‘16 kez eğitim sistemi değişti, şimdi 17'ncisini getiriyorsunuz’ diyen Yontar, “Olan gençlerimize oluyor, onların geleceğini çaldınız, umutlarını kararttınız, öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin hayatlarıyla oynuyorsunuz. İçinde "öğretmen" tanımı olmayan Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nuzu önümüze getirerek bu yetmezmiş gibi bir de içine eğitim akademisini sıkıştırdınız.
Eğitim fakültelerinden mezun olanlar, fen edebiyat, ilahiyat, güzel sanatlar, teknik eğitim fakültelerinden mezun olanlar formasyon aldıktan sonra KPSS puanlarıyla atanabilir aday öğretmenlerdir. Şimdi, siz bu yeni kanunla bu aday öğretmenleri yok sayıyor, onlara öğretmen adayı olduklarını söyleyerek eğitim akademisine yönlendiriyorsunuz yani mülakatı yazılı hâle getiriyorsunuz.
Yok saydığınız yeni öğretmenlerimizin bir de ailelerini düşünün. Ne kadar zorluklar içinde çocuklarını okutmaktalar. 15 Temmuz 2016 öncesi ağlayarak Türkiye'ye gelmesini istediğiniz dershaneler sahibi, "Hocamız" dediğiniz 15 Temmuz terör saldırılarından sonra da terör örgütü ilan ettiğiniz Fetullah Gülen'in eğitim sistemini bire bir taklit ediyorsunuz.” dedi.
"ÇEDES" adı altında, "STK" diye tariflediğiniz, dinî kuruluşlarla olan protokolleri reddediyoruz diyen YONTAR, “Maneviyatı öğrenmek ve öğretmek ailelerle başlar. Maneviyatı öğrenmek ve öğretmek, Akademide bir kadrolaşma hareketi oluşturacak, dolayısıyla Cumhur İttifakı'na yakın olmayan öğretmenler ayıklanmaya tabi tutulacaktır. Öğretmenlik mesleği icra edilirken "başarılı" "başarısız öğretmen" olarak ayırt edilecek ve akademiye alınacak, bu da eğitimciler üzerinde mobbing oluşturacaktır.
Bu teklif, cumhuriyetçi, halkçı, aydın öğretmenleri tasfiye etmek ve kontrol etmek için hazırlanmıştır; yasama yetkisi vekillerin sorumluluk alanıyken vekiller tarafından hazırlanmamış ve Yusuf Tekin'in de itiraf ettiği gibi, Bakanlık koridorlarında hazırlanmıştır. Bu da Anayasa'ya ve Meclisin ruhuna aykırıdır.” diye konuştu.
HABER MERKEZİ