Tecer, yaptığı açıklamada, iklim değişikliğinin hayatın her alanını derinden etkilediğini belirtti.
Türkiye'nin su stresi yaşayan bir ülke olduğunun altını çizen Tecer, "Su zengini değil, su stresi yaşayan bir ülkeyiz. Yer altı ve yer üstü su kaynaklarımızı etkin şekilde kullanmamız lazım. Tarım sektöründe suların verimli kullanılması, endüstriyel su tüketimine özellikle dikkat çekilmesi gerekiyor." dedi.
Son yıllarda dünyada kuraklık yaşandığına dikkati çeken Tecer, sanayide kullanılan suların dönüştürülebilmesi konusunun önemine dikkati çekti.
Tecer, sanayide kullanılan suyun geri dönüşümünde içme suyu kalitesine dönüşmesinin şart olmadığına belirterek, "Sanayi üretiminde kullandığımız suyun bütün ülke oranlamasına baktığımız zaman yaklaşık yüzde 20'sini sanayi üretimi için kullanıyoruz. Suların geri kazanımıyla yaklaşık yüzde 60'lık kısmı tekrar kullanılabilir hale gelir ki bu da ciddi su kaynağının korunması eylemidir." diye konuştu.
Ülkenin su kaynaklarının korunması gerektiğini anlatan Tecer, sanayicinin bilinçlenmesi, finansal kapasite ve teknolojik düzeye ulaşılmasıyla suların geri kazanabileceğini belirtti.
Tecer, yaz aylarında sanayi üretimin arttığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Özellikle sanayinin yoğun olduğu yerlerde artık az su tüketen teknolojilerin kullanılması gerekir, yeterli gelmeyecektir ama kullanılan suların arıtılarak geri kazanılarak, tekrar kullanılabilir hale gelmesi gerekiyor. Bunun için bugünkü teknolojik seviye yeterlidir. Ama zihinsel dönüşüm bir dönüşüm gerekir. Üretim yapan sanayicinin su kaynaklarının sınırlı olduğunu bilerek, su dönüşümüne yatırım yapma ve bilincine ulaşması gerekir. Bunun bir an önce yapılması gerekiyor. Ülke olarak su kaynaklarımızı çok hassas bir şekilde korumamız gerekli."