Geçtiğimiz haftalarda ilçemiz köylerinden Hasköy Köyü'nde bulunan mesire alanındaki köy çeşmesinin tahrip edilmesinin ardından eski il Genel meclis üyesi ve emekli öğretmen Tacittin Çalım gazetemize açıklamada bulundu.
Nilay YILMAZ
Uzun yıllar ilçemize bağlı Hasköy Köyü'nde öğretmenlik yapmış olan Tacittin Çalım konu ile ilgili olarak gazetemize yaptığı açıklamada; “Geçen hafta içinde sosyal medyadan Sayın Muhtarımızın verdiği haber ve resimlerden çeşme bayırı dediğimiz yerdeki çeşmenin tahrip edildiğini öğrendim. Hemen Hasköy'e giderek muhtarla görüştüm, yeri gezdim. Gördüklerim yürekler acısı idi. Benim Müdür Yardımcısı, ibrahim Bey'in Müdür olduğu dönemdi. Bu çeşmenin önündeki boşlukta dikdörtgen prizma şeklinde bir mezar büyüklüğünde kesme taş vardı. Kimsenin nereden geldiğini bilmediği bu taş insan gücüyle kaldırılıp yuvarlanacak bir taş değildi. Bu taş her bir – iki senede nasılsa yer değiştirir, altı kazılırdı. Altında bir şey bulamayanlar çeşmenin yalaklarını kazmaya, tahrip etmeye başla-dılar. En sonda çeşmenin arkasını kazarak suyun azalmasına neden oldular. işte bunun önüne geçmek için burasını kazdırıp, düzenlemeye karar verdik. Hazinecilerde görsün, umutları kalmasın istedik. Özel idareden veya DSi'den olsa gerek bir dozer isteyerek orasını iyice kazdırıp, düzlettik ve ağaçlandırdık. Öğrenci, öğretmen hepimiz çalıştık. Fidan diktik, suladık, arasını kazdık. Şuan ki muhtarımızda öğrenci idi sanırım. Köylü de yardım etti. Ağaçlarımız büyüdü. Orası güzel bir sayfiye yeri oldu. Suyu azalsa da çeşmemiz akıyordu. Kaç asır olduğunu bilmem ama bu çeşme asırlardır akıyordu. Son gördüğüm de artık akmıyor! Şimdi; burasını bu hale, akıllı, mantıklı insanlar getirebilir mi? Peki, bu ilk mi? Son olacak mı? Bunu yapanlar araştırılıp, bulunsa ve cezalandırılsa bu olaylar bitecek mi? Hiç sanmıyorum… Yukarıda da vurguladığım gibi bunlar hasta ruhlu insanlar. Yatıp gözlerini yumunca hazine gören, kalkınca selam yerine “gömü” diyen tipler. Bir de bunların sırtından geçinenler, onlara harita satan, ihbar veren, gömü yeri bulan aletleri satanlar var. Bunlara ulaşmak hiç zor değil. Eğer devlet sosyal devletse bunları bulmak hiç zor değil. Uzayda değil içimizde yaşıyorlar. Çoğu aramızda, bilinen insanlar. Peki, devletimizin bunların tedavisi konusunda bir çabasını gören, duyan, bilen var mı? Ben duymadım da.”dedi.