Taşkın: "Atamalarda Liyakat Esas Alınmalıdır"

Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, sağlık teşkilatlarına yapılan sözleşmeli idareci atamalarında parti ve sendika referanslarına göre yapılan tercihlerden dolayı duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Taşkın, bu tür atamaların yanlış olduğunu belirterek, liyakat ilkesinin esas alınması gerektiğini vurguladı.

Haber Giriş Tarihi: 27.09.2024 15:53
Haber Güncellenme Tarihi: 27.09.2024 15:53

Taşkın, Sağlık Bakanlığı'na bağlı teşkilatlara yapılan sözleşmeli idareci atamalarında genellikle sendika üyelerinin tercih edildiğine dikkat çekti. Liyakat esas alınmadan yapılan atamaların, sağlık hizmetlerinin sunumunda etkinlik, verimlilik ve kalitenin düşmesine neden olduğunu belirten Taşkın, siyasal ya da sendikal referanslarla atanan kişilerin, görev aldıkları kurumların işleyişi ve yasa-yönetmelikler konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıkları için hem personel üzerinde olumsuz etkiler yarattığını hem de kurum kaynaklarının israfına yol açtığını ifade etti.

Taşkın, liyakat kavramının belirli ilkeleri barındıran bir unsur olduğunu belirterek, başarılı, etkin, adil ve demokratik eğilimli bir yöneticinin liyakatli olduğundan bahsedilebileceğini söyledi. İdarecilerin sınavla seçilmelerinin liyakat ilkesinin bir parçası olduğunun altını çizen Taşkın, "Dolayısıyla idarecilerin sınavla seçilmeleri esasının göz ardı edilmemesi gerekir. Bu nedenle, sağlık teşkilatlarında sınavla seçilmiş liyakatli insanların görevlendirilmesi önemlidir. Liyakatli bir yönetici, rasyonel işleyen bir kurum rejiminin önünü açar, daha başarılı ve etkin hizmetler sunulmasını sağlar" dedi.

Sağlık teşkilatlarında liyakatin önemini vurgulayan Taşkın, "Binlerce yıllık Türk tarihinde liyakate hep önem verilmiştir. Türk devletlerini yöneten devlet adamları ve düşünürler, liyakati temel alan bir yönetim ve anlayışı devlet işlerinde hâkim kılmak için çalışmışlardır. Nitekim, liyakat adil yönetimin en önemli unsurudur. Sağlık teşkilatlarında yürütülen hizmetin düzgün bir şekilde işlemesi liyakatle mümkün olabilir. Bu nedenlerle liyakatin özünde doğru kişiyi idareci yapmak yatar" şeklinde konuştu.

Taşkın, 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kadrolu yönetici atama sisteminden bugünkü sözleşmeli idarecilik sistemine geçildiğini hatırlatarak, bu durumun kayırmacı bir sistemin oluşmasına neden olduğunu belirtti. Bu sistemin personele baskı ve mobbing yapılmasına, demokratik personel rejiminin zarar görmesine ve çalışma barışının bozulmasına yol açtığını dile getiren Taşkın, "Personelin üyesi olduğu sendikadan zorla ve tehditle istifa ettirilmesi, iş verimini düşürmekte ve personelin kurum aidiyet duygusunu yok etmektedir. İdareci olarak atanacak kişide bir partiye ya da sendikaya sadakat değil, devlete sadakat ilkesi aranmalıdır. Liyakat esas alınmadan yapılan atamalarda hem personelin hem de sağlık hizmetlerinin ve bu hizmetleri alan vatandaşların zarar göreceği aşikârdır. Amaç, koltuğa uygun adamı bulmak olmalıdır" dedi.

Son olarak, siyasal ve sendikal ödüllendirmenin bir yöntemi haline gelen sözleşmeli idareci atamalarından vazgeçilmesi gerektiğini belirten Taşkın, "Devlete, milletine aşkla ve şevkle hizmet etme sorumluluğunu taşıyan, rasyonel işleyişe saygı duyan yetkin ve liyakatli kişilerin idareci olarak atanması gerektiğini" ifade etti.

HABER MERKEZİ