunlukla onu yaratmaya çalışır” dedi.

“BUGÜN KENDİMİ BABAMIN ATÖLYESİNDE HİSSETTİM”

Proje yürütücüsü Günseli Toker de Erdal Alantar’ın, Türk sanatının kilometre taşlarından biri olan çok önemli bir sanatçı olduğunu belirterek; “Size, onun eserlerini sunmaktan çok gururlu ve mutluyuz” sözlerine yer verdi. Toker, serginin açılmasında emeği geçenlere teşekkür etti. Erdal Alantar’ın oğlu Alp Alantar ise Alantar’ın 10 yıl önce vefat ettiğini söyleyerek; “Koleksiyonun yapan Sayın Onur Soysalan’ın resimleriyle beraber resimleri İstanbul’dan getirdik. Sizleri görünce çok mutlu olduk. Edirne’ye neden geldik? Adalet Ağaoğlu’nun ‘Fikrimin İnce Gülü’ adlı romanını okuyordum. Her 2 sayfada bir Edirne lafını görüyordum. O kadar güzel bir Aziz Nesin üslubuyla yazmış ki hoşuma gitti. Gerçeğini görmek istedim. Güzel konservatuvarınız, güzel müzeleriniz, güzel Osmanlı mimariniz, güzel yaprak ciğerlerinizi tatmaya geldik. Sizleri tanımak için geldik. Bugün kendimi babamın atölyesinde hissettim. Bugün özel bir gün. Çünkü vatanseverlerin ve sanatseverler bir araya geldi. Gazi Mustafa Kemal de hiçbir zaman bunları ayırmamıştır. Vatanı sevmek, sanatı sevmek demektir” dedi.

“MÜZİĞİ TUVALE AKTARAN BİR SANATÇININ SERGİSİNDEYİZ”

Serginin açılış töreninde son olarak Prof. Dr. Osman İnci konuştu. İnci, 29 Ekim’in özel seçilen bir gün olduğunu söyleyerek; “Cumhuriyet 101 yaşında. Umarım nice asırlar devirecektir. Duayen bir sanatçıya ev sahipliği yapmaktan onur duyuyoruz. Bu, bizim müzemizin 47’nci süreli sergisidir. Özel bir anlamı var. Çünkü müziği tuvale aktaran bir sanatçının sergisindeyiz. 29 Ekim, özellikle doğduğun ve yaşadığın toprağı koruma anlamı taşır. Günlerce savaşanların sonucudur. Cepheye gidip dönmeyenler ya da dönüp bulamayanların sonucudur. Emperyalizme ve yerli işbirlikçilerine karşı duruşun sonucudur. Özgürlüktür, kimliktir, kişiliktir. Mustafa Kemal Atatürk’e Fevzi Çakmak sorar; ‘Niye 29 Ekim’de ilan ediyorsunuz?’ diye. Yanıtı şudur; ‘Mondros Mütarekesi, 30 Ekim 1918’de imzalanmıştır. Eğer ben 30 Ekim sonrasını söylersem İstanbul’un 5 yıl işgal ettikleri anlamına gelir. Ben onu 1 gün önceye çekerek 5 yıl kelimesini bitirip, 4 yıl 364 gün söylesinler isterim’ demiştir. Onun için 29 Ekim seçilmiştir. Muhteşem stratejik bir açıklamadır” diye konuştu.

8 KASIM’A KADAR GÖSTERİMDE

Konuşmaların ardından serginin açılışı gerçekleşti. Alantar’a ait toplam 29 eserin gösterime girdiği sergi, 8 Kasım Cuma gününe kadar Osman İnci Müzesi’nde sanatseverlere açık kalacak.

UĞUR AKAGÜNDÜZ

Kaynak: UĞUR AKAGÜNDÜZ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.