Edirne’de ünlü tava ciğeri işletmecilerinden Aydın Doğan, kentteki tarihi konakların restorasyonu için Edirne Valiliği tarafından başlatılan projeye destek verdi.
Sabuni Mahallesi Sabuni Camii Sokak’ta bulunan 19’uncu yüzyıldan kalma birleşik yapıdaki ikili konağı 25 yıllığına “Aydın Butik Otel” olarak işletme karşılığında restorasyonunu yaptırmaya başlayan iş insanı Doğan, proje ile ilgili basın mensuplarına açıklama yaptı.
Projenin, Edirne Valisi Yunus Sezer’in desteği ile Çevre Vakfı tarafından yürütüldüğünü söyleyen Doğan; “Burada görmüş olduğunuz konak, Osmanlı döneminden bugüne kadar kendini koruyarak gelmiş ama artık ayakta duracak durumda değil. Burada görmüş olduğunuz konağımız iki konak. Biri Metin Bey'in konağı, biri Melahat hanımın konağıdır. Bunlar yapısal durumlarından dolayı, maddi imkansızlıklardan dolayı terk edilmiş. Çevre Vakfı'na devredilmiş. Çevre Vakfı da bize böyle bir teklifte bulundu. Biz de kabul ettik. Burada sanki dayatılıyormuş gibi bir ibare ve bakış sergileniyor. Dayatma diye bir şey yok. Biz gönüllü olarak böyle bir yapının içinde Aydın Ciğer Gıda Ürünleri olarak bizim de bir payımız, tuzumuz olsun istedik. Buradan 30 sene sonra geçerken, ‘Burası Aydın Tava Ciğer tarafından düzenlendi’ denmesi, bizim için onur kaynağı olacağı için böyle bir düşünce içerisinde burayı sahiplenme gibi oldu. Burayı yapacağız” ifadelerini kullandı.
Konakların yapım süresinin 18 ay olduğunu açıklayan Doğan; “18 aylık sürede tahmin ediyoruz ki 15 ayın sonunda burayı halka açmayı ve görsel olarak artık herkesin görebileceği bir boyuta getirmeyi düşünüyoruz. Her şey aslına uygun restore edilecek. Tarihi bina olduğu için biz parçaları sökerek gidiyoruz. Sökerek gittiğimiz için çok uzun sürüyor. İçerisinde ahşap oyma, tavan süsleme, kalem işçilikleri var. Bunlar hep Osmanlı dönemine ait ve o günün tarihi sanatını, kentsel ve toplumsal bütün figürleri ortaya koyan bir yapı durumu var. O dönemki ahşap oymalı kapılar var” dedi.
Doğan, 2 konakta 11 oda bulunduğunu belirterek; “O dönemdeki şartlar ve günümüzün koşulları, altta 2 sığınağımız var. Sığınaklarda o günün şartlarında yaşayan ev sahipleri kiler olarak kullanıyor. Bizi sığınak dediğimiz bodrum kat çok uğraştıracak. Çünkü ortada ne olduğunu görmediğimiz bir durum var. Hepsi zamanla örtülmüş, yıkılmış, tahribata uğramış. Onları eski haliyle bırakarak, özellikle temeli eski halinde bırakıp devam edeceğiz. İçeride o dönemin Osmanlı'ya ait hayat dedikleri, bizim Türkçe tabiriyle avlu ve bahçe var. Sofa dediğimiz girişler var. Anıtlar Kurulu’ndan onay geldiği için bu 2 konağı, tek konak haline getireceğiz” sözlerine yer verdi.
Konaklardaki 11 odanın hizmete gireceğini söyleyen Doğan; “Burayı butik otel olarak düşünüyoruz. Şehrin merkezinde olduğu için dinamik yapısını korumak için böyle bir hizmete sunacağız. 15 ay sonra birlikte göreceğiz. Çok başarılı bir çalışma olduğuna inanıyorum. 15 ay sonra kapılardan içeri girdiğimizde eski Osmanlı figürlerini, lale devrinden kalma tavan süslemelerini, kalem işçiliklerini ve kapılardaki oymaların hepsini tek tek göreceğiz” dedi.
Doğan, basın mensupları ile konağın bitmiş halini gösteren tasarımları da paylaşırken; “Biz bir tohum attık, inşallah 15 ay sonra yeşerecek. Çok güzel bir yapının ortaya çıkacağına inanıyorum. Aydın Ciğer Gıda Ürünleri olarak bu yapıyı Edirne’nin turizmine kazandırmaya çalışıyoruz. Edirne'miz, Osmanlı’ya 90 sene başkentlik yapmış bir şehir olarak görünüyor. Bu yapılanmanın içerisinde görmüş olduğunuz şu an saray restore ediliyor. Bütün duvarlar ve bütün özellikler ortaya çıkarılıyor. Mutfak ortaya çıkarıldı. Bunların hepsi projenin içinde tarihi müzeler haline gelecek. Komşu ülkeler Bulgaristan ve Yunanistan var. Bunlara Romanya da eklendi. Romanya da artık kimlikle giriş çıkış yapabiliyor. O yüzden yurt dışından ciddi bir turistimiz var. Kaldı ki biz yerli turistimize yetişemiyoruz. Yerli turistimiz de çok. En büyük sıkıntı, turistlerin bir gün gelip, alışverişini yapıp, geri dönmesidir. Neden olduğunu hep beraber çözmemiz lazım. Bulgaristan vatandaşı, Edirne’de 3 gün çok rahat kalıyor. Bizim Türk halkını da yerli turisti de bu şekilde Edirne'ye bağlayabiliriz. Pazar sabahı kahvaltılarını yaptırıp güzel bir şekilde uğurlayabiliriz. Turizme katkısı olacağını inanıyorum. Edirne zaten turizm şehri. Hiçbir sıkıntı yok. Şu an hep tarihi dokudan gidiyoruz. Edirne'nin müzeleri, sarayı, konakları var. Projeye girdiği zaman insanların sırf Kaleiçi evlerinde bir gecelik konaklama yapmak için bile gelebileceklerini düşünüyorum. Oradaki bütün işte sosyalleşmenin bence çok faydalı olacağını düşünüyorum. Bu konuyu bütün yatırımcıların yabana atmaması lazım. Edirne'ye destek çıkıp bu tür şeylere yatırımcı olmaya davet ediyorum” diye konuştu.
UĞUR AKAGÜNDÜZ
Kaynak: UĞUR AKAGÜNDÜZ