CHP Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı’yı makamında ziyaret etti. Yazgan, kuraklık başta olmak üzere çiftçinin sorunlarının ulusal bir sorun olduğunu ve hükümetin acil olarak bilim adamlarını sahaya çıkarması gerektiğini söyledi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı’yı makamında ziyaret etti.
Yazgan, ziyarette yaptığı açıklamada hükümetin acil olarak bilim adamlarını sahaya çıkarması gerektiğini söyledi. Kuraklık başta olmak üzere çiftçinin birçok sorunu olduğunu, bu sorunlarla baş etmekte zorlanan çiftçinin, üretmekten vazgeçmesinin ulusal bir sorun olduğunu belirten Yazgan; “Biz sahada çiftçilerimizle, ziraat odamızla ve konunun paydaşlarıyla yapmış olduğumuz görüşmelerde, çiftçinin zaten mutsuzluğuna bire bir şahidiz. Çiftçi yeri geliyor, tarlasını biçmeyi bırak, ürünü üzerinde bırakmaktan söz ediyor. O derece kuraklık ve ürünün yanmasıyla ilgili sorunlar var. Fiyat konusunda zaten maliyet analizleri, fiyatın yeterli olmadığını gösteriyor. Bir de bunun dışında rekolte de çok düşük olduğu için zaten eldeki fiyatlar hiçbir şekilde çiftçiyi kurtarmıyor, masrafı kurtarmıyor. Bir an evvel bununla ilgili bir plan yapılıp acilen devlet desteklerini artırarak, bu kuraklıkla ilgili alan bazlı desteklerin oluşturulması gerekiyor. Kilo bazında değil; alan bazlı. Yani kuraklık yaşayan her dönüme bir bedel belirlenerek çiftçinin ayakta kalmasına bir nebze olsun yardımcı olmak gerekiyor. İkincisi; bu sorun devam edecek. Yani bu sorun üç günlük bir değil. Bugün çiftçiyi kurtaralım ama yarın da devam edecek. Çiftçinin üretmeye devam etmesi lazım. Ulusal bir sorun bu. Yarın üretecek adam bulamazsak tüketemeyeceğimiz anlamına gelir. Ülkemizin dışa bağımlı, farklı ülkelere bağımlılığı noktasında da inanılmaz yara alırız. O yüzden bir an evvel hükümetin ve devletin sahaya inip bilim adamlarını bu konuyla ilgili görevlendirmesi lazım. Bilim adamlarını sahaya çıkarması lazım. Ne zaman üreteceğiz? Ne üreteceğiz? Ne şekilde üreteceğimiz konusunda bir planlama gerekiyor. Ziraat Odası Başkanımızla da konuşuyoruz, tartışıyoruz. Nasıl çiftçiyi daha fazla iyi noktaya getirebiliriz? Nasıl onları rahat ettirebiliriz diye ama açıkçası önümüzde bir karanlık yol var gibi gözüküyor” dedi.
“DEVLET SÜBVANSİYON OLUŞTURSUN”
Çiftçiye destek anlamında devletin sübvansiyon oluşturması gerektiğini ve Tarım Kanunu’nda bulunan, ‘Gayrisafi Milli Hasıla’nın en az yüzde 1’inin çiftçiye verilmesi’ maddesinin uygulanması gerektiğini söyleyen Yazgan; “Bu yolda devlet desteği olmadan kesinlikle bir şey olmaz ve bu, siyaset üstü bir konudur. Bu noktada tasarruf olmaz, olamaz. Bu noktada şöyle olabilir; ürün pahalı olmasın, vatandaş ucuza yesin, devlet sübvansiyon oluştursun, çiftçiyi desteklesin, ürün maliyeti sofraya yansımasın. Bu noktada bizim beklentimiz budur. Çünkü bu insanlar ne kadar üreticiyse, aynı zamanda tüketici de. Toplumun çoğunluğu tüketici. Fiyatın olmadık şekilde artmasının toplumun tüketicilerine de olumsuz yansıyacağını biliyoruz. O yüzden bir an evvel Tarım Kanunu'ndaki 21/B maddesi uyarınca Türkiye Cumhuriyeti'nin Gayrisafi Milli Hasılası’nın en az yüzde 1’inin çiftçiye destek dağıtılmasını, kanunun uygulanmasını istiyoruz. Zaten hükümet bunu uygularsa ki bugüne kadar uygulamadı, bütün sorunları ortadan kalkacak. Üretim de devam edecektir. Ama böyle giderse maalesef ki ülkenin tarım politikasındaki en önemli üretilen maddelerden olan bizim Edirne'mizde üretilen pirinç, ayçiçeği ve buğday noktasında üretici sürekli zarar etti ve sürekli bununla ilgili zarar etmeye devam edeceğini öngördüğü için belki de üretmeyi bırakacak. Üretmeyi bıraktığı için de bu da topyekün bir yıkıma sebep olacak” diye konuştu.
ŞENER ŞENTÜRK