Sinan'ın Edirne’de 13 eseri var

Osmanlı coğrafyasında pek çok diyarda sayısız eserler bırakan cihan devletinin başmimarı Mimar Sinan, Edirne'yi de birbirinden muhteşem eserlerle süsledi.

Haber Giriş Tarihi: 08.04.2023 15:31
Haber Güncellenme Tarihi: 08.04.2023 15:31
https://batiekspres.com/

Ağırnaslı Mimar Sinan, eserleriyle imzasını attığı kadim şehir Edirne'de hem asırlık eserleri hem de dualarla anılıyor.

Tevazuda "fakir", alçak gönüllülükte "hakir" olduğunu gösteren, kitabelere adı yerine "El fakir-ül hakir" ya da güçsüz karınca manasındaki "mur-ı natuvan" mahlaslarını kullanan Mimar Sinan, sanatının yanı sıra karakteriyle de gönüllerin asırlardır başmimarı oldu.

Döneminin imkanları düşünüldüğünde bir deha olarak anılan, tüm eserlerindeki mimari ustalık bir yana, "şaheser" kelimesinin anlatmaya yetmediği Selimiye Camisi ile asırlardır kendine hayran bırakan, nice mühendise, mimara dudak ısırtan Osmanlı'nın başmimarı Sinan'ın adı, Edirne'de imzasını attığı 13 eserle asırlardır yaşıyor.

Anadolu'nun dört bir yanı hariç Mekke, Medine, Sofya, Halep, Budin'de de sanatını konuşturan Mimar Sinan, mütevazılığın da başmimarı olarak biliniyor.

Eser kitabelerinde kibirden uzak, adı yerine kendince mahlaslarını yazdıran Mimar Sinan'ın bu yönü de sanatı kadar gönüllere işliyor.

Edirne'deki Selimiye, Taşlık, Defterdar Mustafa Paşa camileri, Adalet Kasrı, Yalnızgöz ve Kanuni köprüleri, Rüstem Paşa Kervansarayı, Selimiye Külliyesi, Ali Paşa Çarşısı, Sokullu Hamamı, 2. Selim Darülhadisi, Darülkurra, Taşlımüsellim Su yollarındaki mührü ile yüzyıllardır hayır ve duayla anılmasına vesile oluyor.

EDİRNE SINIRLARI İÇİNDE 13 ESER

Selimiye Cami: Mimarlık biliminin çözmekte güçlük çektiği 8 sütuna dayalı kasnak tekniğiyle tek kubbe şeklindeki cami, bir kalem şeklinde semaya uzanan ve Delhi'deki Kutb-Minar'dan sonra en yüksek minare özelliğini taşıyan 85 metrelik minareleri, hünkar mahfili, mermer kaplı minberi, çinileriyle ziyaretçilerini büyülüyor.

Selimiye Camisi, aydınlatmasının sağlandığı çoklu pencere sistemiyle de birçok camiden mimari anlamda ayrılıyor. Dönemin teknolojisi düşünüldüğünde "imkansız" denilen birçok mimari tekniğin başarıyla uygulandığı camide detaylar da dikkati çekiyor.

Tek kubbeli olmasının Allah'ın birliğine yorumlanması, dört minarenin dört halifeyle özdeşleştirilmesi, pencerelerin beş kademeli oluşunun İslam'ın şartlarını simgelediği, dört vaaz kürsüsünün dört mezhebe işaret ettiği ve minaredeki 12 şerefenin namazın 12 farzı olduğuna yönelik inanışlar hala canlılığını koruyor. İnşasına 1568'de başlanan ve 7 yılda tamamlanan Selimiye Camisi'nin temelinin oturması için 2 seneye yakın beklendiği de rivayetler arasında yer alıyor.

Havsa Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi: Sokullu Mehmet Paşa tarafından ölen oğlu Kasım Paşa adına 1577 yılında yaptırıldı. Külliyeden günümüze cami, hamam, kervansarayın bir bölümü ile arasta dua kubbesi kaldı.

Defterdar Mustafa Cami: Talatpaşa Caddesi'ndeki cami 1576 yılında tek kubbeli olarak taş ve tuğladan inşa edildi. 16. yüzyıldaki büyük depremde hasar gören cami 1960'lı yıllarda Vakıflar Genel Müdürlüğünce ihya edildi.

Rüstem Paşa Kervansarayı: Sadrazam Rüstem Paşa tarafından 1561 yılında Mimar Sinan'a yaptırılan kervansaray koza satışı yapıldığı dönemlerde Koza Han olarak da anıldı. Otel olarak hizmet veren kervansaray mimari açıdan Ağa Han Mimarlık Ödülü kazandı.

Ali Paşa Çarşısı: Kapalı Çarşı'nın bir benzeri olarak kabul edilen çarşı, 1569 yılında yapıldı. Savaşlar döneminde ticaretin döndüğü çarşı önemini yitirdi. 1950'ler sonrası tekrar canlılık kazanan çarşı 1992 yılında büyük bir yangında tamamen kül oldu. 1997 yılındaki restore sonrası açılan çarşı ticari canlılığı elinde bulunduran lokasyonlar arasında sayılıyor.

Yalnızgöz Köprüsü: Tunca Nehri üzerindeki köprü 1567 yılında yapıldı. Şehir merkezi ile Yeni İmaret Mahallesi arasındaki bağlantıyı kuran köprü II. Bayezid Köprüsü'ne ek olarak yapıldı. Tek kemerli olması nedeniyle Yalnızgöz olarak adlandırıldı.

Sokullu Mehmet Paşa Hamamı: Üç Şerefeli Camisi yanındaki hamam, 1569 yılında yaptırıldı. Deprem ve yangınlarda çeşitli onarımlar gördü.1970 yılından bu yana şahıslar tarafından kiralanıp işletiliyor.

Adalet Kasrı: Kanuni Sultan Süleyman'ın emriyle 1561 yılında yaptırıldı. Edirne Sarayı'nın bulunduğu alandadır. Üst üste üç odadan oluşan kare plan kule yapının üst katında havuzlu padişah kasrı yer alıyor.

Kanuni Köprüsü: Dört gözlü ve sarayı şehre bağlamasıyla Saray Köprüsü olarak da anılmıştır. 1554 yılında Kanuni tarafından Mimar Sinan'a yaptırıldı.

Sultan Selim Külliyesi, Sultan II. Selim Darülhadisi, Sultan II. Selim Darülkurrası, Sultan II. Selim Mektebi de Mimar Sinan eserleri arasında yer alıyor.(AA)