Edirne Belediye Meclisi’nin, Küçükdöllük köyünde Doğal Yaşam ve Köpek Köyü kurulmasına yönelik aldığı karar, hayvan hakları savunucularının tepkisine yol açtı. Bir El Bir Nefes Derneği Başkanı Yağmur Islattı, düzenlenen toplantıda projenin hayvanlar için tehlike oluşturduğunu belirterek, "Hayal ettikleri belki de çok güzel bir şey ama Türkiye şartlarından bunun çok ütopik bir fikir olduğunu zaten söyledim” ifadelerine yer verdi.
Islattı, “4 Ekim'de biliyorsunuz ki Edirne Belediye Meclisi'nde gündem dışı bir maddeyle bir karar alındı. Küçükdöllük köyünde, 30 dönüm bir araziye bir köy merasına daha doğrusu, doğal yaşam ve köpek köyü yapılması oy birliğince kabul edildi. Biz de bugün burada sahada çalışan, yaşam hakkı savunucularıyla toplanarak bir fikir alışverişinde bulunmak için toplandık. Yüksek ihtimal şehirde aktif olan dernekler olarak önümüzdeki hafta Filiz Hanım'la zaten bir görüşme gerçekleştireceğiz. Dernek yönetimi olarak bunu sadece dernek fikrimiz olarak almaktan ziyade şehirde aktif olan, fikir sunmak isteyen bütün hayvanseverlerin de ortak bir karar alıp, Filiz Başkana bu kararla beraber bakın bu sadece derneğimizin dışında aktif olan tüm yaşam hakkı savunucuların fikridir diye gitmek için burada arkadaşlarımızla bir toplantı yapıyoruz. Dernek yönetim kurulu olarak bizim zaten fikrimiz çok açıktır. Filiz Başkana daha önce seçim ziyareti için bize geldiğinde de doğal yaşam dedikleri alanın hayvanlar için asla uygun olmadığını, doğal yaşam stresi altında bir hapishane olduğunu, hayvanların burada tecrit edileceğini, hayal ettikleri belki de çok güzel bir şey ama Türkiye şartlarından bunun çok ütopik bir fikir olduğunu zaten söyledim” şeklinde konuştu.
Barınak hastalığını hatırlatan Islattı, “Barınak hastalığı diye bir hastalığımız var bizim. Çoklu hayvan sayısı olduğu müddetçe bu hastalıkların yayılmasını önleyemiyoruz. Yani antibiyotiğin bile işlemediği hastalıklar var ne yazık ki. Kurulacak alanda ortalama belki bin köpekten bin 500 köpeğin toplanmasından bahsedeceksek, birincisi; bu hayvanların bakımı her gün mümkün değil sağlanamaz. İkincisi; beslenme problemi ortaya çıkacak. Açlıkla burun buruna gelecekler. Üçüncüsü; dediğimiz gibi hastalığı önleyemeyecekler. Hastalık önlenmediği için o hayvanlar orada hastalıktan kırılarak, ölecek. Yani biz bir yaşam hakkından yana olduğumuz için böyle bir projeye onay vermemiz ya da belediyeyi böyle bu konuda destekliyor olmamız zaten mümkün değil” sözlerine yer verdi.
Gebze’de yaşanan olaylara dikkat çeken Islattı, “Biz burada en baştan beri söylüyoruz. Bu yasa çıkmadan önce de söyledik. Yasanın neden uygulanamayacağına da bu yüzden diretiyoruz. İvedilikle köy merkezleri ve bütün ilçeler dahil olmak üzere küçük çaplı kısırlaştırma merkezleri bir an önce kurulmalı. Şu an bakın bu yasayla beraber, çünkü popülasyon dört misli artacak durumda. Çünkü kısırlaştırdıkları hayvanı salamayacakları için şu an kısırlaştırma durmuş durumda. Ülkede durulmuş durumda. Aldığı kapasite üstüne alamıyor barınaklarına çünkü. Böyle de işte Gebze'de olduğu gibi, birçok ilde gördüğümüz gibi barınak katliamları başlamış durumda. Uygulamak istedikleri ötanazi ilacını bile almayacaklarını zaten biz bu yasa görüşülürken de söyledik. Nitekim söylediğimiz için yaşam hak savunucularının söylediği her şeyi 2 Ağustos'tan itibaren bu ülkede canlı canlı görüyoruz biz. Yani çok ciddi bir şekilde bir katliam başladı. Bu kıyım Edirne'de başlamasın diye bir mücadelemiz var. Bu mücadele de sürecek. Yola çıkış amacımız belli. Ne ölüm ne hapishane diyoruz. Yaşam hakkından yana olan her fikirde gerek belediyeyle gerek valilikle ortak çalışmaya hazırız. Bilimsel her çalışmaya hazırız. Ama akla, vicdana ve bilime sığmayan bu tarz çalışmalarında her zaman karşısında yaşamdan yana tavır alacağız” dedi.
MERT ERİŞKİN
Kaynak: MERT ERİŞKİN