Edirne İl Genel Meclisi’nin bugün düzenlenen toplantısında Çevre ve Sağlık Komisyonu’nun Edirne’nin Lalapaşa ilçesine bağlı Vaysal köyünde yeni açılan taş ocağının çevreye verdiği olumsuzluklar hakkındaki raporu görüşüldü.
Komisyon Başkanı Serdar Çığla tarafından sunulan raporda, Vaysal köyü sınırları içinde kalan bölgede Cantaş İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi’nce taş ocağı üretimine başlandığı belirtilirken; projenin ÇED raporuna olumlu kararı verildiği ve projeye Sınırlı Sorumlu Vaysal Kalkınma Kooperatifi tarafından dava açılarak yürütmeyi durdurma kararı alındığı açıkladı.
Çığla, Cantaş İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi’nin aynı bölgede Edirne Valiliği’nce verilen, ‘ÇED raporu gerekli değildir’ kararı ile taş ocağı üretimine başladığını söyleyerek; “Üretim dinamitle patlatma ile yapılmaktadır. Vaysal Kalkınma Kooperatifi’nce İdare Mahkemesi’ne dava açılmıştır. Yeni açılan taş ocağı, doğa, bitki örtüsü, yeraltı suları, yaban hayvan hayatına, sahada yapılan çalışmalarda meşelik ormandan yüzlerce ağaç kesilerek ulaşım yolu açılmış kısmi düzenleme yapılsa da bitki örtüsü ve tarım ürünleri zarar görmüştür. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne yapılan şikayetlerle ölçüm cihazları konularak olumsuzluklar giderilmeye çalışılmıştır. Tüm bu çalışmaların üretime başlamadan önce yapılması görüşündeyiz” ifadelerini kullandı.
Bölge halkının tarım, hayvancılık, arıcılık ve orman ürünlerinden geçimini sağladığını belirten Çığla; “Saha geniş ruhsatlı ve önlemleri alınmış ocaktan taşın çıkarılması maliyetli olduğundan yeni açılan ocaktan patlatma yöntemi ile 20 metre derinlikte malzeme alınıp, sonra başka bir sahada taş ocağı açılması bölgeyi olumsuz etkilemektedir. Tabii ki taş ocaklarına ihtiyaç vardır. Taşın kullanılacak alanlara sağlanması için altyapısı ve çevresel, doğa, yaşam koşulları göz önünde bulundurularak uygun yerlerden ve gerekli ÇED olumlu raporları alınarak ihtiyacın karşılanması görüşündeyiz” dedi.
Çığla, taş ocaklarından çıkan malzemenin nakliyesini yapan araçların tonajlarının yüksek olması nedeniyle köy içi yolların ve köy ana yollarının bozulduğunu söyleyerek; “İl Özel İdaresi’ne mali külfet getirmektedir. Ayrıca halkın can ve mal güvenliği tehlike altındadır. Gerekli önlemlerin alınması görüşündeyiz. Ayrıca firmaların ruhsatları onaylanırken yeraltı ve yer üstü varlıkların zararları, ekosistemin bozulacağı, proje tanıtımı yapılarak mesleki ve teknik incelemeler yapılması, uzman raporları düzenleyerek, saha denetimleri yapılması, yöre halkı ve köy tüzel kişilerinin görüşleri alınarak, tüm olumsuzlukların giderilerek taş ocakları açılması ve ekonomiye katkı sağlanması görüşündeyiz. Firmalardan ruhsatlar verilirken, bozulan doğanın rehabilitasyonu yapılması için gerekli teminatlar alınıyor, fakat uzun yıllar sonra teminatlar yakılarak düzenleme yapılmıyor. Taş ocakları, maden ocakları ve kum ocakları gibi genelde düzenleme yapılan hiçbir alan yoktur. Bölgede açılacak taş ocaklarının sağlıklı olması için çevre mühendisliği, orman mühendisliği, ziraat mühendisliği, maden mühendisliği, hidrojeoloji mühendisliği, meteoroloji mühendisliği, biyoloji mühendisliği, jeoloji mühendisliği uzman görüşleri alınarak ve her maden ruhsatı verilirken Çevresel Etki Değerlendirilmesi (ÇED) kararının alınması, çevresel doğanın kaynaklarının korunması açısından gelecek nesillere yaşanabilir bir ülke ve örnek çalışmalar yapılarak, maden ocaklarının ekonomiye katkı sunulması görüşündeyiz” sözlerine yer verdi.
Çığla’nın sunumunun ardından komisyon raporu ile ilgili söz alan CHP Uzunköprü İl Genel Meclisi Üyesi ve CHP Grup Sözcüsü Mustafa Üstün, maden üretiminin tamamlanmasının ardından çıkarıldığı alanda rehabilite çalışmalarının yapılması gerektiğini söyleyerek; “Ama teminat değerlerinin yakılıp eski haline getirilmemesi büyük sorun. Bu coğrafya hepimizin. Sahip çıkmamız lazım. Madenlerle ilgili ciddi bir çalışma yapılması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Üstün’ün ardından komisyon raporu ile ilgili söz alan CHP Havsa İl Genel Meclisi Üyesi Tunay Aslan ise bölgede yaklaşık 2 bin adet ağacın kesildiğini açıklarken; “Burada ormanı da yok etmişler, zarar vermişler” ifadelerine yer verdi.
UĞUR AKAGÜNDÜZ
Kaynak: UĞUR AKAGÜNDÜZ