Edirne’ye bir sergi dolayısıyla gelen 67 yaşındaki Selahattin Candemir, yıllar önce mesane kanseri tanısı konulmasının ardından bir uğraş olarak başladığı ahşap tasarım işini zamanla sanata dönüştürdü. Ahşapla uğraşmanın kendisini çok iyi hissettirdiğini dile getiren Candemir, “Bu iş bana hastalığım dolayısıyla çok büyük terapi oldu” diyerek sanatın kendisine nasıl güç verdiğini anlattı.
Ahşap tasarım serüvenine bir hobi olarak başladığını ifade eden Candemir, bu uğraşının zamanla bir işe dönüştüğünü belirtti.
Şu an ürünlerini sergileyip satışa sunabildiğini söyleyen Candemir; “Ahşabı öldürmek, yakmak değil; yaşatmak amacıyla böyle bir şeye başladım. Bu işe başlayalı tam 8 yıl oldu. Önceden tuval boyayamadığım için duvar boyadım, inşaat işçisiydim. Ancak 8 yıl önce mesane kanseri tanısı konuldu. Çok şükür atlattım ve şu an sağlığım yerinde. Hasta olup yatmaktansa bir şeyle uğraşmak istedim. İlk olarak sehpa tasarımıyla başladım ve zamanla geliştirdim” dedi.
Candemir, ahşap sanatının kendisine büyük bir terapi sağladığını belirterek; “Bunlarla uğraşırken hiçbir şey aklıma gelmiyor. Hatta iş yaparken tütün ürünlerini kullanmayı bile unutuyorum. İnsanların kendilerine bir uğraş bulmalarını öneriyorum. Bir şiir yazsınlar, bir resim yapmaya çalışsınlar. Bir şeylerle uğraşmak insanı rahatlatıyor, gereksiz düşüncelerden uzaklaştırıyor” diye konuştu.
Sanata olan tutkusunun hayatına yön verdiğini vurgulayan Candemir, arkadaşlarının kendisini artık kahvehanelerde göremediklerini söylediklerini belirterek, “Kahvehanelerde vakit harcamayın. Okey taşı dizmek yerine bir hobi edinin. Bir şey üretmek insanı hem ruhen hem de bedenen besliyor” diyerek herkesin hayatına sanatı dahil etmesi gerektiğini söyledi.
HİLAL PEKER
Kaynak: HİLAL PEKER