Edirneli iş insanı Mustafa Altunhan, Tunca Nehri ile Meriç Nehri’nin birleşim noktasında, Bülbül Adası mevkiinde bulunan arazisine sosyal tesis yapma isteğine, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından taşkın bölgesi olduğu gerekçesiyle izin verilmemesine sitem etti.
Karaağaç yolu üzerinde bir restoranda basın toplantısı düzenleyen Altunhan, taşkın bölgesi olması dolayısıyla kendisine izin vermeyen DSİ’nin kendi tesislerinin bulunduğunu belirtti.
Altunhan, tepkisini dile getirirken; “Karşımızda Bülbül Adası var. Daha önce de burada birkaç gün önce Balkan Şampiyonası, Avrupa Şampiyonası, kürek yarışları oldu. Ben de Yunanistan'dan kalkıp geldim, seyrettim ve çok hoşuma gitti. Meriç nehrimiz bir değer kazandı. Edirne'nin çok büyük bir yarası Bülbül Adası. Orada insanlar bir şeyler yapmak istiyorlar. Maalesef önüne set çekiyorlar. Bu seti de en güzel Devlet Su İşleri çekiyor. Devlet Su İşleri'nin işi hep set çekmektir. Benim de orada yatırımım vardı. Bir şeyler yapmak istedim. Yatırım yapan insanlar da oldu. Milyonlarca lira para harcadılar. Bütün herkesi suçlamak istemiyorum. Daha önce benim şirketim Devlet Su İşleri'ne bir başvuruda bulunuyor. Onlar bir yetki almışlar elinde küçücük bir yetki ama insanları istedikleri gibi oynatıyorlar. İstediklerine izin veriyorlar, istemediklerine izin vermiyorlar. Kim onların değirmenine su taşıyorsa, işini hallediyor. Karşı tarafta ilk önce en büyük suçu işleyenler kendisidir. Devlet Su İşleri’nin en baş köşede yatmalı, kalmalı, yemeli, içmeli tesisleri var. Çok güzel tesisleri var. Nehrin kenarını öyle bir kaplamışlar ki şimdi onlar yapınca yan tarafında askeriye, yan tarafında öğretmenler, yan tarafında polis var. Madem bu bölge tehlikeli bölge, taşkın bölgesi, bizim en önem verdiğimiz askerimizin, polisimizin, öğretmenimizin ne işi var orada? Oralarda olmaması lazım. İlk önce Devlet Su İşleri kendisi terk etmesi lazım burayı. Sen kendi tesislerini ilk önce kaldıracaksın ki ondan sonra insanlara izin vermeyeceksin. Burada hâkimin, savcının bir adliye lokali niye yok? Demek ki adil olmadığı için öyle bir teşebbüste bulunmamışlar, bir şey yapmamışlar. Yani kanunen yasak olduğu için. Onlar böyle bir şey yapmamış ama diğer bütün kurumlar burada istediğini yapıyorlar. Kim olursa olsun. Buraya bu santral, baraj yapılamaz. Nasıl müsaade ettiniz? Onlara müsaade ettiniz de buradaki insanları niye mağdur ediyorsunuz? Madem böyle izne izin vermiyorsun, köprüyü yapmaya bile izin vermeyeceksin” ifadelerini kullandı.
Arazisinin, günübirlik tesis alanı olarak belediyeden imarı olduğunu söyleyen Altunhan; “Kendilerinin elindeki yetkiyi, istediklerine kullandırıyorlar, istemediklerine kullandırmıyorlar. Avrupa'nın değil, dünyanın en güzel şehirleri hep nehir kenarlarında, deniz kenarlarında. Budapeşte’ye, Üsküp'e, Paris'e bakın. En güzel alanları, en güzel yerleşim alanları hepsi su kenarında. Ama bizim su kenarımızda ya 500 metre ya 600 metre bir yer kullanıyor. İnsanlar geldiği zaman köprünün üzerinden fotoğraf çekiyorlar, nehri köprüden görüyorlar” diye konuştu.
Bülbül adasında isminin yaşayacağı, insanların rahatça gidebileceği bir tesis yapma niyeti olduğunu ama bundan vazgeçtiğini belirten Altunhan; “Ben sadece ismim burada yaşasın diye içinde tiyatro da olan, insanların rahatça gelip gezeceği bir şey yapma planım vardı. Ama artık buraya bir şey yapma gibi bir niyetim yok. Oradan vazgeçtim. Ben vazgeçtim ama buraya yönetici diye gelenler Edirne’ye ihanet etmesin. Şimdiden sonra Edirne’ye kim ihanet ediyorsa dilimin döndüğü kadar bunları anlatacağım” ifadelerini kullandı.
ŞENER ŞENTÜRK
Kaynak: ŞENER ŞENTÜRK