Edirne İl Genel Meclisi’nin bugün düzenlenen toplantısında Plan ve Bütçe Komisyonu’nun sözleşmeli personel hakkındaki raporu görüşüldü.
Komisyon Başkanı Şenol Kılıç tarafından sunulan raporda, sözleşmeli tekniker kadrosunun, 2025 yılının ilk 6 ayı için net maaşı meclisin onayına sunuldu.
Kılıç, İl Özel İdaresi’nin teknik uzman personel ihtiyacı nedeniyle birimlerinde 2025 yılında tam zamanlı sözleşmeli personel çalıştırılmasına devam edileceğini belirtirken; “2025 yılında sözleşmeli olarak tekniker çalıştırılması uygun görülmüş olup, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca yayımlanan 2025 yılı ‘Mahalli İdare Sözleşmeli Personel Ücret Tavanları’ skalaları baz alınarak, sözleşmeli tekniker kadrosunun 2025 yılının ilk 6 ayı için net maaşının 32 bin 500 TL olarak belirlenmesine komisyon tarafından karar verilmiştir” dedi.
Kılıç, sunumunun ardından komisyon önerisinin Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen skalalara göre hazırlanma zorunluluğuna tepki gösterdi. Türkiye’deki hayat pahalılığına dikkat çeken Kılıç; “Sözleşmeli personel çalıştıracağız ve 32 bin 500 TL’yi belirlerken Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek’in göndermiş olduğu genelgesinde en üst sınırdan belirliyoruz. Alt sınırları 22 bin TL, 27 bin TL, 28 bin TL’dir. Üst sınır 32 bin 654 TL. Bu ücretler, siz meclis üyelerimizin gönlüne yatıyor mu? Asgari ücret 22 bin 104 TL ve açlık sınırının altında. Burada birçoğumuz emekli, aldığımız paralar belli, açlık sınırının altında. Bu genelge bizi bağlıyor. Yoksa burada sözleşmeli olarak çalışacak olan teknikerin 32 bin TL’ye çalışması, yarı zamanlının da 16 bin TL’ye çalışması benim gönlüme yatmıyor. Sözleşmeli personel mesai de alamıyor. İkramiyeleri de yok. Fakat bizim bunun üzerinde verme yetkimiz yok, sınırlanmış. Bu sadece bizim idaremizin sorunu değil; belediyelerin de sorunudur” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de milyonlarca insanın asgari ücrete çalıştığını belirten Kılıç; “20-25 bin TL kiranın olduğu bir yerde 32 bin TL’den bahsediyoruz. Bu nasıl bir şey? Yaşama, öl. Hani biz zengin memlekettik? Hani kasamızda para vardı? Hani her şey güllük gülistanlıktı? İl Genel Meclisi, bu ilin parlamentosudur. İl Genel Meclisi olarak bu konuda parti gözetmeksizin gerekli açıklamaları yapmakla yükümlüyüz. Hepimizin görevi budur. 32 bin TL’ye tekniker çalıştırmak nedir? Ülkemizin geldiği durum budur. İnsanlar çöpten yiyecek topluyor, pazardan alışveriş yapamıyor. Bir simit 15 TL oldu” dedi.
Kılıç’ın ardından mecliste söz alan Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Grup Sözcüsü Mutlu Kırman, kendisinin bir işletmeci olduğunu ve personeline asgari ücretin üzerinde maaş verdiğini söylerken; “İşletmecilerimiz de fazla kazanmayacak, biraz da çalışanlarına verecek. Asgari ücretle sabit kalmamak lazım. Bu çalışan arkadaşlarımızda biraz da doyumsuzluk var. 40-50 bin TL de versek yetecek mi? 50 bin TL versek doyacak mı? Doyumsuzluk var” sözlerine yer verdi.
Kırman’ın sözlerine Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) grubu tepki gösterdi. Tepkiler üzerine söz alan Kılıç, Kırman’ın sözlerine tepki göstererek; “Bir çalışanın, çalışanları ‘doyumsuz’ olarak nitelendirmek başlı başına bir gaftır. ‘50 bin TL’ diyor. Arkadan bir arkadaşımız, ‘Verin de ondan sonra konuşalım’ diyor. Biz kendi insanımızdan bahsediyoruz. ‘Doyumsuz’ ne demek? İnsanlarımız gerçekten perişan halde, görmüyor musunuz? Çiftçinin, işçinin durumu belli. Emekli sürünüyor. Bu 3 kesimi topladığımız zaman, aileleriyle beraber 60 milyon nüfus yapıyor. ‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’ politikasının yanlışlığıyla tüm dünya kuzeye giderken biz güneye gitmeye kalktık. Kur korumalı mevduatta ettiğimiz zarar, bu ülkedeki bütün çalışanların ücretini 50-60 bin TL yapacak orandadır. Büyük şirketlerin vergi borçları affediliyor” dedi.
Kılıç’ın ardından toplantıda söz alan CHP Grup Sözcüsü Mustafa Üstün de enflasyonun düşürülmediği sürece alım gücünün eriyeceğini söyleyerek; “Sıkıntının büyüğü enflasyondur. Bu maaşları 50 bin TL yapsak bile enflasyonu frenleyemedikten sonra hiçbir şeyin anlamı yok. Geçen gün, ‘Fahiş fiyatlı malları protesto edelim’ dediler. Peyniri, zeytini, ekmeği, yumurtayı protesto mu edeceğiz? Böyle bir açıklama olabilir mi? Yemeyecek miyiz? Ortada bir realite var. 2024 yılında sıkıntılı bir süreç geçirdik ama 2025 yılı ekonomik açıdan ülkemiz için daha zor olacak. Çünkü düzeltilmesi için adım atılmıyor” diye konuştu.
Konuşmaların ardından konuyla ilgili CHP ve AK Parti grupları arasında tartışma devam etti. Tartışmanın ardından sözleşmeli tekniker kadrosunun 2025 yılının ilk 6 ayı için net maaşının 32 bin 500 TL olarak belirlenmesi oy birliğiyle kabul edildi.
UĞUR AKAGÜNDÜZ
Kaynak: UĞUR AKAGÜNDÜZ