TTB’den Maymun Çiçeği Salgın Bildirisi

Edirne Tabipler Odası, TTB’nin hazırladığı ve eski adıyla maymun çiçeği olarak bilinen Mpox hastalığıyla ilgili basın ve kamuoyuyla paylaştı.

Haber Giriş Tarihi: 20.08.2024 13:23
Haber Güncellenme Tarihi: 20.08.2024 13:23

Bütün dünyanın konuştuğu “Maymun Çiçeği” salgınıyla ilgili Türk Tabipler Birliği (TTB), vatandaşı bilgilendirmeye yönelik bir bildiri hazırladı. TTB’nin bu bildirisini dün Edirne Tabipler Odası basın ve kamuoyuyla paylaştı.

“Neler Oluyor?” sorusuyla başlayan bildiride şu görüşlere yer verildi:

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 14 Ağustos 2024 tarihi itibariyle Mpox (eski adıyla maymun

çiçeği) salgınını uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu (public health

emergency of international concern-PHEIC) olarak ilan etti. Bu ilanın esas amacı ülkeleri

tanı, surveyans (takip), bağışıklama ve tedavi açısından gerekli önlemleri almaları, bunlar

için kaynak ayırmaları konusunda uyarmak ve böylece salgının kontrol altına alınmasını

sağlamaktır. DSÖ tarafından yapılan açıklamada; sadece Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde

2024 yılı içinde görülen olgu sayısının 15 bin 600, ölen hasta sayısının 537 olduğu bildirildi

Bu açıklamadan bir gün önce kıtasal düzeyde ilan edilen uluslararası öneme sahip bir

halk sağlığı acil durumu yeni açıklamayla “küresel” düzeye yükseltildi.

Daha önceki salgından etkilenmemiş Burundi, Kenya, Ruanda ve Uganda gibi en az 13 Afrika

ülkesinde Mpox salgınları bildirilmiştir. Olguların çoğu Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde

görülmüştür. Kıta genelinde şüpheli olgu sayısı hızla artmakta olup; 2022'deki 7.146 olgu ve

2023’te 14.957 olgu saptanmışken, 2024 yılı ağustos ayı itibariyle olgu sayısının 17 bine

ulaştığı aktarılmıştır. Afrika’da tanı testlerinin kısıtlılığı, tıbbi izlemlerin yetersizliği göz

önünde bulundurulduğunda bu sayıların buzdağının sadece görünen kısmı olduğu

vurgulanmaktadır.

DSÖ’nün 12 Ağustos 2024 tarihinde Mpox’a ilişkin yayımladığı güncel durum raporunda 1

Ocak 2022 ve 30 Haziran 2024 tarihleri arasında 116 ülkede yaklaşık 100 bin (99 bin 176)

olgunun ve 208 ölümün görüldüğü belirtilmiştir. Olguların %96’sı Demokratik Kongo

Cumhuriyeti’nde görülmektedir (3). Durum raporlarında laboratuvarda tanı testleri ile

doğrulanmış olguların bildirildiği, mevcut olgu sayılarının tamamını yansıtmayacağı

vurgulanmaktadır.

Sağlık Bakanlığı tarafından ülkemizdeki olgu sayısı hakkında bilgi verilmemiştir. Amerikan

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) verilerine göre, ülkemizde 2022’den bu yana

12 olgu tanımlanmıştır.

2022 yılında başlayan salgın, virüsün “clade 2b” olarak tanımlanan alt tipi ile yayılmışken,

2023 yılı Eylül ayından itibaren daha ağır seyirli olan “clade 1” alt tipinin arttığı

kaydedilmiştir (4). Etkili bir tedavisi olmayan Mpox hastalığından korunmak için gereken

aşıların temini konusunda, Afrika’da yaşanan sıkıntılar nedeniyle hastalığın hızla yayılmaya

devam edilmesinden endişe edilmektedir. Milyon dozlarla ifade edilen aşı gereksinimine

karşın Afrika’da halen bir aşılama programı başlatılamamıştır. Aşının mevcut olduğu

ülkelerden Afrika’ya aşı ulaştırılması ve Mpox aşısının risk altındaki kişilere uygulanabilmesi

için hazırlıkların yürütüldüğü bildirilmektedir.

NEREDEN ÇIKTI?

