ÜNİVERSİTEDE FİLİSTİN’E SESSİZ DESTEK

Trakya Üniversitesi öğrencilerinden Filistin’de devam eden savaşla ilgili sessiz yürüyüş. Bolca Ana Yemekhanesinde toplanan öğrenciler sessizce rektörlüğe yürüdü. Öğrencilere Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu da destek verdi.

Haber Giriş Tarihi: 24.10.2023 15:45
Haber Güncellenme Tarihi: 24.10.2023 15:45
https://batiekspres.com/

Trakya Üniversitesi öğrencilerinden Filistin’de devam eden savaşla ilgili sessiz yürüyüş. Bolca Ana yemekhanesi önünde toplanan öğrenciler, sessiz bir şekilde rektörlük binasına yürüdü. Öğrencilerin rektörlüğe gelmesiyle Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu da aşağıya inerek öğrencileri karşıladı ve destek verdi.

REKTÖR DE DESTEK VERDİ

Rektör Tabakoğlu burada yaptığı açıklamada, Filistin’de yaşananlarla ilgili sessiz kalamayacaklarını söyleyerek öğrencilere desteğini açıkladı. Rektör Tabakoğlu; “Trakya üniversitesi olarak bu katliamı kabul etmiyoruz. Çok acı günler geçiriyoruz. Küvözlerde nefes alamayan, üzerine bombalar atılan çocuklarla biz de ölüyoruz. Bu vahşeti şiddetle kınıyoruz” dedi.

Yürüyüşü gerçekleştiren öğrenciler adına açıklama yapan Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi 4’üncü sınıf öğrencisi İbrahim Çetindağ savaşta ölen bebeklerin isimlerini parçalanan vücutlarından tespit edebilmek için ellerine yazıldığını söyleyerek “İsrail Devleti’nin 75 yıldır, sistematik şekilde sivil Filistin halkına karşı ağır silahlı güç kullanarak uyguladığı saldırıların zirveye ulaştığı gün! 141 yıldır sağlık hizmeti veren El-Ehli Baptist Hastanesi’nin tüm dünyanın gözleri önünde yerle bir edildiği; daha bir gün önce bahçesinde oyunlar oynayan çocukların da dahil olduğu 500’den fazla kişinin bu enkazın altında kaldığı gün! Kimliğinin tespit edilebilmesi için avuçlarına isimleri yazılanlar gibi nice masum meleklerin kurban edildiği, tüm bu olaylara sessiz kalanların bir kez daha vicdanını toprağa gömdüğü günlerden bir gün. Lakin o gün, İsrail’in hukuksuz ve insanlık dışı saldırılar gerçekleştirdiği ilk gün değildi. Öncesinde de hafızamıza kazınmış olanları unutmadık, unutmayacağız. Mümkün olmadığını bildikleri halde, sadece 24 saatte bölgenin boşaltılmasını isteyip boşaltmaya çalışan sivillerin konvoyunu yoldayken vuranları; öz vatanında evleri başına yıkılarak yurdundan edilenleri unutmayacağız. Yasaklı fosfor bombaları ile her nefeste ciğerleri yakılarak boğulan, başına dayanan namluya karşın nefsi müdafaa için tek silahı yerdeki taş olan masumları unutmayacağız. Sokaklarda gülüşerek oyunlar oynaması gerekirken çocuk yaşta hapishanelere esir alınan, uyuyup da büyüyeceği yatağından bombardıman sesleriyle sıçrayarak uyanan çocukları… Görevi can kurtarmakken can veren, beyaz önlüğü kefeni olan doktorları unutmayacağız. Kuvözlerde makinelere bağlı olarak yaşama zar zor tutunurken kesilen elektrik yüzünden hayata gözlerini açar açmaz tekrar yuman yavruları. Yavrusundan geriye kalanları sokak sokak arayan babaları, kucağında çocuğuyla feryat eden anaları. Unutmayacağız. Biz, dünya ve tarih unutmayacak. Nesilden nesile aktarılacak o kara sayfalarda İsrail Devleti’nin imzası kalacak. İşte bizler bu kara sayfaları beyaz satırlarla dolduracak yegâne kişileriz, masumların canı için yan yana harfler gibi dizilmişiz. Sesini duyuramayanların sesi olmak; din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin tüm dünya insanları olarak asli görevimiz. Yaşananlar karşısında sessiz kalmayı insan onuru ve vicdanına aykırı bulan bizler, Trakya Üniversitesi öğrencileri, vazifemizi gerçekleştirmek adına bugün burada hep beraberiz. Uluslararası hukuku ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni hiçe sayan, yasaklı silahlar kullanıp elektrik, su ve besin kaynaklarını keserek Filistin halkını yıllardır süre geldiği gibi bir açık hava hapishanesi olarak anılan Gazze’de açlığa, sefalete ve ölüme mahkûm eden İsrail’i şiddetle kınıyoruz. Çünkü bizler biliyoruz; sesimiz gökleri titretmedikçe, tarafsızlığını kaybetmiş medyanın çarpıtılmış haberlerine maruz kalanlar uyanmadıkça bu zulüm ve insanlık dramı asla son bulmayacak. Kadın, erkek, çocuk, yaşlı demeden masumların canını alan bu şiddet, küçücük meleklerin kanatlarını koparmaktan çekinmeyen bu hudutsuz saldırılar, hiç bitmeyecek. İşte tam da bu yüzden masumlar ve mazlumlar için buradayız, ayaktayız. Son sözümüz olarak hayatını kaybeden tüm masumlara Allah’tan rahmet ve yaralılara acil şifalar diliyor, bu zulme gözünü kapatanların vicdanının yeniden dirilmesini temenni ediyoruz” ifadelerini kullandı.

ŞENER ŞENTÜRK