Trakya Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin düzenlediği “Atatürk Konuşmaları” programının ilkinde, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Hakan Şallı, “Atatürk’ün Edirne Seyahati ve Erken Cumhuriyet Döneminin Toplumsal Panoraması” konulu sunum yaptı.
Balkan Kongre Merkezi Senato Salonu’nda düzenlenen etkinliğe, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Tarık Sarıoğlu, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Dr. Hakan Şallı, sunumunda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Edirne ziyareti ve öncesinde yaşananları açıklarken; Edirnelilerin Atatürk’ten isteklerine dikkat çekti.
Edirne’yi ziyareti sırasında vatandaşların 146 adet dilekçeyi Atatürk’e ilettiğini söyleyen Şallı; “Dilekçeler, ziraattan bayındırlığa, tarıma, ticarete kadar iş kapsamlı raporların hazırlanmasında ön ayak olmuş ham veri olarak kullanılmış” ifadelerini kullandı.
Şallı, Atatürk’e verilen 146 dilekçeden 119 tanesinin Edirne merkezden verildiğini açıklarken; “4 tanesi Edirne’ye bağlı köylerden, 9 tanesi Havsa’dan ve birer tanesi Keşan, Enez, Uzunköprü, Kırklareli, Hayrabolu’dan veriliyor. 8 tanesinin ise yerini tespit edemedim. 146 dilekçenin 11 tanesi muhacirler tarafından yazılmış. Muhacirlerin Atatürk’ten bekledikleri iskân edilmek, toprak sahibi olabilmek ve kendilerine bir hane verilebilmesi. Edirne’de bu tarihlerde gayrimüslimler de yaşıyor. Toplam dilekçelerin yüzde 6’sının gayrimüslimlerden geldiğini görüyoruz. Asıl ilginç olanı, dilekçelerin çoğunluğu kadınlardan geliyor. 73 tane kadın dilekçe yazıyor. 58 dilekçeyi de erkekler yazıyor. 6 dilekçe köy heyetlerinden, 5 dilekçe öğrencilerden, 2 dilekçe ikişer kardeşten ve biri ise bir arkadaş muhacir grubu tarafından yazılıyor” dedi.
Dilekçelerden örnekler veren Şallı; “Fakir ve yardıma muhtaç olduğunu öne süren bir kişi, şehir içerisinde ücretsiz ulaşımdan yararlanmak istiyor. Buna dair bir dilekçe veriyor. Bu dilekçe karşılıksız bırakılmıyor. Kendisinin müfettişliğe gönderilmesi, buradan sağlık durumunun elvermediğine dair bir rapor alması halinde Edirne’de ücretsiz ulaşımdan istifade edebileceği bildiriliyor. Her dilekçe gündeme getirilmiş ve bunlara dair bir çözüm önerisi ileri sürülmüş. Dilekçelerin yarısından fazlası maaşla ilgili. Kadınların ayrı, erkeklerin ayrı talepleri var. Erkeklerin büyük çoğunluğu Balkan Harbi’nde, Birinci Dünya Harbi’nde, milli mücadelede gazi olmuşlar ve devletten maaş talebinde bulunuyorlar. Kadınların durumu ise maaş talebi sadece gazilikle ilgili değil. Kadınların talepleri daha dikkat çekici. Yetimleri için ikramiye talep eden, ekmek gramajlarının daha da arttırılmasını isteyen, hırsızlığa uğradığını şikâyet eden, nafaka talep eden, yardım talep eden kadınlarımız var. Hepsinin kimsesiz, fakir ve yetimlerinin olduğunu açık bir şekilde görüyoruz. Örneğin; ‘Leyla Hanım; ‘Kimsesiz olduğundan yardım ediniz’, Zübeyde Hanım; ‘Kimsesiz ve 70 yaşında olduğundan yardım ediniz’, Kamile Hanım; ‘Elektrik fabrikası inşaatından düşerek ölen eşinden kalan evlatlarının bakımı için yardım talebi’. Hepsi fakir, kimsesiz ve yetim” sözlerine yer verdi.
146 dilekçenin incelendiğinde şehirdeki tüm bürokrasi mekanizmasının devrede olduğunu gördüğünü belirten Şallı; “45 dilekçe askerlik şubesine iletiliyor ve hepsi maaşla ilgili. Defterdarlığa iletilen 25 dilekçe, maaş sorunları çözülmüş, ödemesi yapılması gereken kişilerle ilgili. Belediyeye gelen 19 talep fakirlere yardım ile ilgili. İskân Müdürlüğü’ne gelen şikayetler hane ve toprakla ilgili şeklinde devam ediyor ve Karaağaç fabrikasına kadar dilekçeler iletiliyor” dedi. Şallı’nın sunumunun ardından etkinlik sona erdi.
UĞUR AKAGÜNDÜZ
Kaynak: UĞUR AKAGÜNDÜZ