Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Uzunköprü İl Genel Meclisi Üyesi Ahmet Sarıgül, bölge çiftçisinin mahsulünü Toprak Mahsulleri Ofisi’ne verme konusunda sıkıntı yaşamaya devam ettiğini açıkladı. Sarıgül, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, bölge çiftçisinin karşı karşıya kaldığı sorunlara dikkat çekti.
Buğday hasadının sona yaklaştığını belirten Sarıgül; “Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS)’nde yaklaşık olarak dönümüne 700-730 kg olarak belirlenen buğday üzerinden üreticiler, lisanslı depolar ve Toprak Mahsulleri Ofisi’nden belirlenen limit olan 35 ton (Süloğlu için 25 ton) olmak üzere 3 defa randevu alma hakkına sahip. Randevuları alanlar bir yandan ürünlerini teslim ederken, birçok üreticimiz de maalesef günlerdir sistem üzerinden buğday randevusu almaya çalışıyor ama alamıyor. Son aşamaya kadar ilerlendiğinde hata veriyor, sistemde sorun var” ifadelerini kullandı.
“BİRÇOK ÜRETİCİMİZDEN ŞİKÂYET GELİYOR”
Sarıgül, randevu alan çiftçilerin kendilerini şanslı saydığını söyleyerek; “Sosyal güvenlik primi, yüzde 2 stopaj muafiyeti, nakliye desteği, kredi kullanımı gibi birçok imkân sağlayan lisanslı depolar, üreticilerimizin öncelikli tercih olsa da randevu alanlar kendilerini şanslı sayıyor. Çiftçinin karnını yarmışlar, kırk tane gelecek yıl çıkmış. ‘Çiftçiler ürünlerini satamayacak mı? Mağdur mu edilecekler?’ diye birçok üreticimizden şikâyet geliyor” dedi.
“2 AY SÜREDE ALINMASI GEREKİR”
İl Genel Meclisi’nin toplantısında konuyla ilgili önerge verdiklerini hatırlatan Sarıgül; “Geçtiğimiz ay meclisimizde, TMO ile ilgili araştırma önergesi verilmiş ve meclisimize sunmuştuk. İl Tarım Müdürlüğü verilerine göre; bölgemizde rekolte 700-750 bin ton civarında beklenmekte. Bunun 100 bin tonu tohumluk ve hayvan işletmesi olan üreticiler tarafından kendilerine bırakıldığı düşünüldüğünde, yaklaşık 600-650 bin ton buğday alımı düşünülüyor. İlimizde TMO, 8 Toprak Mahsulleri Ofisi ve 5 lisanlı depo olmak üzere 13 iş yerinde günlük bin ton üzerinden 13 bin ton alım yapıldığını düşündüğümüzde bu 600-650 bin ton buğdayın 2 ay gibi bir sürede alınması gerekir” sözlerine yer verdi.
“RANDEVU ALAMAYAN DÜŞÜK FİYATA SATTI”
Sarıgül, üreticinin buğdayının meydanlarda beklediğini söyleyerek; “Meydanlarda, harmanlarda üreticinin buğdayı bekliyor. Randevular Eylül ayına kadar verilmiş durumda. Evet, randevularla ilgili sıkıntılar var. ÇKS’de kayıtlı çiftçilerin yaş ortalamasına baktığımızda; çiftçimizin yaş ortalaması 60 yaş, yani bir 5 yıl sonra bu ortalama 65 yaşa çıkacaktır. Yaşlanan bir çiftçi kesimi randevu almada zorlandı; ya çocuğuna aldırmaya çalıştı randevuyu ya da torununa. Randevu almayan üreticiler de buğdayını tüccara düşük fiyata satmak zorunda kaldı. Yanlış uygulanan tarım politikaları bir avuç insanın çıkarına uyuyor” dedi.
“TMO HASAT SEZONUNA İYİ HAZIRLANMAMIŞ”
Üreticinin borçlu olduğunu belirten Sarıgül; “Randevu almakta sıkıntı yaşayan üreticiler, ürününü hâlâ teslim edememiş. Vadesi gelen borçlar sebebiyle üretici ürününü düşük fiyattan satmak zorunda kalmaktadır. Gerek sistemin hata vermesi, gerekse alımların yeterli hızlılıkta olmaması üreticiyi ciddi endişeye sokmuştur. Bize ‘üretin’ dendi; ürettik ama alın terimizin karşılığını alamıyoruz. Bu da bize gösteriyor ki TMO hasat sezonuna iyi hazırlanmamış. Birçok noktada açık alım için yerler kiralandı. Bu alım noktalarının hepsinin aynı anda aktif edilmesi, bu problemlerin önüne geçilebilirdi” ifadelerine yer verdi.
“ÇİFTÇİ KARA KARA DÜŞÜNÜYOR”
Sarıgül, TMO’nun kara gün dostu olduğunu gösteremediğini söylerken; “Dökülen ürünlerin en yakın ödemesi 1 ay sonra. Biçerdöverci parasını istiyor haklı olarak. Mazota zam geliyor durmadan. Harman vadeli alınmış ilaç, gübre borçları duruyor. En erken ödeme ürününü döktükten 1 ay sonra çiftçi kara kara düşünüyor. Ofis, çiftçimizin kara gün dostu olduğunu gösteremiyor” dedi.
“ÇİFTÇİYE SIFIR FAİZLİ KREDİ SUNULMALI”
Çiftçinin sorunlarının çözümü için yapılması gerekenlere dikkat çeken Sarıgül; “Acilen çiftçiye sıfır faizli kredi imkânları sunulmalı; en azından bu borçların ödenmesi için. Öte yandan açıklanan ekmeklik buğdayda 8 bin 250 lira ve bin TL prim ile birlikte 9 bin 250 TL olan buğday fiyatının, 6 bin 250 TL açıklanıp prim tutarı 3 bin TL verilebilirdi ve bu sisteme tüccar da dâhil edilip, onların da alım yapması sağlanıp, depolarından faydalanabilinirdi. Böylece üreticinin içinde bulunduğu bu zor durum aşılabilirdi” sözlerine yer verdi.
HABER MERKEZİ