Edirne’de düzenlenen “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele” konulu bir seminerde, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Edirne İl Müdürlüğü Şiddet Ön İzleme Merkezi Müdürü ve Sosyal Hizmetler Uzmanı Nihan Ertan, Edirne’de kadına yönelik şiddet vakalarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Ertan, Edirne’de şiddet vakalarının sayısal olarak yüksek göründüğünü, ancak bu durumun bilinç seviyesinin artmasıyla da ilgili olduğunu belirtti.
Ertan, kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda Edirne’de yürütülen çalışmaların önemine vurgu yaparak, kadınların artık haklarını daha iyi bildiğini ve yasal haklarını kullanmaktan çekinmediklerini belirtti.
Ertan; “Edirne’nin kadına yönelik şiddetteki profili çok doğru okumak gerekiyor. Çünkü şiddet sayısının çok olması, sadece o ilde ‘Çok fazla şiddet var’ı mı bize anlatmalı yoksa o ilde hizmet modelleri sağlam işliyor ve kadınlar haklarını, hukuklarını biliyor’u mu? Edirne’de kadınlar kendilerine yapılan ufak şiddet, büyük şiddet ilerde başıma daha kötüsü gelir veya gelmez demeksizin haklarına başvuruyor. Örneğin fiziksel şiddete tabii tutulmasa bile eğer örselenip, ruhsal şiddete maruz kaldıysa bile gidip haklarını arıyorlar, uzaklaştırma kararını çıkarıyorlar. Bu, farkındalığın ve bilinçlenmenin bir göstergesi. Bu kararların sayısı çok olunca ‘Evet kadınlarımız şiddete çok maruz kalıyor’ diye diğer illerle doğrudan kıyasa giremeyiz. Bunun parametrelerini doğru anlamak lazım. Daha İç Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgelerimizde eğer bu karar sayıları daha az çıkıyorsa biz ‘Bu illerde şiddet yok’ diyebilir miyiz? Ya da bunun doğru anlatılmış olması, oradaki profilin o kadını emniyete, kolluğa, savcıya gidiyor olabilmesini destekliyor mu? Çok farklı analizler çıkabilir. Edirne’de evet sayısal anlamda yüksek ama bu durum kadınların haklarını bilmesinden kaynaklanıyor. Bu oranın yüksek olmasından ziyade kadın bizden sonra kendini ne kadar anlatırsa, o kadar iyi diye düşünüyoruz” dedi.
Ertan, şiddet düzeyini iyi analiz etmek ve uygun hizmet modelini uygulamanın önemli olduğuna dikkat çekerek; “Koruma tedbirleri var, önleyici tedbirler var. Kanunda da bu böyle, hizmet modellerinde de bu böyle. Vaka vuku bulmadan aileyi bütünsel yapısını korumak ya da olası bir vaka meydana geldikten sonra şiddet düzeyini iyi analiz etmek ve uygun hizmet modelini uygulamak. Örneğin elektronik kelepçe modeli Türkiye’de 2021 yılında start verildi. Biz de ilimizde uyguluyoruz ama iletişim odaklı bir anlaşmazlık varsa bunu aile kadına şiddet olarak yorumluyorsa ya da hakaret eden bir şiddet olgusu varsa bunu elektronik kelepçe ile değil ilk etapta öfke kontrolünü eğitici seminer ve danışmanlarla ele alınması önemli. Doğru yaklaşım bu etapta çok önemli bir rol oynuyor” diye konuştu.
HİLAL PEKER
Kaynak: HİLAL PEKER