Edirne Belediyesi, bugün Kent Müzesi’nde, Mimar Sinan Haftasına özel konferans düzenledi. Doç. Dr. Nesrin Çiçek Akçıl Harmankaya, “Ulusal Bir Kimlik Arayışında Sinan Tasvirleri” başlığı ile sunum gerçekleştirdi.
Mimar Sinan’ın Türk Michelangelo olarak tanındığını ancak üzerine çok fazla çalışma yapılmadığına dikkat çeken Harmankaya, “Yabancı araştırmacılar tarafından kendisine 'Türk Michelangelo' tanımlaması yapılıyor. Aziz ve ilahi olarak tanımlanıyor. Bu kadar önemli bir yapı ustasının, mimarın, mühendisin, aynı zamanda bir şehircinin, bu kadar yapı yapmasının ardından ölümünden sonra, kendisiyle ilgili 200-300 sene boyunca, hakkında neredeyse hiç bilgi yer almadığını biliyoruz” ifadelerini kullandı.
Mimar Sinan’ın Osmanlı mimarisi için çok önemli bir figür olduğuna dikkat çeken Harmankaya, “Bir Edirneli olarak, memleketimin yerel yönetiminin davetiyle burada olmaktan dolayı çok mutluyum. Bunda emeği geçen herkese teşekkür ederim. Sinan'ı hep yapılarıyla tanırız. Gerçekten de Sinan'ı, yapılarına baktığımızda tanıyabiliyoruz. Bu demek oluyor ki birçok insan Edirne'ye Selimiye'yi görmeye geliyor. Selimiye'yi görmek, Sinan'ı görmekle eş anlamlı kabul ediliyor. Ancak yine de Sinan, Türk mimari tarihinde önemli bir figür” dedi.
Dünya tarihinde de önemli bir usta olarak Mimar Sinan hakkında çok fazla çalışma yapılmadığına değinen Harmankaya, “Kendisi 16'ncı yüzyılın en önemli yapı ustası. Mimar Sinan'ı uzun ömrü, bilgisi, yaklaşık 500 eseri, eserlerindeki farklılıklar ve eser envanteri dolayısıyla, gerçekten tarihe damga vurmuş bir yapı ustası olarak kabul ediyoruz. Kendisiyle ilgili pek çok tanımlamalar var. Örneğin; uzun ömründen dolayı 'Koca Sinan' olarak adlandırılıyor. Yabancı araştırmacılar tarafından kendisine 'Türk Michelangelo' tanımlaması yapılıyor. Aziz ve ilahi olarak tanımlanıyor. Bu kadar önemli bir yapı ustasının, mimarın, mühendisin, aynı zamanda bir şehircinin, bu kadar yapı yapmasının ardından ölümünden sonra, kendisiyle ilgili 200-300 sene boyunca, hakkında neredeyse hiç bilgi yer almadığını biliyoruz. Örneğin 17'nci yüzyılda Evliya Çelebi, ünlü Seyahatname'sinde 60 yerde Sinan'dan bahsediyor ama Sinan'dan kişi olarak bahsetmiyor. Kanuni Sultan Süleyman'ın baş mimarı olarak bahsediyor. 19'uncu yüzyıla kadar Sinan ile ilgili çalışmalar yapılmıyor" şeklinde konuştu.
Kaynak: MEHMET EFECAN HIDIROĞLU