Hava Durumu

Av. Karakoç: “Sosyal Adaleti Savunmak Toplumsal Sorumluluktur”

Edirne Barosu Başkanı Av. Gökhan Karakoç, Dünya Sosyal Adalet Günü sebebiyle yaptığı açıklamada, sosyal adaletin her bireyin eşit haklarla, toplumda yer alabilmesi demek olduğunu belirterek; “Sosyal adaletin savunulması, sadece hukuki bir gereklilik değil, aynı zamanda bir toplumsal sorumluluktur” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 20.02.2025 12:05
Haber Güncellenme Tarihi: 20.02.2025 12:10
Kaynak: HİLAL PEKER
Av. Karakoç: “Sosyal Adaleti Savunmak Toplumsal Sorumluluktur”

Edirne Barosu Başkanı Av. Gökhan Karakoç, 20 Şubat Dünya Sosyal Adalet Günü nedeniyle www.batiekspres.com internet haber sitesine yaptığı açıklamada, sosyal adaletin toplumda her bireyin eşit haklara ve fırsatlara sahip olabilmesi anlamına geldiğini vurgulayarak sosyal adaletin sadece hukuki bir gereklilik olmadığını, aynı zamanda bir toplumsal sorumluluk olduğunu belirtti.

Karakoç, sosyal adaletin savunulmasının, toplumda eşitlik ve fırsat eşitliği sağlanarak, her bireyin adil bir şekilde yer alabilmesinin teminatı olduğunu söyledi. Bu anlamda sosyal adaletin, sadece yoksul ve dezavantajlı grupların korunmasıyla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda her bireyin insan haklarına saygı gösterilerek toplumda eşit fırsatlar elde edebilmesini sağladığını ifade etti.

Sosyal adaletin sağlanabilmesi için ayrımcılık, yoksulluk, eğitimde eşitsizlik gibi pek çok sorunun çözülmesi gerektiğini belirten Karakoç, bu sorumluluğun en önemli yükünün hukukçulara ve adalet sistemine düştüğünü belirterek her bireyin hakkını savunacaklarını söyledi.

“DAHA ADİL BİR TOPLUM İÇİN MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Karakoç, “Hukuk devletinde sosyal adalet olgusunun önemi çok büyüktür. Hukukun üstünlüğü, sadece bir ideoloji ya da teoriden ibaret değildir. Bu, bireylerin yaşamını doğrudan etkileyen, toplumsal düzenin ve bireysel özgürlüklerin teminatıdır. Ancak bu güvence, ancak sosyal adaletin her alanda sağlandığı bir toplumda mümkün olabilir.

Sosyal adalet, sadece yoksulun, mağdurun ya da dezavantajlı grupların korunması değil, aynı zamanda her bireyin eşit haklarla, eşit fırsatlarla toplumda yer alabilmesi demektir. Bir toplum ne kadar gelişmiş olursa olsun, eğer en temel insani haklar, eşitlik ve fırsat eşitliği sağlanamamışsa, o toplumun adalet duygusu ve huzuru ciddi şekilde zedelenir. İşte tam bu noktada biz avukatlar, barolar ve hukuk camiası olarak sorumluluğumuz çok büyüktür.

Hukukun adil uygulanabilmesi, yalnızca yasal çerçevelerin doğru oluşturulmasıyla değil, aynı zamanda bu yasaların toplumun tüm kesimlerine eşit şekilde ve adil olarak uygulanmasıyla mümkündür. Her bireyin güvencede olduğunu hissetmesi, sadece adaletin sağlanması anlamına gelmez, aynı zamanda toplumda güven duygusunun güçlenmesi anlamına gelir. Bir toplumda sosyal adaletin sağlanabilmesi için, her alanda ayrımcılık, yoksulluk, eğitimde eşitsizlik örneklerinde olduğu gibi pek çok benzeri sorunların çözülmesi gerekir. Bunun için de en önemli rol, biz hukukçulara ve adalet sistemine düşmektedir.

Bizler, barolar ve hukuk camiası olarak, sosyal adaletin sağlanması için var gücümüzle çalışmalı, mağdurun yanında olmalı, her bireyin hakkını savunmalı ve hukuk önünde eşitliği savunmalıyız. Unutmayalım ki, adaletin sağlanmadığı bir toplumda huzurdan, kalkınmadan ya da gerçek anlamda eşitlikten söz edilemez.

Sosyal adaletin savunulması, sadece hukuki bir gereklilik değil, aynı zamanda bir toplumsal sorumluluktur. Bu sorumluluğun bilincinde olarak, hep birlikte daha adil bir toplum için mücadelemize devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

HİLAL PEKER

Kaynak: HİLAL PEKER

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.