Mpox hastalığı, ilk olarak maymunlarda 1958’de saptanmış ve cilt bulguları çiçek hastalığına

benzediğinden “maymun çiçeği” olarak adlandırılmıştır. İnsanlarda ilk olgu 1970 yılında

Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde (Eski adı Zaire) görülmüştür.

DSÖ, 2022 yılında bu hastalığın küresel yayılımı sırasında, toplumdaki damgalanmayı ve

ayrımcılığı azaltmak için yeni bir isimlendirme ihtiyacı duymuştur. "Mpox" ismi ile hastalığın

ciddiyetine ve küresel sağlık riskine vurgu yaparken, aynı zamanda hastalıkla ilgili yanlış

anlaşılmaların önüne geçilmesi amaçlanmıştır.

Mpox virüsü, çiçek virüsüne akraba bir DNA virüsüdür. Virüs, çiçek hastalığına benzeyen

ancak daha hafif seyirli bir enfeksiyona neden olmaktadır. Orta ve Batı Afrika’da iki farklı

genetik alt tipin hastalık yaptığı bilinmektedir. Batı Afrika alt tipi (clade 2), Orta Afrika

(Kongo Havzası) alt tipine (clade 1) oranla daha hafif seyirli hastalık yapmaktadır. 2022'de

dünya genelinde büyük bir salgına yol açan alt tip 2’dir. 2024 yılında sayısı hızla artan

olgularda ise alt tip 1b saptanmaktadır. Afrika’da halen 1, 1b ve 2b alt tipleri ile yayılım devam

etmektedir. Acil durum ilanının nedeni olan alt tip 1b ile gelişen bir vaka henüz Afrika

dışından bildirilmedi. Ancak tanı güçlüğü ve farkındalık eksikliği nedeniyle bu alt tipin

dünyaya yayılmış olabileceği düşünülüyor.

NASIL BULAŞIR?

Adında “maymun” geçmekle birlikte maymunlardan daha çok sincap, sıçan, fare gibi

kemirgenlerde bulunan ve onlardan insana geçen bir hastalıktır. Günümüzdeki görülen

salgınlardaki bulaşma yolu insandan insanadır.

Yakın fiziksel temas: Mpox, enfekte bir kişiyle doğrudan cilt teması yoluyla yayılabilir.

Özellikle enfekte kişinin deri lezyonları, ciltteki yaralar veya kabuklar ile temas risklidir.

Mpox ayrıca enfekte bir kişinin vücut sıvılarıyla temas yoluyla da bulaşabilir.

Solunum yoluyla bulaşma: Uzun süreli yüz yüze temas esnasında, enfekte bir kişinin

solunum salgıları (örneğin öksürük veya hapşırık yoluyla yayılan damlacıklar) yoluyla da

bulaşma riski vardır. Ancak, bu yol genellikle daha uzun süreli ve yakın temas gerektirir.

Kontamine yüzeyler: Mpox virüsü, enfekte kişinin dokunduğu veya vücut sıvılarının

bulaştığı yüzeylere temas yoluyla da bulaşabilir. Bu tür yüzeylerle temas ettikten sonra ellerin

yıkanmadan yüze, ağza, buruna veya göze temas ettirilmesi virüsün bulaşmasına neden

olabilir.

Anneden bebeğe: Mpox virüsü, enfekte bir anneden doğum sırasında bebeğe geçebilir.

Ayrıca, hamilelik sırasında plasenta yoluyla da bebeğe bulaşma riski vardır.

Cinsel temas: Mpox, cinsel temas sırasında da bulaşabilir. Cinsel ilişki esnasında vücut

sıvılarının ve cilt lezyonlarının teması, virüsün bulaşma riskini artırır.

Hastalığın Belirti ve Bulguları Nelerdir?

Mpox hastalığı, ateş, baş ağrısı, yorgunluk, yaygın vücut ağrıları, lenf bezlerinde şişlik ve cilt

lezyonlarına (döküntülere) neden olur. Yakınmalar, virüs ile temas ettikten sonra ortalama 1-

2 hafta (5-21 gün) sonra ortaya çıkar.

Hastalığın ilk 5 gününde ateş, şiddetli baş ağrısı, lenf bezlerinde şişme, sırt ağrısı ve aşırı

halsizlik görülür. Bu belirti ve bulguların çoğu birçok hastalıkta görülebilir ancak lenf bezi

şişliğinin olması özellikle çiçek, su çiçeği ve kızamıktan ayırmada önemlidir.

