Hava Durumu

Erdem, Batı Trakya Türklerinin Yaşadıklarını Anlattı

TÜ’de düzenlenen “Batı Trakya’dan Türkiye’ye Göç 1967-1995” konulu panelde konuşan Doç. Dr. Nilüfer Erdem, Batı Trakya Türklerinin Türkiye’ye göçmeden önce yaşadıklarını anlattı. Erdem, Batı Trakya Türklerinin, göçten önce köylerine silahlı milisler yerleştirildiğini, bir köydekilerin üzerine silah doğrultulduğunu, bir köyde ise toplu mezar çukuru kazıldığını anlattıklarını söyledi.

Haber Giriş Tarihi: 16.04.2025 15:41
Haber Güncellenme Tarihi: 16.04.2025 15:43
Kaynak: UĞUR AKAGÜNDÜZ
Erdem, Batı Trakya Türklerinin Yaşadıklarını Anlattı

Trakya Üniversitesi (TÜ) Balkan Araştırma Enstitüsü tarafından “Batı Trakya’dan Türkiye’ye Göç 1967-1995” konulu panel düzenlendi.

Eczacılık Fakültesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk Konferans Salonu’nda düzenlenen panele Edirne Baro Başkanı Gökhan Karakoç, Balkan Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Sabri Can Sannav, akademisyenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

Panelin açılış konuşmasını yapan Doç. Dr. Sabri Can Sannav, panele katılanlara teşekkür ederken; Batı Trakya’dan Türkiye’ye göçün, Türk milletinin hafızasında derin izler bırakan bir insanlık hikayesi olduğunu söyledi.

Panelde, Prof. Dr. Cezmi Eraslan, göçün siyasi gelişmeler çerçevesinde değerlendirilmesi; Doç. Dr. Nilüfer Erdem, göç edenlerin bireysel anlatıları ve sosyo-kültürel kimliklerine dair bulgular, Arş. Gör. Umut Dere de Batı Trakya Türklerinin yaşadığı temel sorunlar ve göç üzerindeki etkisi konularında sunum yaptı.

“1967 İLE 1995 YILLARI ARASINDA GÖÇ ZİRVE YAPTI”

Doç. Dr. Nilüfer Erdem, göç edenlerin bireysel anlatıları ve sosyo-kültürel kimliklerine dair bulgular sunumunda Batı Trakya’dan Türkiye’ye göçün 1967 ile 1995 yılları arasında zirve yaptığını söylerken; “Özellikle de Kıbrıs Barış Harekatı’nı takip eden 10-15 sene içerisinde Batı Trakya’dan Türkiye’ye çok büyük bir göç var. Bu göç, aslında cunta dönemiyle ivme kazanmaya başlıyor. Çünkü cunta döneminde Yunanistan, köylerde jandarma baskısı, esnafa ağır vergiler konulması, toprakların istimlak edilmesi, eğitimine müdahaleler, vakıfların yönetilmesine müdahaleler, müftülüklere müdahaleler gibi Batı Trakya Türklerini zorlamaya başlıyor. Devamında Kıbrıs Barış Harekâtı geliyor” ifadelerini kullandı.

“BAZI KÖYLERİN CİDDİ SIKINTILAR YAŞADIKLARINI FARK EDİYORUZ”

Erdem, Batı Trakya’dan Türkiye’ye göçenlerin anlatımlarına yer verirken; “Bazı köylerin ciddi sıkıntılar yaşadıklarını fark ediyoruz. Özellikle Balkan kolundan olan köylerden gelenler, Kıbrıs Barış Harekâtı döneminde köylerine sivil milisler yerleştirildiğini ve bir şey yapmasalar da korku saldıklarını anlatıyorlar. Meriç bölgesinin Balkan kolundan bir soydaşımız, ‘Bizim köyümüzde, Kıbrıs Barış Harekâtı döneminde bütün köy halkını kahveye topladılar. Askerler silahlarını kahveye doğrulttular. Bir şey yapmadılar ama Türkiye bir müdahalede bulunsaydı köyümüzden geriye kimse kalmayacaktı’ dedi. İskeçe’nin ova bölgesindeki bir köyden soydaşımız; ‘Bizim köyümüzde toplu mezarlık için çukur kazıldı’ dedi. Gümülcine’nin Şapçı kasabasına bağlı bir köyde, hayvan barınaklarının yakıldığından söz edenler oldu. Bütün bunlar, Batı Trakya Türklerinin tedirginliğini daha da artırdı ve dolayısıyla Kıbrıs Barış Harekatı’nı takiben 10-15 sene içerisinde çok yoğun bir göç dalgasına sebep oldu” dedi.

“KARAAĞAÇ BÖLGESİNDE ÇOK YOĞUN BİR GÖÇ VARDI”

Batı Trakya’dan Türkiye’ye Meriç’ten yüzerek kaçanın da, parasıyla gelenin de olduğunu söyleyen Erdem; “Karaağaç bölgesinden çok yoğun bir göç var. Bu dönemde taksiler çalışmış, taksilerle kaçırılmışlar. Yunan kökenli bazı taksiciler, Batı Trakya’dan kaçmak isteyenleri, Karaağaç sınırına kadar getirmiş ya da Meriç boyuna getirip bırakmış. Bunları Yunan hükümeti biliyordu. Kaçacak olan kişilerin isimleri de Türkiye’ye geçmeden önce Yunan istihbaratına ya da birimlerine bildiriliyordu. Karaağaç’tan sığınan bir soydaşımız, ‘Bir gecede 35 taksi geldik. Her köyden gelen vardı. Bireysel olarak gelen de vardı, ailesiyle kaçan da vardı’ dedi. Göç sadece Batı Trakya’nın belli bir kesiminden değil; her kesimden olduğunun altını çizmek gerekiyor” sözlerine yer verdi.

“YUNAN VATANDAŞLIKLARINI KAYBETTİKLERİNİ ÖĞRENDİLER”

Erdem, Yunan Vatandaşlık Yasası 19. madde mağdurlarının da unutulmaması gerektiğini söylerken; “Yunan Vatandaşlık Yasası’nın 19. Maddesi, ‘Yunan soyundan olmayan Yunanistan’ı terk edenlerin, vatandaşlığını kaybedeceğine hükmedebilir’ diyordu. Bu karar çoğu zaman keyfi olarak işletildi. Dolayısıyla Batı Trakya Türklerinin bir kısmı öğrenciyken ya da seyahat için Türkiye’de bulunurken; dönüş yoluna geçtiklerinde Yunan vatandaşlıklarını kaybettiklerini öğrendiler. 47 bine yakın Batı Trakya Türkü, Yunan vatandaşlığını bu şekilde kaybetti. Dolayısıyla göç bazen isteyerek, bazen de kişilere başka yol bırakılmamasıyla gerçekleşti” dedi. Erdem, konuşmasının sonunda Batı Trakya Türklerine, Yunanistan tarafından vize verilmesini talep etti.

UĞUR AKAGÜNDÜZ

  

Kaynak: UĞUR AKAGÜNDÜZ

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Batı Ekspres - Edirne'nin Haber Sitesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.