TÜ Mimarlık Fakültesi’nden 2 Sergi Birden

TÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü tarafından “Edirne’de Osmanlı Dönemi Yapıları” konulu poster ve “Antik Çağ Konutları” maket sergileri açıldı. Edirne’deki Osmanlı dönemi yapılarından olan Eski Cami’den Bedesten’e kadar birçok tarihi yapı ile antik çağ uygarlıklarının barınma ihtiyacını karşılayan barınak ve evlerin maketlerinin bulunduğu sergilerde öğrenciler deneyimleyerek öğrendikleri eserleri sergilediler.

Haber Giriş Tarihi: 20.01.2025 17:55
Haber Güncellenme Tarihi: 20.01.2025 17:55

Trakya Üniversitesi (TÜ) Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü tarafından “Edirne’de Osmanlı Dönemi Yapıları” konulu poster ve “Antik Çağ Konutları” maket sergilerinin açılışı gerçekleştirildi.

“Antik Çağ Konutları” maket sergisi koordinatörlüğünü Mimarlık Tarihi Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Esin Benian, “Edirne’de Osmanlı Dönemi Yapıları” konulu poster sergisinin koordinatörlüklerini ise Mimarlık Tarihi Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Arif Mısırlı ve Mimarlık Tarihi Anabilim Dalı Arş. Gör. Dr. Aslı Zencirkıran yaptı.

“ÖĞRENCİLERİN YAPARAK ÖĞRENMELERİNİ İSTEDİK”

Dr. Öğr. Üyesi Esin Benian, Mimarlık Tarihi dersinde öğrencilere her dönemde bir dönem ödevi verdiklerini belirterek; “Mimarlık Tarihi 1 dersindeki konumuz, antik dönem mimarlığıydı. İnsanın temel ihtiyaçlarından birisi barınmadır. Dolayısıyla biz de insanoğlunun mağaralardan çıkıp, ilk barınakları inşa edip, süreç içerisinde günümüz yaşam koşullarına nasıl ulaştığını ele alırken; konutun antik dönemdeki üretiminin üzerine yoğunlaşmak istedik. Bunu da yaparak öğrenmelerini istedik” ifadelerini kullandı.

İLK BARINAKLARDAN ÇATALHÖYÜK EVLERİNE KADAR ÖRNEKLER VAR

Öğrencilerin, her uygarlığın kendine özgü ürettiği konut örneklerini maketler üzerinde deneyimlediklerini söyleyen Benian; “Sonuçta ortaya güzel ürünler çıktı. Örneğin; ilk barınaklar, yuvarlak planlılardan yola çıktılar. Bir dönem göl üstü evler yapılmış. İnsanlar, hayvanlardan ve düşmanlarından korunmak için göl üstünde barınaklar yapmış. Onları ele alanlarımız oldu. Hendek ev tipi dediğimiz çatıdan girilenler var. Anadolu’daki Çatalhöyük evleri üzerinde çalışan öğrencilerimiz var. Mısır mimarisinin orta ve yeni krallık döneminden maketler yaptılar. Mezopotamya’dan örnekler var. Antik Yunan’dan avlulu evler, 2 katlı evler var. Bunların kendi içerisindeki gelişimi ele alan öğrencilerimiz oldu. Miken uyarlığından bir örnek var. O dönemki medeniyetlerin birbirleriyle ilişkilerini, birbirlerinden nasıl etkilendiklerini daha net görebildiler” dedi.

“EDİRNE’DEKİ OSMANLI DÖNEMİ YAPILARINI KONU OLARAK VERDİK”

Doç. Dr. Arif Mısırlı, Arş. Gör. Dr. Aslı Zencirkıran ile birlikte Mimarlık Tarihi 3 dersini yürüttüklerini belirterek; “Dersin içeriği Türk-İslam mimarisi. Anlatmaya Orta Asya’dan başlıyoruz, Batı’ya doğru gelerek Büyük Selçuklular, beylikler, Anadolu Selçukluları, ikinci beylikler ve Osmanlı ile dersi tamamlıyoruz. Osmanlı, bizim dersimizin asıl konusunu oluşturuyor. Çünkü 7 hafta boyunca Osmanlı mimarisi anlatıyoruz. Ödev konumuzun seçimi de dolayısıyla bu oldu. Kentimiz, erken Osmanlı döneminin en önemli kentlerinden bir tanesidir. Klasik dönemin şaheseri de burada ama Edirne asıl erken Osmanlı dönemi karakteri gösteriyor. Dolayısıyla da Edirne’deki Osmanlı dönemi yapılarını, öğrencilerimize konu olarak verdik” sözlerine yer verdi.

“YAPILARI DENEYİMLEMELERİNİ İSTEDİK”

Sergideki yapılara dikkat çeken Mısırlı; “Tek kubbeli camilerden bedestenlere, kervansaraylardan arastalara, hamamlara kadar farklı işlevlere hizmet eden yapılar oluşturduk. Öğrencilerimize bunları dağıttık. O yapılarla ilgili bizlere sunum hazırlamalarını istedik. Bu posterleri oluştururken de o mekanları deneyimleyebilmelerini amaçladık. O yüzden posterleri biraz daha maketvari teknikle oluşturmalarını istedik. Yerine gidip yapıyı deneyimlemelerini, ölçü almalarını, yapı malzemelerini ve yapım tekniklerini okuyabilmelerini istedik. Bu nedenle de yapının planını, bazen tamamen cephesini, bazen kısmi cephesini maket tekniğiyle oluşturmalarını, hatta sonrasında detay bilgileri bizlere vermelerini istedik. Kısa metinlerle birlikte görsel hafızaya da hizmet edecek üç boyutlu etki oluşturmalarını bekledik. Ona göre de posterleri oluşturdular” dedi.

UĞUR AKAGÜNDÜZ