Ciltteki döküntüler, ateş başladıktan sonra 1-3 gün içinde ortaya çıkar; gövdeden çok yüzde,

kollarda ve bacaklarda görülür. Avuç içi ve ayak tabaklarında, ağız içinde, genital bölgede ve

gözlerde lezyon saptanabilir. Lezyon sayısı değişkendir; az sayıda veya çok fazla sayıda

olabilir. Lezyonlar, düz bir kızarıklık şeklinde başlayıp (makül), deriden kabarık hale gelir

(papül); ardından içleri berrak sıvı ile dolarak “vezikül” görünümü alırlar. Veziküllerin

içindeki berrak sıvı sarımsı renkte bir sıvıya döner ve “püstüller” oluşur. Püstüller, kabuk

bağlar ve kabukların düşmesiyle lezyonlar ortadan kalkar. Bu süreç, genellikle 2-4 hafta sürer

ve kendiliğinden iyileşir. Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde hastalık ağır seyredebilir

HASTALIĞIN TANISI NASIL KONUR?

Hastalığın tanınabilmesi için öncelikle akla gelmesi önemlidir. Hastalık belirtileri gösteren

kişilerin son bir ay içinde riskli bölgelere seyahat edip etmedikleri ya da benzer belirtileri olan

birileri ile yakın temasları olup olmadığı sorgulanmalıdır. Mpox hastalığından şüphe edildiği

durumlarda lezyonlardan uygun şekilde elde edilmiş ve gerekli güvenlik önlemleri alınarak

paketlenmiş örneklerin ilgili laboratuvara gönderilmesi gereklidir. Tahmin edileceği gibi bu

test, rutin laboratuvarlarda yapılamaz ancak gerekli malzemenin, personelin olduğu

biyogüvenlik düzeyi 2 laboratuvarlarda yapılabilir. Günümüzde tanı, PCR (polimeraz zincir

reaksiyonu) ile virüse ait DNA’nın örneklerde gösterilmesine dayanmaktadır.

Mpox hastalığının tanısını kan örneklerinden koymak çok olanaklı değildir. Virüs, kanda çok

kısa süre kaldığından PCR ile saptamak genellikle mümkün olmaz. Antijen ve antikor testleri

de daha önce uygulanan çiçek aşısı vb. nedenlerle her zaman doğru sonuç vermez (6).

TEDAVİSİ VE AŞISI VAR MIDIR?

Mpox hastalığı için yaygın kullanılan bir ilaç yoktur. Şimdiye kadar görülen olgular, sidofovir,

brinsidofovir, tekovirimat (ST-246) isimli antiviral ilaçlar ve çiçek immünoglobulini

uygulanarak kontrol altına alınmıştır. Tekovirimat isimli ilaç, hayvan ve insan

çalışmalarından sonra 2022’de Avrupa İlaç Ajansı (EMA-European Medicine Agency) ve

ABD FDA tarafından onaylanmıştır ancak dünyada yaygın olarak bulunmamaktadır.

ABD’de Mpox hastalığı için kullanılmak üzere 2019 yılında FDA tarafından onaylanmış

JYNNEOSTM (Imvamune ve Imvanex adları ile de bilinmektedir) isimli aşı bulunmaktadır. Bu

zayıflatılmış (atenüe) aşı, çiçek ve Mpox hastalığına karşı etkili olup içinde Modifiye Vaccinia

Virus Ankara suşu bulunmaktadır. Bu suş, Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü Aşı

Laboratuvarları’nda, büyük olasılıkla at çiçeği virüsünün seri pasajlarıyla çiçek aşısı suşu

olarak geliştirilmiş Vaccinia Ankara suşunun, daha sonra Münih Üniversitesi’ndeki

araştırıcılar tarafından daha güvenilir bir aşı sağlamak amacıyla tavuk fibroblast doku kültürlerinde yeniden seri pasajlanmasıyla elde edilmiştir. Laboratuvarda bu tür virüslerle

çalışanlara ve salgın durumunda temas edenlerde kullanılmak üzere kısıtlı sayıda mevcut

olduğu bilinmektedir. Aşı temastan sonra da uygulanabilmektedir.

HABER MERKEZİ