Trakya Üniversitesi Şehit Ressam Hasan Rıza Güzel Sanatlar Meslek Yüksekokulu Mimari Dekoratif Sanatlar Programı’ndaki bir öğrencinin ödevini, kampüsteki keçiler yedi. Olayın üzerine okulda eğitim gören öğrenciler, kampüsteki birçok olumsuzluktan dert yandı.
Trakya Üniversitesi’nin Şehit Ressam Hasan Rıza Güzel Sanatlar Meslek Yüksekokulu’nda eğitim gören 400 öğrenci adeta kaderine terk edilmiş durumda. Öğrencilerin Edirne’de bulunan yurtlardan 2 ya da 3 aktarma yaparak ulaşım sağlayabildikleri kampüste otlak hayvanları da dikkat çekiyor.
Kampüse yakın bir bölgede çalışan işçilere ait olduğu iddia edilen 2 adet keçinin, bir öğrencinin ödevini yemesi dikkat çekti. Olayın üzerine öğrenciler, kampüste yaşanan birçok olumsuzlukla ilgili de açıklama yaptılar.
“ÖDEVİN BİR KISMINI YEDİLER”
Kantini ve herhangi sosyal alanı bulunmayan kampüste öğrenciler, yerde ya da merdivenlerde oturarak sosyalleşirken; Mimari Dekoratif Sanatlar Programı öğrencisi Beyza Ergül, arkadaşlarıyla sohbet ettiği sırada ödevini keçilerin yediğini fark etti. Ödevini keçilerin ağzından almaya çalışan Ergül, bir kısmını kurtarabildiğini belirtirken; “Okulun bahçesinde oturduk. Ödevim yanımda duruyordu. Bir anda okulumuzun bahçesinde bulunan keçiler geldiler ve ödevimi yemeye başladılar. Kovduk gitmediler, ödevin bir kısmını yediler, bir kısmı ise kaldı. Kalan kısmını da arkadaşlarımın yardımıyla düzeltip hocaya teslim ettik. Düzeltmeseydik dersten kalabilirdim. Ödevin kapağını tamamen yemişti, kapaksız teslim ettim” dedi.
“TEK PROBLEM KEÇİLER DEĞİL”
Grafik Tasarım öğrencisi Tuğçe Güneyli ise kampüsteki tek problemin keçiler olmadığını söyleyerek; “Burada en öncelikli problemlerimizden birisi ulaşım. Kız yurtlarından 1 aktarmayla, erkek yurtlarından ise 2 ya da 3 aktarma yaparak okula gelebiliyoruz. Okul çevresindeki bakımsız otlar yüzünden bir sürü börtü böcekle okuyoruz. Kampüsün içerisine keçi, koyun, köpek hepsi rahatlıkla girebiliyor. Kapı açık olduğu zamanlarda keçi, köpek sınıflara girebiliyor. Temizlik hiç yok. Tuvaletlerde sabunlar, pet şişelere doldurulmuş vaziyette konuluyor. Su alabileceğimiz bir yer yok. Otomatta su bittiği için susuz bir şekilde sınavdan çıkıp, sınava giriyoruz. Yemekhanedeki yemekler rutubetli bir ortamda veriliyor. Yemek yiyebilmek için şehir merkezine gidip gelmek için yol parası vermek zorunda kalıyoruz. Maddi durumu olmayan arkadaşlarımız, yemekhanedeki hijyenik olmayan yemekleri yemek zorunda kalıyorlar ya da aç durmak zorunda kalıyorlar. İnternet erişimimiz yok. Diğer kampüslerin kafelerinde bile internet çekerken; biz burada belirli yerlerde, belirli süreler içerisinde internet kullanabiliyoruz” ifadelerini kullandı.
“OTOMAT VAR, SU YOK”
Okulda kantin olmadığını belirten Grafik Tasarım öğrencisi Ediz Yağcı; “Okulumuzda kantin yok. Otomatlardan su alabiliyoruz ama bu havada otomatlarda da kalmadığı için su alamıyoruz. Okulumuzda kişisel alanımız yok. Oturabileceğimiz bank, çardak yok. Hepimiz yerlerde oturuyoruz. Yemekhaneden memnun değiliz. Ulaşım büyük sıkıntı. 3-4 minibüs değiştirerek geliyoruz. Ulaşım büyük bir meblağ yapıyor. Çok büyük sıkıntı çekiyoruz” dedi.
“TUVALETLERDE SABUNLUK YERİNE PET ŞİŞE VAR”
Mimari Dekoratif Sanatları Programı öğrencisi Oğuzhan Aksoy ise tuvaletlerde sabunluk yerine pet şişe kullandıklarını belirterrek; “Kantinimiz yok, oturmaya alanımız yok. Atölyeler yetersiz. Temizlikle ilgili sıkıntılarımız var. Tuvaletlerde temizlik yapılmıyor. Tuvaletlerde sabunluk yerine pet şişe kullanıyoruz. Okulumuzda sosyal alan, park, sandalye, masa yok. Yurttan buraya minibüs gelmiyor. Okulumuzun ya geliştirilmesini ya da konumun değiştirilmesini istiyorum” sözlerine yer verdi.
“YEMEKLERDEN BİRÇOK DEFA KIL ÇIKTI”
Mimari Dekoratif Sanatlar Programı öğrencisi Rümeysa Çakır ise yemeklerden birçok defa kıl çıktığını iddia ederek; “Bu okula ilk geldiğimizde güvenlikten minibüs geçmiyordu. Biz yürüyerek derse geliyorduk. Saat 17.00’den sonra seferler bitiyor. Geç kalırsak yürüyerek gitmek zorunda kalıyoruz. Oturma yerlerimiz olarak sadece merdivenler var. Ya yerde ya da merdivenlerde oturmak zorunda kalıyoruz. Yemekhanede tabaklar yıkanıyor ama lekeli kalıyor. Yemeklerde birçok defa kıl çıktı” diye konuştu.
ŞENER ŞENTÜRK