Osman İnci Müzesi’nden ‘Yörük Atatürk’ sergisi

Osman İnci Müzesi, Edirne’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yılında ‘Yörük Atatürk’ fotoğraf sergisini açtı. Atatürk’ün farklı dönemlerdeki portrelerinin efe kıyafetiyle resmedildiği eserlerin fotoğraflarının yer aldığı sergi, sanatseverlerin beğenisini topladı.

Haber Giriş Tarihi: 26.11.2023 11:41
Haber Güncellenme Tarihi: 26.11.2023 11:41

Osman İnci Müzesi, Edirne’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yılı onuruna ‘Yörük Atatürk’ adlı fotoğraf sergisinin açılışını gerçekleştirdi.

İzmir’in Ödemiş ilçesinden ressam Mustafa Ali Kasap’a ait eserlerin yer aldığı sergi, Rasim Sezen’in küratörlüğünde düzenlendi. Serginin açılış törenine Prof. Dr. Osman İnci ve sergi küratörü Rasim Sezen’in yanı sıra Edirne Kent Konseyi Başkanı Nihat Çolak ve yürütme kurulu üyesi Av. Mertcan Yalçın, akademisyenler, öğrenciler ve sanatseverler katıdı.

ORİJİNALİNDEN FOTOĞRAFA DÖNÜŞTÜRÜLEN ESERLER YER ALDI

Sergide, ressam Mustafa Ali Kasap’ın, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün çeşitli portrelerini efe olarak çizdiği resimler yer aldı. Sergide yalnızca 1 orijinal tabloya yer verilirken; diğer eserler ise Rasim Sezen tarafından orijinalinden fotoğrafa dönüştürülerek sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Serginin açılış konuşmasını gerçekleştiren küratör Rasim Sezen, katılımcıları selamlarken; “Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı, Edirne’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yılı anısına Ödemişli mahalli sanatçı Mustafa Ali Kasap’ın eserlerinden kendi izniyle oluşan fotoğraf sergimize hoş geldiniz” ifadelerini kullandı.

“EDİRNE 101 YILDIR İŞGALSİZ VE ÖZGÜR YAŞIYOR”

Sezen’in açılış konuşmasının ardından Prof. Dr. Osman İnci, serginin önemine dikkat çekerek; “Bu sergi, anlam olarak bugüne kadar bu müzede açılanlar içerisinde çok özel bir konuma sahip. Efe veya yörük Atatürk. Tamamen Atatürk’ün değişik yönlerinin anlatımıyla ve aynı ressam elinden çıkmıştır. Edirne’nin kurtuluşunun birinci asrını tamamladık. Geçtiğimiz yüzyılda 94 yılda 4 kez işgale uğrayan bu kadim şehir, 101 yıldır işgalsiz, özgür yaşıyor. O da Cumhuriyeti kuran kadroların, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının, gazilerin ve şehitlerin bize bıraktığı büyük bir mirastır. Bu mirası sonuna kadar koruyacağız” dedi.

“İSTANBUL İŞGAL ALTINDAYKEN VAHDETTİN EVLENİYORDU”

İnci, 13 Kasım 1918’de İstanbul’un işgal günlerini hatırlatırken; “Aynı gün Adana’dan İstanbul’a gelen Mustafa Kemal Atatürk, işgal kuvvetlerinin gemileri Marmara’dan İstanbul’a ve Yıldız Sarayı’nın karşısına konuşlanırken, Kartal istimbotu ile karşıdan karşıya geçerken yaverinin üzüntüsünü gidermek için; ‘Geldikleri gibi giderler’ diyor. İstanbul, Anadolu ve Trakya işgal altındayken 1 Eylül 1921 günü son padişah Vahdettin, 19 yaşındaki Nimet Nevzat hanım ile 5’inci evliliğini yapıyor. 17 Kasım 1922’de İngiliz zırhlısı ile topraklarını terk ediyor ve Malta’ya gidiyor. Trakya’nın işgalinin olduğu bu dönemlerde Anadolu sivil direniş hareketleri ve düzenli orduya geçişin organizasyonuyla müthiş bir yapılanmayı görüyoruz” sözlerine yer verdi.

“SEZEN’İN ÖZGÜN BASKI İLE ÇOĞALTARAK GETİRDİĞİ FOTOĞRAFLARDIR”

İşgal döneminde Anadolu’daki sivil örgütlenmelere dikkat çeken İnci; “Bu dönemde Anadolu’nun yerleşim özellikleri açısından yine sivil örgütlenme ile yörükleri ve efeleri devreye giriyor. Toroslar’dan başlar. Fransızları, İtalyanları durduran bizim yörüklerimiz, efelerimizdir. Ege de çok öndeydi ama esas Kahramanmaraş, Gaziantep geçilseydi Ankara düşmüştü. Bugünkü sergi, Ödemişli ve yalnızca efe çizen, kadın efeleri de çizen bir sanatçının sergisidir. Bize bu olanağı sağladığı için kendisine teşekkür ediyoruz. Yalnızca 1 eser orijinal. Diğerleri de sevgili Rasim Sezen’in elde ettiği ve özgün baskılar ile çoğaltarak getirdiği fotoğraflardır. Her şeyiyle tüm masrafını karşılaşmıştır. Kendisine ayrıca teşekkür ediyorum” dedi.

