Balkan Ülkeleri Kütüphaneler Arası Bilgi-Belge Yönetimi ve İşbirliği Uluslararası Sempozyumu’nda sunum yapan Prof. Dr. Bülent Yıldız, kütüphanecilik ve arşivciliğin yazının icadı ile yaşıt olduğunu belirterek; “Kütüphaneler ve arşivler tarihin başlangıcından bugüne kadar var olmuşlardır” dedi.
Trakya Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ev sahipliğinde bu yıl 2’ncisi düzenlenen Balkan Ülkeleri Kütüphaneler Arası Bilgi-Belge Yönetimi ve İşbirliği Uluslararası Sempozyumu’nun açılış paneli gerçekleştirildi.
‘Ortak Kültür Mirası Olarak Balkan Kütüphaneleri ve Arşivleri’ konulu panelde Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bülent Yılmaz, Josip Suraj Strossmayer Üniversitesi’nden Prof. Dr. Emina Berbic Kolar ve Kuzey Makedonya Devlet Arşivleri Tasnif Bölümü Müdürü Doç. Dr. Adnan Şerif sunum yaptılar.
“BU MESLEK YAZININ İCADIYLA ORTAYA ÇIKMIŞTIR”
Prof. Dr. Bülent Yıldız, kütüphanecilik ve bilgi-belge yönetimi alanının, yazının icadı ile yaşıt olduğunu söylerken; “Bilgi yönetimindeki kütüphanecilik, kütüphaneler, arşivler yazının icadıyla, tarihle yaşıttır. Tarihi, yazının icadıyla başlatıyoruz. Yazının bulunmasıyla birlikte bu meslek ortaya çıkmıştır. Yaklaşık 4 bin 500-5 bin yıldır insanlığın hayatında olan bir kurumdan söz ediyoruz. Hiçbir kurum, insanlığın hayatında laf olsun diye olmaz. Binlerce kurum yok olmuştur ama kütüphaneler ve arşivler tarihin başlangıcından bugüne kadar var olmuşlardır ve geleceğe yönelik perspektiflerde de bilgiyle ilişkilendirdiğimiz sürece varlıklarını koruyacağını öngörüyoruz. Birçok unsuru değişti, değişiyor ama değişmeyen bir şey var; bilgi sunmak” ifadelerini kullandı.
“KÜTÜPHANELER, ARŞİVLER İNSANIN DIŞ BELLEĞİDİR”
Tarihte kütüphane arşiv kurumunun, üretilen kayıtlı bilginin, insan hafızasının kapasitesini aşmasıyla ortaya çıktığını belirten Yıldız; “İnsan artık ürettiği bilgiyi kendi belleğinde tutabilecek belleğe sahip değildi. Çünkü binlerce bilgi üretilmeye başlandı. Bunun için bir dış belleğe ihtiyaç duyar. Kütüphaneler, arşivler insanların aslında dış belleğidir. Kütüphane ve arşiv kurumlarını vazgeçilmez kılan şey, bellek özelliğidir. Toplumsal belleği olmayan, toplumsal belleğini güçlü tutamayan toplumlar aslında bir anlamda toplumsal alzheimer olmuş demektir. Bellek sadece geçmişi hatırlama değildir. O zihinsel süreçte bütün işlemlerin başlangıcıdır. Kütüphaneler ve arşivler dış bellek olarak insanlığın hayatında yer edinmiştir” dedi. Sempozyum, 11 Mayıs Cumartesi gününe kadar paneller ve sunumlar ile devam edecek.
UĞUR AKAGÜNDÜZ