ATATÜRK’ÜN YÖRÜKLERLE İLGİLİ SÖZÜNÜ HATIRLATTI

İnci, konuşmasına Atatürk’ün yörüklerle ilgili sözünü hatırlatarak devam ederken; “Mustafa Kemal Atatürk; ‘Ey ağalar, beyler; Toroslar’a çıkıp bakın. Nerede kara bir yörük çadırı görürseniz ve dumanı tütüyorsa, dünyada hiçbir güç bizi asla yenemez. Benim gözüm, benim duygum, benim sevgim yine ıssız dağlar başında yanık kavalını üfleyen, yarım çarıklı Türk çobanındadır’ diyor” ifadelerine yer verdi.

RESSAM KASAP’IN KİTABINDAN BÖLÜMÜ OKUDU

Ressam Mustafa Ali Kasap’ın da resimleri ile ilgili yazdığı kitabından bölümleri katılımcılarla paylaşan İnci; “Efeler, Türk milletinin başı her sıkıştığında tarih sahnesindeki yerini almaktan hiç geri kalmamıştır. Gün oldu mukaddes vatan emperyalist devletler tarafından işgal edildi. Esaret nedir bilmeyen Türk milletinin bağımsızlığı elinden alınmak istendi. Efeler, dağları mesken tuttular, düşmana karşı şahlandılar. Vatanı aziz bilip toprağa düştüler. Onlar, vatan için dağlarda buluşurken; en büyük efe daha Samsun’a çıkıyordu. Efece yüreğini ortaya koyup halkın yanında vatan, bayrak için İstiklal destanını yazdı. Türk tarihinin en son efesi, kazanılan zaferin ardından hastalığına rağmen vatanı kurtarmanın onuru için kollarını kaldırıp, diz vurup Sarı Zeybek Mustafa Kemal Atatürk oldu. Bunu söyleyen yazardır. Sözün özü; bayrak, vatan ve bağımsızlık aşkının tarifi efelik kültürüdür. Doğruluk, mertlik, dürüstlük, halktan ve adaletten yana olmak efeliktir. Vesselam adam gibi adam olmaktır efelik. Efelik, Atatürk ile son bulmuştur. Cumhuriyet ile birlikte efelik, efendiliğe dönüşmüştür. Bu vesileyle başta efemiz Atatürk ve milli mücadeledeki kadın efelerimizi, ‘Biz sadece vazifemizi yaptık’ diyen efelerimiz olmak üzere vatan için canını feda eden bütün kahramanları saygı, sevgi, minnet ve rahmetle anıyoruz. Bundan böyle efelik, silahla değil; bilimle, sanatla, kültürle yapılacaktır” dedi.

“KADIN EFELERİ ÇİZEN İLK RESSAM”

İnci, ressam Kasap’ın gerçekleştirdiği çalışmaların önemine dikkat çekerek; “Bunun önemi çok büyük. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde kadın efeleri tanımlıyor ve çiziyor. Tarihte kadın efeleri çizen ilk ressam diye biliyorum. ‘Yaşadığımız çağın kirliliğini, sevgisizliği, bencilliğini tuvalinde koca bir turkuaz bir leke ile örtüp, efe kadınlarımızın kahramanlıkları, umudu, sevdayı, yaşam sevinci, haykırışı, başkaldırıyı anlatmak istedim. Zeybek kadınların cepkenlerindeki mor ile asaleti, mora eklenmiş turuncumsu pembeler ile mutlu görünen yüzünü, ardındaki saklı naifliği, umudu göstermeliyiz. Uzak, mavi, geniş düzlükler içinde yer alan zifiri lacivert lekeler, duru turkuaz alanlar ve turuncumsu ışıltılar, zeybek kızlarımızın arka planını ve geleceğimizi oluşturmuştur. Ben, bu kadın zeybeklerimizi, tarihin karanlık dehlizlerinden çıkarıp çağımıza taşıdım. Artık kadın haklarını, bağımsızlığı, özgürlüğü ulusça elde edebilmek için verdikleri savaşımı, başkaldırıyı, sevdayı ve umudu fırçamla, boyamla renge dönüştürmek istedim’ diyor” sözlerine yer verdi.

“KADIN EFELERİMİZE ÖZGÜ BİR SERGİ DAHA AÇARIZ”

Ressam Kasap’ın kadın efelerle ilgili resimlerinin yer aldığı bir sergiyi de açmak istediklerini belirten İnci; “Efelikte bir kademe vardır. Kadınlar bu kademede ancak zeybek seviyesinde kalabiliyorlarmış. Efe, bu sıralamanın en üst kademesi ve sayıları da çok azdır. Elimizde bu kadın zeybeklere yönelik bir çizim yoktur. Ancak gelecekte belki böylesine özel bir gün, belki 8 Mart için öngörüm; Mustafa Ali Kasap’tan isteyip kadın efelerimize özgü bir sergi daha açarız diye düşünüyorum” dedi.

20 ARALIK’A KADAR ZİYARETE AÇIK

İnci’nin konuşmasının ardından ‘Yörük Atatürk’ adlı serginin açılışı gerçekleştirildi. Atatürk’ün farklı dönemlerine ait birçok fotoğrafından efe kıyafetli resimlerinin yer aldığı sergi, katılımcıların yoğun ilgisini çekti. Eserleri tek tek inceleyen sanatseverler, Prof. Dr. İnci ve kuratör Rasim Sezen’e, Edirne’nin işgalden kurtuluşunun yıldönümünde açılışını gerçekleştirdikleri sergi için teşekkür ettiler. Sergi, 20 Aralık Çarşamba gününe kadar ziyarete açık kalacak.

UĞUR AKAGÜNDÜZ